üniversteyi kazanmışım ilk yılım, doğu expresinden arifiye istasyonunda inmiştim. inmemle birlikte tren taşlanmaya başladı. meğer eskişehir maçından dönen kocaelispor taratarları varmış trende. yerel televizyonda kayıtta. ertesi akşam bi baktım aha ben ezik ezik kaçıyorum oradan hızlıca elimde koca bavulumla. kimseye demedim 54 tv'ye çıktığımı. bakın meşhur oldum değişmedim hala aynı mutevazi ben.
yıl 1992. aylardan ekim. o zamanlar bulunduğum mülkiye'nin hemen yanındaki ankara üniversitesi hukuk fakültesi önünde bir kalabalık var. bir arkadaşla yaklaşıyoruz. baktığımızda bir trt muhabiri o dönemlerde de gündemde olan anayasa değişikliği hakkında, yavuz donat'ın trt'de yaptığı haftalık programda konuk edeceği dönemin anayasa mahkemesi başkanı yekta güngör özden'e sorulmak üzere sorular alıyor. ne oluyor diye merak ederek kafayı uzatıp bakıyoruz. sonra yürümeye devam ediyoruz. olaydan 15 gün kadar sonra bulunduğum istanbul'da bir yerde otururken tesadüfen açık olan trt 2'de bahsettiğim program başlamış, devam ediyor. herkesin televizyona baktığı bir anda, ekranda bir anda röportaj veren elemanın yanında yandan kafayı uzatmış olarak görünüyorum. herkes gülüyor tabii... ben ise utancımdan nereye kaçacağımı şaşırıyorum.
ikinci kez öss ye gireceğim seneydi sanırım. dersaneye gideceğim ama dışarıda acayip bir kar yağıyor üstelik yokuştan inmekte imkansız. neyse efenim babam önde ben arkasında yola çıktık ama kavga ede ede gidiyoruz. zaten üşümüşüm, bir taraftan da düşüp kafayı gözü kırma korkusu var o sinirle bütün hıncımı bana yardımcı olmaya çalışan babacığımdan çıkarıyorum.
buraya kadar bir şey yok, her sene yaşanan kar stresi. akşam televizyonu açtığımızda show tv ana haber bülteninde kendimizi gördük. karda düşmemek için çırpınan iki insan. haberin başlığı ise "kar istanbul u teslim aldı". abi ne ara çektiler bizi hiç farkında olmadım o telaşe içinde. allahtan sesli çekim yapmamışlar, cırtlak sesimi bütün türkiye duyacaktı allah muhafaza.
2007 ali kırca dışarda bir program yapıyordu. ben de kameraların önünde gelip geçiyordum, telefonla arkadaşımı aradım, işte tv ye çıktım havasıyla...
-ali k: arkadaşım çıkar mısın sağlıklı yayın yapamıyoruz, demişti.
-ben: tamam hocam dedim
-ali: ne hocası, hadi zamanım yok dedi.
ben sinirlendim, o zaman.
-ama porno çekmeye zamanın var demiştim. adamlar beni olay yerinden kovmuştular.
yıl 1995.o zamanlar ortaokul 2.sınıfım. trt de yayınlanan yarışan şahinler adlı bir çocuk programında yarışmıştım. sonuç birinci oldum ve haki renk bir mont verdiler. işin acı tarafı o saatte okulda olduğumdan kendimi izleyemedim. yine bir gün bu programı izlerken 100.program dolayısıyla en çok puan alan 10 yarışma birincisine bmx marka bisiklet hediye edileceğini bizzat sunucu toprak sergen söyledi. bendenizse en yüksek puanlı 5. yarışmacıymışım. sonuç mu bikaç kere abc stüdyolarına gitmeme rağmen sıfır. alacağın olsun trt hakkımı helal etmiyorum lan. küçücük çocuğun biziklet hayalleriyle oynadınız.
2009'da ekim ayına girmiştik ve artık kömür sobasının kurma vaktinin geldiğini anlamıştık. ailece hepimizde bir telaş vardı. borular, teller ve sobayı içeriye kurmanın zorluğu. sobayı binbir zorlukla yerine koyduk ve boruları takmaya başladık. bir süre sonra evin uzun boylusu olan ben bir sandalyeye çıkarak boruların takılmasına yardım etmiştim. bacaya girecek son boru sandalyeyle takılamayınca, bacanın altındaki televizyona çıkmıştım ve sorun çözülmüştü. işte bu da benim hikayem.