*9 yıl önce hastanede kolumdan
diyalize bağlanmam için
püskül açılmıştı. Acıtan
ameliyat sürecinde
gözlerimden yaş geliyordu. Bir
kaç tane daha yazıcam.
*9 yıl önce ağzımdan
burnumdan kan geliyordu
böbrek rahatsızlığından. O gün
sevk edildiğim hastanede
midemin yıkanması için
burnumdan hortum sokuldu.sabaha kadar öyle
kaldım üstelik
uyuyamamıştım. Çok canım
yanmıştı beyler :(
*6-7 yıl önce sürekli burun kanamam nedeniyle doktorda boğazıma hortum sokulmuştu.kanamaya neden olan birşey çıktıydı.
birincisi ilk motor kazamda tshortle oldugumdan asfaltta sürüklenip sol tarafımın derimin erimesiyle bir aya yakın süre o acıyla durmam, ikincisi araba hararet yaptığında radyatörün havasını aldım sandıktan sonra sağ kolum ve karnımın haşlanması, üçüncüsü geçen yaz motordan düştüğümde parmağımın kırılması ile inat edip alçıya aldırmamamla her elimi cebime sokmamla gözlerimden yaş gelmesi.
diyaliz makinesine bağlandığım ilk dönemde aşırı sıvı çekimi nedeniyle ayaklarıma şiddetli kramp girmişti ve feryat ederek ağlamıştım. amına koyayım böyle hayatın amına koyayım böyle kaderin!
benim gibi dürüst ve iyi insanlar ve zeki acı ve eziyet çekerler amına kodumun dünyasında hep.
bumu adalet lan.
yazarken duygulandım ve sinirlendim.
kramp konusunda yazarken aklıma geldi ve diyaliz merkezinde şahit olduğum olayı yazayım:
8-9 yıl önce aynı diyaliz merkezinde kilolu bir kadın hastaya kramp girmişti. kadın ağlıyordu. diyalizden çıkmak için doktora yalvarıyordu. acısı şiddetliydi.o kadın benim yan tarafta yatıyordu.
Dövüş sporlarıyla uğraşmak. kroşe, aparkat, sağ sol direk, alt üst ve orta seviye tekmeler, döner tekme, çeneye, alına dirsek ve surata, gövdeye, baldırlara diz darbelerinin acısı. Bir kere de nakavt oldum.
bundan seneler seneler önce daha ilk okula gittiğim yıllar. köye falan gittiğinde hoca ya gönderirler bizim oralarda dini bilgiler için. yine öyle bir zaman da karnemin pekiyilerle dolu olduğu yaza yeni başlamıştık. ben muzipliğimle hocoya giderken dedemlere de öğrenci edasıyla öğle yemeklerine gidiyordum. yine öğle yemeği vakti dedemin askıda duran pantolunun cebindeki paraları farkettim. sonra hemen hayal kurmaya başladım bunlarla bir sürü oyuncak olur diye. gözüme kestirdim bi ara evdekiler günlük işleri ile uğraşırken gittim ve bi avuç kağıt parayı aldım. çok sevinçliydim bir sürü oyuncak ve şeker demekti bu. günlerce oyuncak ve şeker aldım kendime sonra dedemler bizimkiler falan farkediyor tabi. sonra babam çağırdı sordu paraları sen mi aldın diye ben alıdm diyince iki tokat yedim sonra gitti sopa buldu ve yer misin yemez misin hesabı. o gün çok acıydı ben çok küçüktüm ve dayak inanılmaz. hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak acı çektim. öğrendiğim ders başkasının parası ile şeker alınmaz deden yahut baban olsa bile
An itibariyle sırtımı ranzanın keskin kenarına geçirdim başarılı bir şekilde.
Torakal omurlarımdan birinin proc. Spinoususunu yamulttuğumu düşünüyor; başarılarımın devamını dileyerek kendimi yerde acıyla kıvranan bedenimle başbaşa bırakıyorum.*
avuçlarımın için nasır dolu, kopardıkça yerine yenisi geliyor mantar gibi, bu acıyla yaşamaya alıştım sanırım, o kadar kazma kürek sallayıp barfiks çekersem olacağı buydu zaten..