El şakası sevmem.
Sululuk sevmem.
Espri yapmayı, insanlarla konuşmayı, onları güldürmeyi çok severim ama götü başı ayrı oynayan adamı sevmem.
Net bir takıntımdır.
çantamı bir yerde bırakmayı pek sevmem. şu an bile kucağımda mesela. arabadayken iett otobüsü geçiyorsa arkamda da olsa dönüp bakarım. önceden hep mor otobüse binme isteğim vardı tüm iett ve öho otobüsleri sarı olmadan önce. körüklü otobüse binmeyi çok severim. iki çanta kullanırım.
Hayatıma aldığım insanların kurduğu cümlelere çok takılırım mesela , kurduğu cümlelerde ; ne alakası var , saçma , olmaz, öyle değil , sen yanlış biliyorsun " gibi negatif tablolar var ise ; ya yol veriyorum yada görünmez duvarlarımı örüyorum. buda beni bir yalnızlığa sürüklemiyor değil belli bir süre sonra ama dertte değil , bu sahte bir kalabalıkta olmak yerine bile isteye tercih edilen gerçek bir yalnızlık.
Herhangi bir insanın, özellikle sağlaklar, olası bir duruma karşı kullandığı elinin tarafında olmalıyım. Absürt derecede takmam ancak elimden geldiğince dikkat ederim ve bu, benim için bir alışkanlık hâline gelmiş olmalı.
Sürekli kartlarımı kontrol ediyorum. Bir süredir bu konudan çok muzdaribim. Çünkü çok kontrol ettiğim halde mağazalarda unutur hale geldim. B12 de olabili tabi.
Gerizekalı insana tahammül edemiyorum. Ciddi anlamda bunu yapınca deliriyorum. insanların bildikleri soruları sorup Gerizekalı rolü yapmaları beni öldürüyor. Yazarken sinir oldum lan.
Gıda ile uğraşan ve her türlü eğitime, donanıma muktedir bir vatandaşım. Bu sebeb ile özellikle son tüketim tarihi konusunda kırılamaz bir takıntım var Ve buzdolabının üzerinde bunları listeyerek takip ediyorum.