sorumluluklardan yoruldum. ben niye anlatıyım yazmış zaten can yücel.
Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasina
Bir baska ülkeye, daglara, uzaklara...
Hayatindan memnun olan yok.
Kiminle konussam ayni sey...
Herseyi, herkesi birakip gitme istegi.
Öyle "yanina almak istedigi üç sey" falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Herseyi, herkesi götürdün demektir..
Keske kendini birakip gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden raziyiz diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herseyi yüzüstü birakmak göze alinmiyor.
Böyle gidiyoruz iste.
Bir yanimiz "kalk gidelim",
öbür yanimiz "otur" diyor.
"Otur" diyen kazaniyor.
O yan kalabalik zira...
is, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü aliskanlik
Aliskanligin verdigi rahatlik,
Monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor.
Kaliyoruz...
Kus olup uçmak isterken, agaç olup kök saliyoruz.
mutlu insan rolü oynamaktan
algılama güçlüğü çeken insanlara laf anlatmaya çalışmaktan
tayyip erdoğan ı her gün düşünüp fanteziler kurmaktan çok yoruldum.
Sali gunu 42 yasindaki cakma sarisina 4 posta attirmanin yorgunlugu hala ustumde.ama siimdi altimda olsun 4 postasi daha var. Sikismenin verdigi yorgunluga can kurban.
Yalnız kalmaktan yoruldum. insanların beni sevmesi için cabalamaktan da. Belki seviyorlardir da ben farketmiyorumdur diye kendimi avutmaktan da yoruldum. Ama en çokta gerçek bi arkadasa sahip olamamaktan yoruldum.
şu 2015 yılının sonları 2016 yılının başları yaşanılan yorgunluktur. böyle anlatılmaz bırşeydır kafanın ıcındedır. benımle her yere gelen yorgunluktur. gezerım gezer konuşurum dınler. vabura bınerım akbıl basar. fakat gecelerı ınsanın ruhuna nufus edıyor. umulur kı yakın zamanda feraha ulaşılır. kafa yorgunluğu olanlara en kısa zamanda rahatlık dılıyorum.