orhan pamuk, masumiyet müzesini yazıyodu, oğlum ben erasmus'la hacca gidiyorum, bu fırsat kaçmaz, lakin yayın evide kitabı bitir diye sıkıştırıyo, sevabına devamını yazıver be hacı dedi, ben de işte napıyım kıramadım kalan kısmını (takriben 289 sayfa) yazıverdim öyle çalakalem. sonra kitap çok tuttu, orhan hacdan döndü, oğlum dedim sana o kadar kitap sattırdık, insan bi kere olsun benden bahsetmez mi dedim, siz kimsiniz dedi bana. düşün ya bana? ayıp ettin pamuk, çok ayıp ettin.
basmakalıp konuşmalardan sıkılıp, bildiklerimi paylaşmak için.
duygularımı, düşüncelerimi , gözlemlerimi yazıp, rahatlamak için.
kimi zaman da okuyup,' aa yalnız değilim benden bir tane daha var. vallahi ben yazacaktım onu. tüh benden önce davranmış.' demek için.*
arasıra gülmek için.
ama bu aralar bu beklentilerimi karşılamada yeterlilik düzeyi giderek azalmakta. ama yine de benim hala umudum var.