annemin çocukluğundan kalma sarı, kısa ve kıvırcık saçlı bebek.
bana alınmış çerli çeşitli onca oyunca arasında nedense en çok bağ kurduğum oyuncağım o idi. erkeğe benziyordu biraz, gerçek bir bebek boyutundaydı, kıyafeti yoktu -ki çok daha küçükken benim sabote ettiğim dedikoduları mevcuttu- barbie'ler kadar alımlı değildi ama sanki beni en çok anlayan oyuncağımdı. olgun bir duruşu vardı sanki ne bileyim. bilgiç bir tavrı filan...
çocuk aklımla bile akıl alacağım, güveneceğim olgunluklara ihtiyaç duyuyormuşum demek ki.
adı da yoktu, evet. şu anda kazık kadar halimle evdeki saksı çiçeklerine bile isim koyan biri olarak, geçmişimdeki şaşırtıcı bir ayrıntı. (bkz: çiçeğine firuze ismini koyan dişi insan)
sonra nasıl, nereye gitti, attık mı sattık mı hatırlamıyorum. kardeşim doğduktan sonra bebeklerimi pek umursamamıştım çünkü.
Şimdi bu oyuncak hayatimin ilk ve tek oyuncagiydi.
Manevi değeri yüksekti. Hiç tanimadigim gormedigim bi abim almış göndermişti.
Neyse bu oyuncak uzaktan kumandali havada ucuruyorsun yere inince de got kapagi acilip içinden asker cikiyordu yürüyen merdiven yardimiyla.
Günlerden bi gün ormanlikta ucuruyorum manevra desen var 3/5 hareketi var.
indirdim yere. Kapak açılmadı. Kaldır indir yok. Sinirlendim.
Ulan bu askerler hortladi mı derken bu helikopter kendiliginden havalandi göle düştü.
2-3 saat aglamisim. Elimde konsol ile döndüm eve.
erkek arkadaşım bir keresinde, yılbaşında bana hediye olarak dildoalmıştı, en sevdiğim oyuncak olmuştu, her aklıma geldikçe oynuyordum. oynaması en zevkli oyuncaktı, bir gün içinde kaldı, kırıldı, koptu, incindim, terk edildim, korktum.
1-kırmızı renkli, tekerlekli filim
2-gemim
3-kurmalı arabam
4-3 tekerli demir bisikletim
5-uçağım
6-direksiyonlu demir arabam
7-300 küsür biriktirdiğim rengarenk misketlerim özellikle biraz irice yeşil enekem, mor bilyem, beyaz ve sonradan gelen siyah mikalar ve 10 luk misketler.
8-ancak çoook sonra çevirebildiğim çemberim.
9-gazoz kapaklarım.
10-patlayan tabancam
11-milleti korkuttuğum yılanım
12-pilli topacım
13-topacım.
kırmızı bi teletabim vardı * karnına basınca yavşak yavşak bişeyler söylerdi. yumruk atardım, onunla uyurdum, sinirlendiren yaşıtlarımı onunla döverdim, en sonunda kafasını koparmıştım. *.
5 yaşında mıyım neyim... yeni heves almışım özene bözene bir oyuncak. Ninja Kaplumbağalar dan bir tanesi. Hangisi olduğunu hatırlamıyorum. Unutamama nedenim hiç oynayamamış olmam. Sadece fotoğrafı oldu bende tek. Kaybettim aldığım gün. Poşeti sallaya sallaya taşıyordum, sonra bi baktım poşet boş. Bu da böyle bir anımdır.
Siyah bir kedim vardı ayağına basinca guluyordu kucukken cok korkardım ondan zaten adı kötü kedi şerafettindi. şimdi seviyorum şerafettini odamin baş köşesinde duruyor.
