1- üç kardeş kuzenimin ölüm haberi. Tarihler 11 Nisan 2016'yı gösteriyordu. Pazar'ı pazartesi'ye bağlayan gecenin en güzel uykusunda kötü rüya benim için kaçınılmazdı. Rüyada ben ve babam bi güzel keyif yapıyorduk. Aniden gelen telefonla üç kardeş kuzenimin ölüm haberini aldığımda şaşkınlığım ve üzüntüm birbirine karşmıştı. Puslu sisli havada fatih mezarlığına 10 adım kala alarm sesiyle uyandım.
2- mobbing. Son 1 ay önce gördüğüm kötü rüyalarımdan biri daha. iş yerinde online çalışırken ne yazık ki online mobbingin kurbanı olmuştum.
3- caillou'nun final yapacağına dair haber. Biraz kötü olsa da saçma bir rüyaydı. Salı'yı çarşamba'ya bağlayan 25 Mayıs 2011 tarihli rüyamda yumurcak tv'de "caillou artık ekranlara veda ediyor" rüyası biraz üzücü olsa da rüyadan 4 buçuk yıl sonra stv ve avenelerin uydudan şutlanmasıyla* rüya gerçekleşti.
4- 2004 sonu 2005 başı gibi gördüğüm bir rüyamda dev madeni 25 kuruş elimdeydi, yine 2005 ortalarında gördüğüm rüyamda dev burgu mavi kaydırak gece gece evimizin içindeydi ve korkmuştum.
5- Mart 2012'de taksiyle kendi başıma bir kurum binasına öylece takılmaya gitmiştim. Asansöre binince bodrum katına indiğimde bi oda dolu siyah ev böcekleri hızla bana saldırıyordu ki aniden asansasansörle tekrar zemin kata çıkıp terketmiştim.
6- ekrem imamoğlu'nun istanbul'u ilk kazandığı gecede rüyamda stv yeniden açılmıştı.
7- üç efsane isim tek rüyamda: en iyisini en sona sakladım. Rüyamda ibrahim erkal, süleyman turan ve osman cavcı'yı tek rüyada görmüştüm. Resmen sırılsıklam dizisinin içindeydim ağa :d
Oğuzhan sosa gomez ve Quaresmayi görmüştüm rüyamda. Önce Oğuzhan geliyordu bize ben boynuna atlayıp ağlamaya başlıyorum abi senden bir isteğim var Quaresma abiye selam söyle diyorum. O da gülüyor ıslık çalıyor ve odaya gomez sosa ve Quaresma giriyor. Ben deliriyorum herhalde gomeze abi gitme diye yalvarıyorum o da gitmicem diyor yarım yamalak türkcesiyle. Hayatımda gördüğüm en güzel rüyaydı.
freddie mercury ile bir gün wembley'de konserdeyiz. stat yıkılıyo yine *. ben kuliste beni çağıracak ve şov başlayacak diye bekliyorum. grup i want to break free 'ye giriyor ve fred de bana ıslık öttürüp sahneye çağırıyor ve gerçekten koskoca konsere ara verip sevişmeye başlıyoruz. arada bir şarkıyı da söylüyoruz tabi...
aydayım dünyayı izlerken birden şekil değiştiriyor aman tanrım o da nesi mavi yeşil beyaz renklerle harmanlanıp bir penise dönüşüyor. sonrasında neler olduğunu hatırlayamıyorum.
5-6 sene once yüzünün yarısı yanmış yarısı normal olan yaşlı bir kadın bana benimle gel dedi sonra uyandım. Ne zaman rüya konusu açılsa hep aklıma gelir.
yazarların yaşadıkları süre içerisinde gördükleri ve çok etkilendikleri rüyadır. bir gün gerçekleşeceğini düşünmelerine yol açacak kadar etkili olabilir. beraberinde fobilere de neden olduğu görülmüştür.
çok küçükken gördüğüm bir rüyayı anlatayım size;
evimizde büyük bir yangın çıkıyordu ve ben balkona koşuyordum. balkon demirinin dışana çıkıp aşağıya baktığım hala dün gibi aklımda. atlamak atlamamak arasında kalmıştım ve o duyguyu şuan bile hissedebiliyorum.
bu rüya ben de yüksekten atlayamama ve merdivenlerden koşarak inememe fobisi bıraktı. yüksekten düşerek öleceğime inanıyorum.
Lan bir eve gitmiştik yarışma mı ne varmış. Orada kendilerini tırtıklı bıçaklarla kesen yüzlerce insan gördüm. Birkaç tane adam bize saldırdı. Balkondan atlayıp kaçtık. Karadeniz Of'taymışız ne alakaysa, hiç de gitmedim oraya. Bu da böyle bir rüyam. Ha bir de insanları gıdıklayarak öldüren kedi kılıklı korkunç kadın vardı, küçükken üç sene aynı rüyayı görmüştüm. Annemi öldürüyordu kadın ve ben umursamıyordum rüyada. Yine tırstım o kadından bak, şeytan kılıklı gudubet.
Onu gördüğüm her rüya... Her seferinde de öpüyordum.
Bikeresinde de ablamla birlikte halamı öldürüp parçalayıp gömdüğümüzü gördüm. Sonra çok vicdan azabı duyup itiraf etmiştim. Uyandıktan sonra birçok şey değişti hayatımda. Kin tutamamaya başladım. Herkesi affettim. Aslında ne kadar nefret etsem de düşündüğüm kadar merhametsiz olmadığımı anladım. Çok etkilenmiştim.
Bir de babamın öldüğünü görmüştüm. Çok korkmuştum...
herkesin kel olduğu bir dünyada saçı olan tek insan bendim küçükken gördüğüm bir rüyada. bana atılan o bakışlar hala aklımdadır. saçlarımı yolmak istediklerini hissetmiştim.
o değil de neden bu rüyayı gördüğümü anlamadım, herkes açıklamış şu şu nedenden etkilendim gördüm veya psikolojik olarak kafama yer etmiş falan. ben de yok hacı, hiç bi sebep yok.
4-5 yaşlarındayken gördüğüm bir rüyadır.
annem babam ben el ele yürüyorduk. sonra ben açık olan rögar kapağından dolayı aşağı düştüm annem döndü baktı ama babam dönmedi bile, ben ağlıyordum, ikisi de yardım etmeden gittiler. ağlayarak arkalarından baktım öylece.
tabi o zamanlar kardeşim yeni doğmuştu, kıskançlık falan işte.
hiç unutmuyorum bu rüyayı, beni nasıl etkilemişse.
bir keresinde rüyamda evimin balkonunda sevgilimle oturmaktayım. neyse yan dairenin balkonuna bir çift çıkıyor bakıyorum zerrin özer ve sevgilisi olacak kişi. güya balayına gelmişler. zerrin özer gülüyor sevgilisi 80'li yılların mayo reklamlarından fırlamış olan tipler gibi.
ilginç bir şekilde birden bizim evin balkonundan bodrum manzarası görünüyor yani biz kendi evimizin balkonundayız zerrin özer ve sevgilisi yan dairenin balkonunda ama dışarıdaki manzara farklı. onların penceresindeki perdeler dikkatimi çekiyor yanımdakine perdeler çok güzel diyorum o da, onaylıyor. perdeler tepeden ve en alttan bağcıklanmış ortası hafif bombeli kırmız, turkuaz vs. renklerden oluşuyor. ben, acaba odanın içi nasıldır diyorum? bunu sorar sormaz birden odanın içini görebiliyorum sanki başımı kesip bir jimmy jip'e montelemişler gibi. nereye bakmak istiyorsam oraya gidiyor. bakıyorum oda da çok güzel. birden zerrin soyunuyor. göğüsleri açığa çıkar çıkmaz uyanıyorum.
bu rüyayı tuhaflığından dolayı unutamıyorum. mesaj neydi acaba.
mekan kasvetlimi kasvetli. kuzeyde bir yer, kış yarı olabilir veya orta dünya da olabilir neyse. ben, ned stark, gandalf ve erkin koray bir masanın etrafındayız, oturuyoruz. masanın üstünde kocaman bir tepsi, içinde kuzu etimi domuz etimi anlayamadığım( rüyalarım bile islami kurallara uygun) birşey var. emin olmadığım için yemiyorum. ben hariç herkes çelik kadehlerle şarap içmekte. ben ise üzerinde efe yazılı bir kadehle rakı içiyorum. ned stark; '' nedir o içtiğin'' diyor. '' lordlara yakışır bir içkidir, denemek istemisiniz'' diyorum. '' karıştırmayım şimdi'' diyor. çoluktan çocuktan konuşuyoruz starkla, keyfimiz yerinde. erkin korayın elinde çelik bir flüt tek kelime etmiyor, uzaklara bakıyor. gandalf asasını sert bir şekilde yere vuruyor ve '' saçmalamanız bittiyse diyar hakkında konuşmaya başlayalım'' diyor. sesini yükseltiyor, saçının sakalının beyazına hürmeten sesimizi çıkarmıyoruz. sonra alarm çalıyor..
resident evil vari (!) bir ortamda, koskaca bir sürünün ortasında kalmıştım, son mermiyide atıp tam ısırılmak üzereyken uyandım.uyandım çünkü (bkz: lucid rüya)ydı