arasıra açıkladıkları kriterlere göre fakirlik sınırının pek bir altındayım. En az 30-40 milyon kişi de öyledir. Geri kalanların büyük çoğunluğu açlık sınırında. birkaç milyon orta direk, birkaçyüz bin zengin, birkaç bin dolar milyoneri...
"1 tarafta kişisel gelişim, planlama, strateji kitapları, 1 tarafata açık autocad dosyaları, 1 tarafta iş görüşmesi için hazırlanmış kıyafetler, 1 tarafta kuru temizleme için ayrılmış kıyafetler, bakım malzemeleri (tarihleri en son 5 ay önce kontrol edilmiş), 1 tarafta açık portföy defterleri, 1 tarafta sosyal bilim kitapları, 1 tarafta müzik malzemeleri, 1 tarafta teknolojik hedehödöler, 1 tarafta fotolar, boş su bardakları, program cdleri, 1 tarafta da 1 yazar olacak ama onu bulmak 1az zaman alabilir" şeklinde özetlenebilen hayat stilidir..
ben de hıyar yiyorum sürekli. hıyarlı tatlılar, hıyarlı soğuklar, sıcaklar yani hıyar dolu ordövr tabakları, hıyar banyoları, hıyar aromalı nefis kokulu beş çayları, hıyar partileri, gelenekselleşen hıyar savaşları, yatağımın etrafındaki 32 hıyar, çevremdeki hıyar insanlar hep hayatımın birer parçası. yaşam kalitem hıyara bağlı, öyleki hıyar kabuğundan gemiler yapmak diye de bir film çekmeyi düşünüyorum.
öğrencilik hali evden atıldık. dün geceyi sokakta geçirmek zorunda kaldık. tabi elektrik direğinin altında. kaçak elektrik çekip öyle sözlüğe girebildim. hala o elektrik direğinin altındayım. görenlerden ve duyanlardan yardım bekliyorum.
edit : artık yazarların şuyu yazarların buyu, şöyle yazarlar böyle yapan yazarlar diye başlıklar açılmasın. dünya yazarların etrafında dönmüyor ki..
türkiye nin önde gelen bankalarından birinde çalışır, otobüsün arka koltuklarında daha çok oturabilmek için liseli gençlerin okullarınını yerlerini ezberler iysr. hafta içleri işten eve evden işe bir hayatı oldugu gibi haftasonları taksimde sevdigi birkaç arkadasla içer iyi olur. sıradan bir hayattır öteye gidemez...
