üzerine pembe bir elbise örülmüş plastik bir bebek.
m.ö de ki tüm kız çocuklarında vardı bu bebekten. annemle pazarın içinden geçerken aldırmak için yerlere yatmış, tepinmiştim.
kadıncağızın da parası yok heralde, beni eve götürmeye zorla ikna etmiş, dönüp o bebeği almıştı. oynamıyordum o bebekle. kazandığım zaferin işareti olarak salondaki vitrine koymuştum. bakıp kendimle gurur duyuyordum.
üc tekerlekli bisikletim. hatirladigim tek oyuncagim buydu. plastikten degildi ama herhalde cok dayaniksizdi ki tek tekerlegi kirilmisti. hatirlarim, babam gece vaktine kadar ugrasip tahtadan tekerlek yapmis ve takmisti bisikletime. ama yolda giderken cok ses cikiyo diye de süremiyodum. zaten temerin (ismi tamermis sonradan ogrendim) cok oyuncagi vardi, hep onlarla oynardim ben de.
Takla atan köpek. Alındığının ikinci günü bozulmuş. Annemler bi bakıyorlar ki köpeğin ağzında bisküviler, üstüne bir de süt içirmişiz ablamla. O günden sonra takla atamadı ama havlayabliyordu.