13 yaşımdayken bir aksesuar atölyesinde işe başlamıştım, yaz tatillerinde çıt çıt, kot düğmesi filan yapıyodum. sonra lisedeyken bi çağrı merkezinde çalıştım.
ilkokulda eczane çırağıydım, ortaokulda bir çay bahçesinin temizlik işlerinden sorumlu boş işler müdürüydüm, lisede ise kuyumcunun yanında çalıştım buda bana ticari zeka ve borsadan nasıl para kazanılacağını öğretti.
babam çok içerdi, evde bira şişelerinden dağ vardı. arkadaşlarımın da babaları içerdi ama en çok şişe bizde olurdu. harçlık falan vermezdi babam, çünkü kazandığı üç kuruşu içkisine sigarasına yatırıyordu. biz arkadaşlarla bu şişeleri toplayıp satıyorduk, önce sayıyor sonra şişe sayısına göre paraları bölüştürüyorduk. ilkinde acemiydik, bu işle uğraşan bizden büyük çocuklar vardı. beş-on tane şişeye alıcı bulabiliyorduk ama yüzlerce şişe elimizde kalıyordu. biz 9-11 yaş aralığında, onlar 17-20 lerdeydi. onların alıcısına şişe satmak için, kazandığımız paranın yüzde 15 ni haraç olarak veriyorduk. annem bira şişeleri sattığımı öğrenince çıldırdı, bir daha satmadım. artık para karşılığı ödev yapıp kazanıyordum harçlığımı, sınav günleri çok iyi param oluyordu. kopya, telefonla yardım bile yapıyordum. hatta bazen sınıfa girip sınavım varmış gibi yanımda oturan çocuğun testlerini çözüyordum, bir kaç defa yakalanmama rağmen 3 sene yaptım ve iyi de kazandım.
yaptığım işlerin doğru olmadığını bilmiyordum o yaşlarda, ama hiç değilse diğer arkadaşlarım gibi hırsızlık yapmıyordum. sonra 18 yaşına bastım, bi mağazada satış elemanlığı yaptım 1 sene boyunca.
bi ben mi hic çalışmadım diye sordurtur insana.
ben çocukken sanki ayet geliyormuş gibi "oku" oğlum kelimesinden başka birşey duymadim.
not: ha bir de oglum senin eline hiçbir iş yakışmaz sen oku demişlerdi.
5 sene kahvede çalıştım baya baya kahve ocakcısıydım ben ya
Peder beyin esnaflık yapmasından dolayı esnaflıktanda anlarım
1 senede koltuk döşemecesinde çalıştım
Memleketteki fındık bahçelerinden dolayı her türlü bahçe işinden de anlarım
vay be çocukluk çocukluk değil fuzuli amelelikle geçmiş.