görecek gözlerim, alacak nefesim varmış diyerek yaşıyorum bu dünyâ denen mecellede. tek bir farkı var hâlâ parmaklarım şiş. birileri bana nefes almayı öğretsin!!!
Bu kisa dünya hayatinda arkamda iyiki benim babam olmuşsun iyiki senin oğlun/kızın olmuşum diyecek insanlara sahip olmak.
Lisede kaldığım 2 senenin ardindan acik liseye yazildim suan 65 kredim var ve sabah 8:30 - 18:00 çalışıyorum eve gelmem 7yi buluyor hatta tam yemek yiyorum 7 gibi oluyor. Bunu neden söyledim çünkü saat tam 7de oturuyorum ve 12ye kadar ders çalışıyorum. Şuan ise ara verdim biraz dersler karıştığı için. Eve gelip yemek yiyip dur 10 dk oturayım yemekler sinsin diyecek vaktim bile yok. Hatta yetersiz kalıyor günde 3 4 saat uyuyarak gecede çalışmayı düşünüyorum. Üniversiteye gidilecek yurtdisina cikilacak meslek ele alinacak. Ne icin? Mutlu bir aile icin. Bunlari neden anlattim çünkü etrafımda bi baltaya sap olamamış aldigi maasi ota boka harcayan cok insan var hepsiylede iletisimimi kestim mutlu muyum? Fazlasıyla. Kendinize bir iyilik yapin ve kendinizi gelistirin kitap okuyun bilgilenin. Umarim eşime Hayirli bir eş cocuklarima iyi bir baba olarak göç ederim bu dünyadan.
ortaokula giderken hep derslerimi çalışır, ödevlerimi yapar, derse katılırdım.
veli toplantısına annanem giderdi, hoca çok güzel şeyler söyler o da anneme anlatır annem sevinirdi. aile de bi bayram havası :D
liseye geldim, deli gibi tarih öğretmenliği istiyorum. rte beyanıyla ben afedersiniz aleviyimdir. evde sürekli islam tarihine bağlı hikayeler efsanelerle büyüdüm. tarihe heves var.
ama sözel okumak istemedim, çalışkanlar sayısal okuyor diye. sayısala gittim. nasıl asılıyorum annemi mutlu edicez ya.
o da yalan yok oluyor.
hatta lisenin 1. sınıfında o istiyor diye başlangıcı meslekle yapmıştım, sonra bi hocanın yardımıyla düze geçtik.
lisede de itlik köpeklik yapmamamın tek sebebi annemdi.
mutlu olsun, bi de biz dert olmayalım diye.
lise 3 civarı kararımı söyledim madem dersaneye gitmiyorum 1 sene ara vericem istanbul üniversitesi mühendislik fakültesi makine mühendisliği okuyup aselsanda çalışacağım diye.
izin vermediler.
sen yaparsın canım oğlum bir senen boşa gitmesin diye.
tamam ulan dedim tam canla başla giricem işin içine
kanser girdi ailemizin içine.
2 sene sağda solda hastane köşelerinde piç gibi süründük.
yalan yok millet anasını babasını atlatıp piçlik ederken babasını görmeyen ben tek başıma hastane ev temizlik sebze suları aile içi kavga ile uğraştım durdum.
sikik bir üniversite tuttu, gitmeyeceğim dedim.
gönderdiler.
mahkus talihin anasını sikerim ben dedim, bölüm birinciliğine oynuyorum.
haftasonları eve gidip temizlik yapıyorum, ilgileniyorum.
bi kez daha giren girdi.
bıraktım okulu.
9 ay hastane odasında kaldım. bazı bazı yoğun bakım önlerinde.
geri dönmem dedim, bir çift gözyaşına kabul ettik döndük.
hala uğraşıyorum sırf mutlu olsun, para kazanacak mesleğim olsun yüzü gülsün diye.
tatil sözüm var, büyük adadaki o ev sözüm var, araba sözüm var, yüzünü güldürme sözüm var.
ananeme hac, umre sözüm var, annemi yalnız bırakmama sözüm var.
2 dayım 1 teyzem var, hepsine çok büyük gönül borcum var.
en zor zamanlarında yanında olma sözüm var.
en çokta annemi ölürsem annemi özlerim diye korkuyorum yada o beni özler diye.
o hastane zamanları kafama esti bi ara ulan zaten kız yoğun bakımda bi de ben gidivereyim şu amk dünyasından sonra dedim hop yavaş ya iyileşirse ?
seni göremezse?
bugünkü güne çok şükür.
ben ölene kadar yaşarım herhalde gençler.
nedeni de henüz ölmemiş olmam.
ölmedik ya. ya göreceğimiz gün varmış, ya da çekeceğimiz acı.
iyi geceler
yer güzel,
gök güzel,
ağaçlar güzel,
duygular, fikirler, amaçlar, fedakarlıklar, büyük aşklar, güzel anılar, unutulmayan dostluklar, hayaller...
kısacası sen güzelsin ben güzelim hayat güzel neden yaşamayalım?