kimseyi hayatının odak noktasına koyma
kimseyi kendinden daha fazla sevme
kimse için kendinden ödün verme, fedakarlık yapma
kimse için kendini çiğneme.
kimseyi seni sevdiğini sanıpta ailenden sayma.
öyle bir tokat yersin ki bir daha kendine gelemezsin.
sizlere bugün başıma gelen bir olayı anlatmak isterim sayın okuyucu kardeşlerim..
insanlardan nefret ettiğim için geceleri dolaşırım sokaklarda. hava alma niyetine.
yanlışlıkla bilmediğim bir yere girdim ve kayboldum. evet,kayboldum. dolaşırken dönerken birden bir abi beliriverdi karşımda..
aramızda şöyle bir diyalog geçti;
-iyi akşamlar abicim,kayboldum. acaba demetten y.mahalle'ye nasıl geçebilirim ?
+canım buralar bu saatlerde tehlikelidir. şurdan bir taksi çevirelim gönderelim seni.
-eyvallah abicim,yürüyerek giderim. hem spor olur. bi zahmet tarif eder misin ?
+yok yok. çevirelim taksi. bak efendide bir çocuksun başına bir şey gelir. var mı paran ?
-çok teşekkür ederim abicim var. eksik olma.
+yok yok veriyim ben öyle git.(halbuki var)
-aman abi olur mu teşekkürler. var param.
birden cebime para sıkıştırmış. bak dikkat et kendine balicisi tinercisi vardır dedi ve kayboldu..
inanılır gibi değil dostlar.. ben,insanlardan nefret ettiği için suratlarına dahi bakmayan ben. o akşam nefret ettiği bir canlıdan yardım ve şefkat gördü. param vardı,fakat o'nun yoktur diye vermesi öyle bir huzur ile doldurdu ki bana inanın anlatamam.
insanları sevin,fakiri zengini fahişesi aptalı. ne olursa olsun sevin. sokakta yürürken tebessüm saçın etrafa.
bu gün hayatım boyunca unutamayacağım bir gün.
- petibör bisküvi (ya da pötibör, fark etmez hiç eheh)
- ceviz
- kuru üzüm
- fındık
bunları bir poşede falan koyun, ezin. rondodan falan geçirmeyin, öyle minnacık olmasın. sadece parçalayın. isterseniz terlikle vurun, isterseniz yere falan fırlatın. bir süre kırın ne varsa. özellikle bisküviler ufalsın. kuru üzümle fındığı kırmanıza gerek yok. kırabiliyorsanız onları da kırın hehe. (çok falan dedim di mi lan)
sonra, bu karışımı bir tabağa dökün. ve bu karışıma, jöle kıvamına gelene kadar bal ekleyin. yani çok fazla olmasın, bunlar bal içinde yüzmesin. böyle yapış yapış, iğrenç bir şey kıvamında olsun. aralarını doldursun.
hah, işte o karışımdan sabah akşam ya da sadece sabah 4-5 kaşık yiyin.
ayıya dönüyorsunuz. çok güzel. böyle devamlı dinç, abazan kalıyorsunuz. harika bir şey. uyuşukluk neyin yok.
meslek hayatınızda veya başka iyi bir konuda hangi üst noktaya gelirseniz gelin, insanları hor görmeyen, küstah olmayan biri olun. olmaya çalışın daha doğrusu. refah seviyeniz güçlüyken insanlara karşı mütavazi olabilmeniz sizi daha saygın yapacaktır. bunu yapabilen çok az kişi var ama neyse. allah kulunu kuluna muhtaç etmesin. niye böyle dedim çünkü, böylesine bazı insanlar size herhangi bir yardımı dokunurken psikolojik olarak böbürlendiğini hissediyorsunuz. böyle insanlardan uzak durmak lazım, yapacakları yardımı başınıza kakarlar. en büyük torpiliniz allah olsun.
önemli olan tek şey var, o da sensin. dünyaya gelirken de yalnızdın, dünyadan giderken de yalnız olacaksın. arada kalan zamanda da gerekmedikçe hiç kimseyi kendinin önüne koymayacaksın.
hiçbir şeyin üstünde de durmayacaksın. her gecenin şafağı olduğu gibi, her acının sonu vardır. yokmuş gibi gelir fakat bir yerden sonra unutursun. giden kendi gitsin, seni de götürmesine izin verme. seni bıraktı, isteyerek veya istemeden; ama sen kendini bırakamazsın. kimse senin için yaşamaz. o yüzden yaşamaya devam etmelisin.