12-13 yaşlarındayım buz pateni kayacağım. paten ayakkabılarını aldım, giymeye çalışıyorum ama bir türlü beceremiyorum. oturabileceğim bir yer de yok; sanıyorum ayakta olduğum için giymeyi başaramıyorum. travesti olduğu çok belli olan bir kadın geldi. “uzat ayaklarını “ dedi, her iki paten ayakkabımı bir güzel giydirdi. sonra botlarımı hangi dolaba koyacağımı sordu. gösterdim. gitti yerleştirdi. piste inince bakındım, izleyenler arasında yoktu. beni kayarken izlemesini çok istemiştim. gördüğüm en şefkatli kadınlardan biriydi.
dört sene evvel balkonda istanbul yazının çilesini çekerkene annemle, karşıdaki anayola birini attılar, gördük, bağırışlar, kaçan bir araba, bir araba durdu, biri indi yerde yatanın yanına koştu ve yine bağrışlar, arabalar kayboldu, yolun ortasında yatıyor biri, diğeri onu çekeliyor kenara, yoldan geçen arabalar deli gibi korna çalıyor, bağrışlar, ve bir araba daha geldi, kaldırıp götürdüler yoldakini, biz izledik, uzakta tam seçilmiyor, ne oldu, bilmiyoruz, bazıları daha mı insan ne biliyim, gel bunu çöz işte, öyle uyuduk geçti o akşam, düşünmüyoruz, böyleyiz biz, geçiyoruz..
üç dört sene önce arkadaşlarımla taksimin arka sokaklarından birinde, kelebekler diye bağırıp koşan üç kişilik bir grubun yanlışlıkla önünde kalmıştık. kendimizi koşarken bulduk korkudan. bugün bile merak ederim niye koştuklarını.
bir keresinde harbiye'de yürürken tarafıma bir travesti tarafından "şişşşşt siyahlı, offf şu boya bak posa bak rocky balboa gibi" bir cümle kurulmuştu, o noktadan geçerken hala temkinli yürümekteyim.
Arkadaşla gece eve dönerken bir travesti çıktı.O sokağın başı biz sonundaydık. *Tam yan yana geldiğimiz anda gençler dedi ben arkadaşımla birlikte durdum.Efendim buyurun dedik sakin bir şekilde, Ateşiniz var mı? dedi evet ikimizde sigara kullanıyorduk ama o an yanımızda ateş yoktu bizde yok kusura bakmayın iyi akşamlar dedik saygılı bir şekilde ama o durun dedi hadi ama gençler ateş verin niye vermiyorsunuz dedi.Bizde yanımızda olmadığını belirttik oda iyi o zaman iyi akşamlar dedi tam gidiyorduk arkasını döndü bana dedi ki ateş var mı ben yine biraz sert bir şekilde yok dedikten sonra o da iyi o zaman telefon numaranı ver dedi bizde güldük ve yolumuza devam ettik.
(bkz: işte buda böyle bir anı)