yazılan entrylere bakılarak elitist bir yaşam seviyesine ulaştıklarını varsayarsak gayet yüksek bir düzeydedir.
türkiye'de yaşanan olumsuzluklarda payları çok az olduğu için yaşam kaliteleri türkiye seviyesinin üstündedir.
yarın armani'yi satın almayı düşünüyorum. aslında satışa çıkaracakları da yalanmış ama verdiğim para karşılığında bütün aileyi de almam söz konusu olduğundan şakayı da unutacaklardır büyük ihtimalle.
bir dağın başındayım. ortalıkta köpekler cirit atıyor. paçalarımı sürekli temiz tutamıyorum. çünkü sürekli yağan ve daha sonra yerdeki toprakla birleşen kar çamur olup paçalarımı kirletiyor. asfalt ne?
türkiye nin önde gelen bankalarından birinde çalışır, otobüsün arka koltuklarında daha çok oturabilmek için liseli gençlerin okullarınını yerlerini ezberler iysr. hafta içleri işten eve evden işe bir hayatı oldugu gibi haftasonları taksimde sevdigi birkaç arkadasla içer iyi olur. sıradan bir hayattır öteye gidemez...
öğrencilik hali evden atıldık. dün geceyi sokakta geçirmek zorunda kaldık. tabi elektrik direğinin altında. kaçak elektrik çekip öyle sözlüğe girebildim. hala o elektrik direğinin altındayım. görenlerden ve duyanlardan yardım bekliyorum.
edit : artık yazarların şuyu yazarların buyu, şöyle yazarlar böyle yapan yazarlar diye başlıklar açılmasın. dünya yazarların etrafında dönmüyor ki..
ben de hıyar yiyorum sürekli. hıyarlı tatlılar, hıyarlı soğuklar, sıcaklar yani hıyar dolu ordövr tabakları, hıyar banyoları, hıyar aromalı nefis kokulu beş çayları, hıyar partileri, gelenekselleşen hıyar savaşları, yatağımın etrafındaki 32 hıyar, çevremdeki hıyar insanlar hep hayatımın birer parçası. yaşam kalitem hıyara bağlı, öyleki hıyar kabuğundan gemiler yapmak diye de bir film çekmeyi düşünüyorum.