sözlükteki erkek yazarların sünnet olurken başlarından geçenler.
(dişi yazarların dikkatine) askerlik anıları gibi sıkıcı olmayan anılardır. kimi toplu kıyıma uğrayanların arasında ne olduğunu bile anlamaz. şimdilerde işin içine estetik katıldı iki başlı yaptıran bile var. tabi gereksinim duyanlar için geçerli. bazıları tek bir tane ile bile korkutabilir. yine kendimden bahsetmeye başladım. irili ufaklı herkesin bir sünnet hikayesi vardır önemli olan ise daha sonra bunu zina aparatı olarak kullanmamak. eminim sünnetçi böyle yapacağımızı bilse kökünden keserdi. düşün seni sünnet eden adamın kızıyla çıkıyorsun ve oral seks manyağı bir sapıksın kız eline alır ve şöyle der ; bu kesin babamın işi biraz sakardır da.
Kesildikten sonra sahneye çıkıp zeybek oynamak, alete krem sürülürken aletin sadece işlemeye yaramayan ellendikçe kıpırtılar hissedilen organ olduğunu anlamak.
"sünnet olduğum sırada içeriye dansöz girmişti lan!!! evet dansöz! bildiğin şıkıdım şıkıdım giyinmiş. çat diye girdi içeri benim tabi surat bembeyaz. "oysh canım kıyamam ya nasıl da tatlı" falan diyo. inceden yazıyo vercek belli de bende alcak aparat yok eehhee. sonra bana bakıp "10 sene sonra görüşelim tatlım" dedi yanaktan bi makas hooopp gözden kayboldu. yirin ya."
8 yaşında sünnet olan bir kişi olaraktan ,sünnetçinin takımlara bakıp,yüzünü ekşiterekten "buna böyle şeyleri niye ögretmiyonuz" demesiydi.böyle şeyler dediği etek traşıydı la.evet 8 yaşında ergendim ben.belki de kıllı doğmuştum,peder kıllı ya o hesap.sonra teyzem geldi.bir yandan permatikle traş ediyor ,öte yandan tükrüğünü traş kremi olarak kullanıyordu.traş bittiğinde sünnet oldum sanmıştım.
Lan o zamanlar hem kıllı,hem salakmışım.gerçi şimdi de aynı...
sünnet olan erkek yazarların başından geçen olaylardır.
94 senesinin temmuz ayıydı. yaz tatilinin ortasındaydık. mahallede top koşturuyor hop oraya hop buraya meyveli ağaçlara dalıyorduk. günlerden bir gün babam eve gelip sizi gezmeye götürüyorum hazırlanın hadi dedi. annem bizi hazırlamaya başladı üstümüzü değiştik arabaya bindik. aklımda garip sorular vardı,babam dükkanı bırakıp neden eve geldi daha garibi neden ortağı vardı yanında,sizi gezdirmeye götürüyorum dediğinde annem neden evde kaldı ve neden nereye götürüyorsun gibi bişiler sormadı.yolculuk bitmiş pastane gibi bir yere gelmiştik ama o zaman tam anlayamamıştım oranın polikliniğin kafeteryası olduğunu. yanımıza bi adam geldi yaşlıca nur yüzlü sevimli komik bir adamdı. kola istermisiniz çikolata ıvır zıvır gibi sorular sordu,en garibide çişiniz varsa yapın demişti,aklım iyice karışmıştı.masadan kalktık halen ne olup bittiğinin farkında değildik. ameliyathanede bulduk kardeşimle kendimizi. olayları sonradan açıkladılar.sünnet olacaksınız dediler.böyle bir tuzak böyle bir ihanet olamazdı aile büyüklerinden korkmuştuk ne yapacağımızı şaşırmıştık.ben kurtuluş olmayacağının farkındaydım ve kendimi doktora teslim edip uzandım. ama kardeşim öyle değildi kendi çapında küçük bir isyan çıkarmış kestirmem ben diye bağırıyordu,o bağırdıkça beni gülme tutuyordu daha sonra babamın iknaları oyuncak moyuncak derken o da ikna olmuştu.pipiler kesilmiş evin yolunu tutmuştuk her şey bitti sanarken daha beteriyle karşılaştık,o zamanlar sünnet külodu yok tabi pipiye bişi temas etmesin diye hamam tası koyup etek giydirirlerdi.taslarımız pipiye geçmiş eteklerimizi giymiştik. sokağa çıkamaz oyun oynayamaz olmuştuk. evde bunalmıştım artık kendimce sikerim dedim lan ben dışarı çıkıyorum.dışarı çıktım keşke çıkmaz olaydım etekli bi vaziyette arkadaşlarım görünce taşak oğlanına dönmüştüm. erkekliğe ilk adımı atmanın nihayetinde özgüvenim gitmiş dışarı çıkmaz olmuştum.sikerler dedim böyle sünneti. sünnet esnasında çekilen fotoğraflar var arada bakar ne tufaya düşmüştük lan deriz kardeşimle.
sünnetçinin kesim işlemini yaptıktan sonra pipiye bakarak "dur dur, az daha estetik yapalım daha güzel olsun." demesi.
çocuk aklımla dünyanın 8. harikasını yaratacak gibi hissetmiştim.
kişisel gelişimleri ve aile bireylerinin kendilerine bakış açıları ile ilgili olarak hayati öneme sahip olabilenlerdir.
5 yaşındaydım sünnet olduğumuzda ve aramızda 5 yaş olan kuzenimle aynı gün sünnet olduk(teyzemin 3 oğlu da 40'ı çıkar çıkmaz yatmıştır bıçak altına bu anlamda) ve bizim zamanımızda öyle lazermiş falan yoktu arkadaş. bildiğin ergenlik bitene kadar iplik temizledik. neyse konumuz bu değil.
kuzenim, çocukluk anılarımda fena yer etmiştir. ve hakeza çocukluk anılarında da sağlamdır yerim. fazla düşkündü şahsıma. tuvalete bile tek başıma gidemezdim bildiğimiz anlamda. ve gene öyle bir anda eniştemin tuvalet çıkışında bizi beraber yakalayıp da "ne o lan göbeğiniz bir mi kesildi sizin" çıkışına "yok, daha beteri. bizim çüklerimiz bir kesildi" demişliğim misal doğrudan değilse de dolaylı bir anıdır. eniştemle hala görüşmelerimizde bahsi açılır zaman zaman.
bir de konsepte uygun doğrudan anı gelsin. sünnet işlemi sonrası tuvalet sıkıntımız vardı. muazzam bir yanma hissi yerleşiyordu işedikten sonra ve bildiğin cayır cayır yanıyordu delikanlılık. garip ki kola içtiğimde geçerdi benimki. bilemiyorum, belki de psikolojik bir hadiseydi bu(kola ile acayip bir bağ vardır aramızda).
gene bir gün yan komşunun kızı sevgi ile oyunlar falan oynadık ve çişim gelip eve çıktım. tuvaletten sonra canım yanarken yırtındım valide sultana kola yetiştirmesi için(ki normalde tuvalet kapısında elinde kola ile nöbete dururdu garibim) gelen tepki "elalemin kızını kucağına alırsan yanar öyle. git kendin al!" şeklinde olmuştu.
hayır valide sultanın camdan ne yaptığımı izlemesi bir yana ilk defa kadınların kıskançlık anlarında ne kadar acımasız olabileceklerini o zaman keşfetmiştim ben. he kucaklama hadisesi de odur ki incir ağacının dalına uzanamıyordu sevgi, onu kaldırmıştım o sebepten.
ve şimdi eniştem, karşımda konuşacak ve benim düşünce eksenimin dışında bir şey söyleyecek olunca biraz düşünerek ve sözcüklerini itina ile seçerek konuşur. valide sultan da ne vakit bir kadın ismi telaffuz edecek olsam tedirginlik duyar.
garip anılardır vesselam. gerçi sünnet anısı diyoruz, tabi garip olacak heammınagoyim.
Tamamen keseceklerini düşünüp saklanmıştım, 6-7 saat beni aramışlardı. Yaşım da küçük değildi. Yaklaşık Yedi buçuk yaşındaydım. Sonra küçükken çok gıcık olduğum bir teyze beni buldu. Neyse ki tamamını kesmeyeceklermiş.
Dikişler çıkana kadar iflahımın kuruması
Aleti muhafaza etmek için lokum kutusu koymam
Milleti sünneyliyim diye kekleyip sünnet gömleğiyle mahalleye girmem.
ama çok isterdim kafamda fes elimde asa düğüne gelen ablaların etek altına girmeyi.
neyse efendim ben mübarek bir zat olduğumdan halk arasında peygamber sünneti denilen yarım sünnet ile doğmuşum.
şaka lan şaka ben evde doğdum amına koyim beni doğuran ebenin ismi seher allah geçinden versin 92 yaşına girdi taş gibi yaşıyor hala.
ben doğunca ki ters doğmuşum her şeyde ters olduğum gibi bacaklarım gelmiş yani önce öyle düşün artık kadıncağızın eline üçüncü bir bacak gelince annemgilin kulağına eğilmiş demişki kız hatce bu oğlan bir garip kestik kestik 6 aya baş edemeyiz bunla demiş.
sünnet büyük olay baytar necmi abi gelmiş vurmuş usturasını.
öyle işte.
seher ebe öl artık!
necmi amca senin küçük torun elife sor o kestiğin ne hale geldi.
ne anısı olacak kaçmaya çalıştıkça ya baba ya abla ya anne ya abi ya da yaşça daha büyük akraba çocukları tarafından yakalanıp sünnet yatağına geri getirilmektir. bir de dalga geçer gibi gazoz verdilerdi sonrasında. lan canı gitmiş çocuğun orada teselli olarak gazoz falan veriyor kuntizler..
