bugün

üç çok yakın arkadaştık. birgün yolda yürüyorum bi baktım arkadaşlar kaldırımda oturmuş ağlıyorlar tribe girmişler. gittim yanlarına lan olum noldu dedim susuyorlar. tekrar soruyorum tekrar susuyorlar bu olay birkaç kez cereyan etti ve en sonunda biri bruş li ölmüş dedi. o zamanlar bruce lee değil bruş li idi. lan olum saçmalamayın adama kurşun işlemiyo nasıl ölür olmaz öyle şey dedim. zehirlemişler yeaaa dediler hahahah. bende oturdum yanlarına bi tribe girdim hep beraber ağlıyoruz. 99 depreminden yaklaşık 1 hafta önceydi. bilgisayar ve internet sayılı insanda vardı. geçenlerde aklıma geldi baktım internetten meğer adam 1973 yılında ölmüş haha. böyle salak bi nesildik işte haha.
O zamanlar mahalledeki tek bisikletli benim bi yere biraktim kizlarla oyun oynuyoz. Mahallenin en haylaz cocugu bindi bisiklete kacirdi. Onun pesine kosuyim derken yokus asagi yuvarlanmistim ve hala da dizlerimde izleri duruyo.
batuhanın topuyla oynarken canan teyze topu kesti. üzülmüştük.
Okul duvarinin ustunde oynarken ayagim kayip dusmustum boynumdaki atki duvarin demirine takilmis o esnada , boynumdan sallanmistim boguluyordum. Tum sinif gormustu ama kimse yardim etmemisti. Cunki hic sevilmezdim. Kendi imkanlarimla atkiyi cikartmistim. Annem evde boynumdaki morluklari gorunce birdaha dovmustu.
hiç unutmam bu pokemon tasoları vardı oynardık birbirimizi üterdik (bkz: ütmek).

neyse bi gün mahalle bakkalındayım yattık cipslerin altına bakkal amca görmesin diye başladık cipsleri mıncıklamaya bi tane taso hissettim cipsin içinde dedim ki arkadaşa bunda çıkacak hemde hero çıkacak neyse aldık cipsi bi açtık aman allahım misti çıkmıştı bir sevinç havalara uçuyoruz eve kadar koşmuştuk hiç unutmam o günü beyler

ufacık şeylerle dünyanın en mutlu olduğumuz günlerdi onlar bir sürü anı ama bunu anlatmak istedim.
çocukken bir gün çocuktum simdi büyüdüm. yeter amk bu kadar.
küçükken h&m'den aldığımız gri bir tişörtüm vardı. üzerinde siyah bir ufo resmi, resmin altında da "i want to believe" yazısı vardı. açık ara en sevdiğim kıyafetim oydu. soğuk havalarda onu giymek için direttiğimde annem çok kızar, en sonunda bir kazakla birlikte giymeme izin verirdi.

annem, ailesinin aksine deisttir. ailesi ateist. annem çaresizliği sonucu inanma ihtiyacı doğmuş, kararsız bir kadındır. o yüzden benim uzaylılara inanmama dahi karşı çıkmak istemiştir her zaman.

karpuzu doğrayıp değil de öyle kabuğundan yememi isterdi bir de. zaten büyüdüğüm yerde meyveler türkiye'de olduğu gibi kilo kilo değil tane ile satılır/alınırdı. seralarda yetiştirilen meyveler de hem pahalı olurdu, hem de buradaki kadar lezzetli olmazlardı.

pahalı demişken, hemköp eve yakın olduğu için oraya tek başıma gitmeme izin veriyorlardı, lidl ise uzaktı birazcık. oraya gidemiyordum. ne zaman canım sıkkın olsa bisiklete atlar, yolda kendime donut alıp sofiero sarayı'na giderdim. kimsenin bilmediği bir giriş bulmuştum kendime küçükken. kapalı olduğu zamanlarda ya da özel bir etkinlik yüzünden meşgul olduğu zamanlarda sarayın bahçesine oradan girer çimlerde uzanırdım. kar yağarken bile... bir de aslında saray demek çok doğru olmaz, asıl ismi sofiero slott. mükemmel bir bahçesi vardır. dünyanın en huzurlu yeridir. orayı öyle özledim ki...

bir de annemle gül toplardık pazar sabahları. ön bahçemizdeki çitlerin iç tarafında sıra sıra güller, laleler vardı. yasemin yetişmezdi mesela o soğukta. içimde kalmıştır hep, bahçemde olsun isterdim. o yüzden hep çiçek kokulu parfümler kullandım. yasemin ilk sırada geldi.

mutfak penceresi arka bahçemize bakıyordu. hemen önünde bir elma ağacı vardı, altında daire şeklinde mavi kenarlı bir trambolin. böyle mi yazılıyor, emin değilim? (bkz: trampoline) tavşanımı oralarda gezdirirdim tasmasıyla. zaten tasmasız dışarı çıkarmam yasaktı. özgürlüğünü elinden aldığım biricik tavşanım, hannelise'm, yeri gelmişken senden çok özür diliyorum.

sıcak havalarda babamla paten sürmeye giderdik. soğukken de -ki genellikle soğuktu- buz pateni yapardık. bir kere buzlar prensesi seçilmiştim. ama çok üşüdüğüm için son turu kaymak istemeyip gidip babama sarılmıştım. en fazla 6 yaşındaydım.

sona en komiğini sakladım. kahkaha atmazsınız belki ama gülümseyeceğinize eminim. hani kolye ya da bilezik için mesela wear kullanılır ya ingilizce'de. işte türkiye'ye döndüğümde uzun süre "kolye giymek" ya da "bilezik giymek" olarak kullanmıştım onu. etrafımdakiler bununla uzun süre eğlenirlerdi.

sanırım çocukluğumu özledim. ya da üşümeyi, bu yanan yaz günlerinde.
abimle küçükken dışarı çıktığımızda kutu kola cips alırdık.ben tabii küçük, abim bitirmiş ben yarısındayım.

a:içemiyorsan zorlama kendini ben içerim

b:yok ya içiyorum işte

a:zorlarsan miden delinir o yüzden dedim neyse madem iç

b:mm şey tamam al o zaman

a:(iç ses) mişın kımpliytıd

ah abi ah.yıllarca midem delinir diye ne kolalarımı içtin, ne gazozlarımı gömdün.şrfsz.
Obezdim. Benimle çok dalga geçen veysel adında bir çocuk vardı. Dalga geçmemesi her gün tost alıyordum. Sonra lisede zayıflayınca bana aşık olmuştu mal.
küçükken o kadar tatlı bir çocuktum ki ne zaman hayvanat bahçesine gitsek bana hediye 1 bilet verirlerdi bende çok sevinirdim ama olayı sonradan çözdüm meğer ailem maymun kaçırıyor sanmasınlar diye veririyormuş piçler.
çocukken hoşlandığım bir kız vardı, annem çağırıyor yemek yiceğiz beni burada bekle evcilik oynarız demişti.''evcilik'' lafını duyunca istesem de gidemezdim. yağmura bile göğüs gerdim, sırılsıklam oldum. o yemekten bir türlü gelemedi..

başka çocuklarla evcilik oynadın değil mi?
4. sınıftayken sevgilim vardı lan boyum 120 cük kalkmiyo senin neyine efenim.
Eminem dinleyip 8 mile izleyip kafamıza Eminem yazan bantlar takmak.
Bu adamı nerde görsem çocukluğum gelir aklıma.
O zamanın Justin bieberı da oydu.
Gerçi Justin bieber Eminem in boku olamaz orası ayrı.
olm bu adam olmemis miydi amk. hani trafik kazasi falan dediydiniz. olmemis bu. gelmis eminem falan bisiyer diyo lan.
bekaretini de orda kaybettin herhalde.
O zamanlar yaşıtım olan kuzenim bize gelmiş, televizyonda da bizimkiler başlayacak. Kuzenim aa bizimkiler demesiyle, veryansın edip kavga etmeye başlamıştım, hayır bu bizimkiler, sizinkiler sizin evde diye. Çocuuuuz işte olum.
https://youtu.be/MbDQPhsx-as

Asla unutamıyorum. Canım Ricky.
Dün yaşadığımı anlatıyım.

Biliyosunuz dün cuma günüydü ve 2 günlük tatile gidilen gün. Bunun sevinciyle.

Ders programinda bizim son iki derse de beden egitimi koymuş müdür.

Bu kalsin burada yemekten yeni kalktik, annem dişlerimi fırçalamami istedi de.
çekirdek çitlemesini bilmiyordum doğum günümde kuzenlerim gelmiş bana çekirdek çitlemişlerdi. en sevdiğim doğum günümdür.
5. Sınıfta çok milliyetçi bir batı şehrinde yaşıyorduk ve hocamız sosyal bilgiler dersinde sınıfa öğretmenimiz ders anlatıyordu nasıl olduysa konu kürtlere geldi ve bayan öğretmenimiz "kürtler kötüdür, kürtler pistir, kürtler teröristtir onlarla konuşmayın ay sınıfta kürt olan var mı?" Diye sordu bende hiç ders dinlemezdim son soruyu duyunca hemen parmak kaldırdım "benim ben ben öğretmenim" diye gülümseyerek parmak kaldırıyordum. Hocanın yüzü sanki limon yemişte yüzü bir değişik olmuş hali gibiydi. En son hatırladığım ise bütün sınıf tarafından dayak yemiştim, ailemde adımız çıkmasın diye ses çıkarmıyordu bana kızmışlardı "kürt demeyeceksin türk diyeceksin, kürt yasak." Demesine anlam verememiştim ve her milletimi sorduklarında kaçar gider yanıt vermezdim çünkü kürdüm zorla türk olamam.
Bir gün lavaboda elimi yıkıyordum kardeşim geldi. "Çekil tuvalete giricem." dedi. Ben gıcıklık olsun diye izin vermedim. Kavga ettik. Sonra o pipisini çıkardı ve üzerime işemeye başladı. Ben şaşırdım bir an, tepki vermedim bitene kadar bekledim. Sonra çığlık atıp ağlamaya başladım. Yarım saat ağladım ve gidip yikandim.
13 yaşında idim. sevdiğim kızın babasından dayak yedikten sonra evlerinin duvarında kiremit deliği vardı 4 tane torpili bantlayıp deliğe yerleştirip yaktıktan sonra kaçmıştım. döndüğümde bütün mahalle toplanmış, sanki duvar hiç örülmemiş gibi yerinde yoktu, hala da kim yaptı bilmezler. iyi oldu hortumla dövmüştü orospu çocuğu.
ben 8, abim 12, abimi döven çocuk 16 yaşlarındaydı. uzaktan abimi itip kaktığını gördüm. koşarak sırtına atladım kurtarmak için. son sahnede çocuk bi eliyle abimin kafasını,öteki eliyle benim kafamı itekliyordu. ertesi gün annemler beni bale kursuna yazdırdılar, geleceğimden endişe ediyorlarmış.
Aslında tacize uğradım , anlatsammı bilemedim.
Küçükken darkorbit hastasiydim arkadaş beni oyun parası 1TL diye keklemis bende 15 tane atmıştim 15x5 75 TL fazla gelmişti...

Baba vurma babaaa...