bugün

27 veya 28 yaşında evlenmeye karar verdim.

Ne geç olur, ne de erken. 23 yaşındayım, denemeliyim, yanılmalıyım, deneyim kazanmalıyım.
görsel
Ya unutuş ve yabancılık gerçeğin kendisiyse? Hakikatin?
Ya insanın hayatı boyunca tanıdığını sandığı kişiler gerçekte tamamen yabancıysalar ve de bunaklık hali vaki olunca insan bunu apaçık görmeye başlıyorsa? Ya insan hayatı boyunca arkadaşı olmuş kişinin veya eşinin gözlerinin içine bakarak “sen kimsin?” diye sorduğunda aslında tamamen aklı başında ise?
Evet zihin üzerindeki kontrolü kaybetmek böyle bir şey olmalı. Sakin sakin oturup artık isimlerini bile bilmediği yabancılara dönüşmüş olan arkadaşlarının kendisiyle irtibatı koparmalarını beklemek.
Her şey kayboluyor gibi oluyor. Bir şeyi yakalamaya çalışıyorsun ama hep elinden kaçırıyorsun, gibi. Yapmak mecburiyetinde olduğun şeyi yapıyorsun. Ama bir şeye tutunmak imkansız. işin ilginç olan tarafı intihar etmeyi hiç düşünmedim. Zaman zaman acaba ölüm denilen yerde miyim diye aklımdan geçirdiğim oldu. Ölümün kapsadığı odalardan birinde.
Ruh hali? Evet benim de bir ruh halim var. Öyle ki içimdeki bir güç benim dönem dönem tamamen hareketsiz olmamı, çoğu insanların genellikle birlikte olduğu aile ve arkadaşlar gibi çevrelerden uzak durmamı gerektiriyor. Zaman zaman ki buna sık sık da diyebilirim, tamamen tek başıma kalmak isterim.
Ben hiçbir şeyin oradan geliyor, hiçbir şeye doğru gidiyorum, çok fazla yer de kaplamıyorum aslında, birinin benim için hesaplar yapmasına değmeyecek kadar küçük bir alan, yeryüzünde bir gölge yalnızca; geniş perspektiften bakınca topu topu kendi ağırlığım kadar bir şey ve ben de geniş bir kapsamda ele alındığında bir gölge olmak istiyorum, yoksa dar kapsamda bir et parçası olmakta var.

Her şey çok acı verici.
Perişan edici.
Demek istiyorum ki, bütün kozmos, bu sonu gelmez ölüm ve bu...
Hayat denilen şey.
durmadan edemiyorum.
ne söylesem boş. sanırım bir erkeğin ilgisini üstünde tutmak için gereken şey görsellik. dışını güzel tutsan yetiyormuş. boşuna triplere girmiş gibi hissediyorum.
bana ilgi gösterin--en özeti budur.
biraz sorunluyuz dünya toplumu olarak ; ) .
https://www.youtube.com/shorts/iXVvMRBZzm0

yorum yok.
Rezillik kıyamet gibi hangi birini sayayım. Alayının .mına koyayım.
Aşk, Sabır, merhamet, sevgi, saygı, şefkat.. içimdeki bu duyguları birer puzzle parçası olarak değerlendirirsem eğer, yanlış yerde konumlandığımı düşünüyorum hep. Çünkü yaşadığım bu zaman ve mekanda bunlara uygun bir yer ve kişi bulmakta çok zorlanıyorum. Bir türlü yerleşemiyorum. Ya altındayım bu dünyanın ya da en tepesinde. Yeryüzünü bulamıyorum. Her şeyden ve herkesten kaçmak istiyorum. Bu beni deliliğe doğru sürüklüyor. Bu hayattan çok az şey istiyorum. Ama öyle bir yerdeyim ki azla yetinmene asla müsaade etmiyorlar. Daha da yorul daha da iste. Sakın doyma.

Sadece basitçe yaşamak ve basitçe ölmek istiyorum.
Bir de bir kadını, Onunla geçireceğim zamanı; belki çocuklarımızı ama en çok kadını seveyim istiyorum.
Hepsi bu.
(#46679487).
Kadın aynı ben.

https://www.youtube.com/shorts/iXVvMRBZzm0

Aynı kafadayız.

Sevdim onu.
En mutlu olduğum günleri, en güzel günlerimi, en değerli anılarımı unutmak istiyorum çünkü bu özlemle yaşayamıyorum. Her gece sabahlara kadar eş dostla eski fotoğraflarımıza bakıyorum hele videolar.. şimdi iki cihan bir araya gelse yine de bir araya gelmeyecek kişiler gülüp eğleniyor. Ne oldu ne yaşandı da bugün birbirimize bir mesaj atamayacak hale geldik bilmiyorum ama ben senelerdir her gün bekliyorum ki telefonum çalacak birisi arayacak diye beş sene oldu aramadılar. Keşke unutsam hepsini onlar gibi hiç birbirimizin omzunda ağlamamış olsak, hiç birlikte çok eğlenmemiş olsak çünkü onlar unuttu gitti yepyeni insanlarla yepyeni hayatlar kurdular ben yapamıyorum unutamıyorum hiçbirini bir daha asla o kadar mutlu olamazmışım gibime geliyor. insan biraz olsun hatırlanmaz mı be sözlük şöyle bir dostumuz vardı öldü mü kaldı mı diye hiç mi merak edilmez o kadar değersiz hissediyorum ki kendimi beş kuruş etmezmişim gibime geliyor artık.
Çocukken babam bana bir bilgisayar almıştı.
Makinaya yüklediğim ilk oyun fifa 99, ikinci oyun da need for speed'ti. Orda bir araba vardı. Mitsubishi Lancer. O arabaya bayılmıştım. Binlerce kez drift yaptım, yarışlar kazandım. Babama Mitsubishi Lancer'a ne kadar çok hayran olduğumu defalarca kez anlattım. Birgün babam bana dedi ki üniversite okur adam olursan birgün kendine bir Mitsubishi Lancer alabilirsin. Gaza geldim, iki tane üniversite okudum. Yanında yabancı dil öğrendim. Sağlam para kazanmaya başladım ve gittim kendime bir Mitsubishi Lancer aldım.
inanır mısınız bir tane driftim yok.
Onu geçtim arabayla bir tane fotoğrafım yok.
Kısacası bazı şeyler hayallerde güzel.
Şimdi istesem kapının önünde bir Lancer'ım var, insem aşağıya anadolu yakası sahilyolunu lastik kokusuna boğarım, ama hevesim yok.
Bazı şeyler ulaşılmaz olmalı.
Sonra anlamı kalmıyor.
Bi büyük paket hoşbeş yedim b*k vardı sanki… gitti kahvaltı.
bu hayat bana susmayı öğretti sus ve yalamaya pardon sadece izle sen yönetmen değilsin figüransın bunu unutma.
Demin vücut yağ analizine gittim diyetisyenime. Bel çevrem 3 cm incelmiş, metabolik yaş olarak 3 yaş gençleşmişim, ödem oranımı azaltmışım. 6 kilo vermişim.

Gel gelelim, 6 kilonun 5 kilogramı kas. 1,3 kg yağ vermişim yalnızca. Her ne kadar bel çevremin incelmesi iyi bir işaret olsa da kastan fazla vermişim, bu can sıkıcı.
görsel
arayın, hatta bir zahmet uğrayın sarılın, öpün. bir sabah uyanırsınız bunu yapma ihtimaliniz sadece kara toprağa bakmak olur. arayın, hatta gidin kapısını çalın "özledim" diyin.
sol frame i gördükçe kendi topuklarıma sıkasım geliyor. nasıl yapıyonuz lan bu iğrenç maç muhabbetlerini.
oha amk.***

maç muhabbetiyle alakalı bir şey yazdım birisi değiştirdi entarinin içeriğini.
Bilmek değil gülmek istiyorum.
Karaciğer enzimlerim verdiğim onca kiloya rağmen yükselmeye devam ediyor. Canım sıkkın...
Bunaldım..
canı işteyken meme çeken bi tek ben miyim amk.
camide imam hutbedeyken halının üzerinde bir canlı gördüm antenli bişey sinekten küçük dedim sen burada açlıktan ölersin senin yerin doğa, namazdan sonra seni dışarı çıkarmam lazım dedim dizimin dibindeydi elime aldım bi üfledim ileriye attım neyse namaz bitti aldım bunu koluma gömleğin üstüne camiden çıkıyorum tam ayakkabılarımı alıyorum bir anda kayboldu neyse çıktım camiden baya üzüldüm o kadar insanın ayakları altına düştü kesin ezilmiştir derken biraz önce kolumda gördüm hemen ofisin camından aşşa üfledim attım. aşağısı yeşillik 3 kat attım inş ölmememiştir.
Buraya 3 kisiyi 5 kisiyle aldattim falan yazmiyosaniz ne anlami var basligin. Ben biraz dedikodu istiyorum.