bugün

artık içime sinmiyor.
Yalan söylemeyin orospu çocukları sonra saf insanlar onlari gerçek sanıp inanıyorlar.
herhalde 4 ay oldu. iş yerinden bi kızı kesiyorum. aslında orada kadrolu olarak çalışmıyorum. ekstra bir iş bu. ilk ay sadece baktım kızın haberi yoktu. ufak tefek bişey ama göğüsleri büyük. ben dedim bununla sevişsirim. belki güzel gider ilişki sevgili de olurum. ben kendi kendimeyken çok rahat konuşurum işte. neyse zaman geçti hanım kızımızla iletişime geçmeye başladım. 2 ay 3 ay derken kısıtlı ve kısa konuşmalarda olsa gayet iyi bir yol katettik. en azından ben öyle sanıyordum. artık beni görünce selam veriyor, halimi hatrımı soruyor ve gülümsüyordu. ara ara göz kırptığı da oluyordu hani. etraftan bilgi aldım kızla ilgili. onu tanıyan çoğu kişiyle konuştum. 4 ayın sonunda artık yavaş yavaş açılmam gerekli diye düşündüm ve bugün konuştum kızla.

kız - merhaba naber *
ben - iyiyim sen nasılsın
- iyidir...seni buradaki kadrolulardan daha çok görüyorum.
- evet bu hafta çok çalıştım. çok para kazandım. birlikte harcayalım mı?
kız- ezelim diyosun. *
ben- evet. izin günün ne zaman.
-ben izin günlerimde ingilizce ders veriyorum yani boş vaktim hiç yok.
- ders ücretin ne kadar *
kız- *
ben- * havaryu fayn tenks end uy sittavn benim ingilizcem. ha bi de misis brawn ve mistır bravn var işte
- o kadar diyosun
- evet * yani yok mu hiç vaktin? bişeyler yaparız.
- yok
- o zaman ben gideyim.

ben gittim biraz yürüdüm. cok üzüldüm ama lan. 2 dakika sonra yanımdan geçerken gördüm.
ben- hiç çalısasım kalmadı.
kız- benimde hiç çalısasım yok.
ben- ben bi daha buraya çalısmaya gelmem.
- (burda bişeyler söyledi ama duyamadım kafamda sirenler çalıyordu) geçiştirme cümleleri gibiydi gülümsedi falan ...

o tatlı ufak kıçını kıvırta kıvırta yanımdan geçti gitti. biraz arkasından baktım. sonra bakma lan dedim. ne bakıyosun. aynanın hizasına geldi başını aynaya çevirdi. benim ona baktığımı görmesin diye döndüm gittim.

reddedilmeyi ihitimal olarak bekliyor olsamda bu kadar acık ve net olacagını hiç düşünmemiştim. kendimi bok gibi hissettim.
ne yazıkki yarın yine oraya gedeceğim ve büyük ihtimal onunla karşılaşıcam. ne yapmalıyım bilmiyorum. peşinden koşmamı mı istiyor yoksa hiç mi istemiyor bilmiyorum. ama kırıldım yalan yok. kadıkoye indim içmek için mekan aradım ama bugun pazartesi sevdiğim yerler kapalı. aldım 3 bira eve geldim. ben eskıden reddedilmezdim. zaman aleyhıme mı işledi. eski karımın döktüğü saçlar tipimi mi bozdu. yoksa onu istediğimi çok mu belli ettim. bana yanaşıp yanaşıp neden reddetti?
öbür departmandaki bana 2 haftadır asılan müdür kızı alıp sabaha kadar sevişmeli miyim. hem müdürler mi sikecek. devranı tersine döndürme vakti geldi gibi. çok üzüldüm ya. bacak kadar boyu var türlü türlü huyu var mk :(
Bi cocukla konusuyorum cocuk o kadar yakisikli ki durup durup benle nie konusuyo lan diyesim geliyo. Kendimi is basvurusu icin arayip "ben aradim ama bu isi yapamiycam" diyen recep ivedik gibi hissediyorum mk. Bi kere ben onla sevgili olmam yakisikli cocugun derdi ayri yok kiskan yok eski sevgililerini stalkla ne ugrascam guzel kafami yorcam ki.
Valla bugun en sonunda cok yakisiklisin allah sahibine bagislasin dedim dalga mi geciyosn anlamadim dio.
Biz cirkinlerde ne kdr nankoruz di mi amk yakisikli cocuklar yazsa yazdi olur yazmasa yazmadi olurlar minnoslarim benim ne kdrda tatli anani sikym senin siktir git sende benim hayatimi sikcek erkek tipi var.
ı was born to to tell you ı love you.
Otobüste yaşlılara yer verince ölmezsiniz kuş beyinliler. Nerde öküz, saygısız varsa aynı otobüse toplanmışlar. Hepsinin kafasını uçuracaksın.
Abi bu dünyayı bitirin artık ne anlamı kaldı. Herşey pisleştikçe pisleşiyor. insan mı kaldı bir tane bedene sahip yaratık herkes hayvanlar desen çok çektiler bu insan denen yaratıklardan dinsin acıları, bütün değerler bitti, doğa kalmadı denilecek kadar yitti, tanrım bitirsin artık bu bir rezalettir bu nasıl bir oyun.
Derleeeerrrrr derleeerrrrr.. Yapmasa bile yaptı derler.
yaşasın halkların alkolikliği.
sebepsizce biri çıksa sabaha kadar içsek, dertleşsek. O kadar ihtiyacım var ki.
Ses 1 2 3, şaka lan şaka hepinizin aaa......lnından öpüyorum kahküllü kızlar tabi.
sorumluluk hissi olmasa, köyde kimsenin yaşamadığı evime gitsem, yetecek kadar çalışsak, çok fazla şey istemesek ve mutlu olsak yetmiyor mu amk? biraz kitap, biraz internet, biraz bağ-bahçe sebze meyvesi, daha ne istiyorsunuz lan? nasılsa ölünce birşey lazım olmayacak artık. çok kasıyoruz ülkecek, yaşayamayacağımız kadar evi olan o kadar çok ki.. götünüze sokun kira gelirlerinizi.
Susarak anlatmak istesem anlarmısınız.
Bugün ilçedeki okulumdan merkeze geldim ve eve gitmek için halk otobüsüne bindim. Oturacak yer yoktu ayakta bir süre bekledim ve sonra şoförün arkasında ki koltuk boşaldı. Boşalmadan önce bi abla ve tatlış minnak çocuğu oturuyordu. Gittim oturdum onlar gittiğinde. Benim oturmamla şoförün yanda asılı montunu ön camın oraya koyması bir oldu. Yerin dibine girdim kendimi hırsız gibi zannettim gerçekten. Bi durak sonra teyzeler bindi ve bende kalktım ayağa onlara yer verdim. Sonra farkettim ki adam camın önüne koyduğu montunu yine yan tarafına astı. Bu durum beni çok üzdü sözlük. Yapacağım en son şeylerden birisi hırsızlıktır. Adam beni kötü birisi sandı. Bu gerçekten koydu bana. içimi buraya dökmek istedim.
Artık ya bir mucize olsun yada gidiyorum.
hani şimdi sen üzerini onunla örtüyosun ya, örtme. ben çok üşüyorum. hani sen hergün ona gülüyorsun ya, gülme. ben uzun zamandır pek gülmüyorum. zaten bilirsin çok güleç biri sayılmam. baba yadigarı bu sert mizaç atsan atılmaz satsan satılmaz. ama bilirsin benim güldüğümü yanında. gülmenin bana yakışmadığını iddia edişlerimi. sen kendini hiç gülerken görmemişsin deyişlerini. çok uzun zaman geçti be sitarem. dile kolay bizsiz üç yıl. sen varsın ben varım ama biz yok. eskiden bir çizgi film vardı. ülke ortadan ikiye bölüktü. bir tarafta renkler vardı, diğer taraf siyah beyaz. benim hayat coğrafyamdada sensiz günler siyah beyaz. öncesi ve sonrası. çizdiğim resimler beyaz sayfa kara kalem siyah beyaz. yazdığım yazılar siyah beyaz. çektiğim fotoğraflar siyah beyaz. renkler zahiri derler. gelip geçici. doğruymuş. kalan hep siyah beyaz.

birbirimize sırtımızı dönüp ayrı yollara yürüdüğümüz o günden beri ne bir haber ne bir kelam duydun benden. keza bende senden. herkeslere tembih ettim. adını ağzına alan olursa pişman ederim dedim. içerimde sorarım bir haber eden olursa silerim dedim. birlikte tanıdığımız kimseyi görmek istemedim uzun bir süre. uzun bir süre yalnız kaldım. sonra ayağa kalktım. sen benim davamdın. gittin. gidişin devrimim oldu. öyle sessiz sedasız da değil. seninle hatıra parçası taşıyan her kaldırıma, her sokak lambasına yeni bir hikaye yazdım. izmir denen o iki yakaya kendimi sığdırdım. ben oraya yeterdim. seni içimden kazıyamayınca dar geldim. seni içimden kazıyamadıkça dünya bana dar bunu bilerek kaçtım ordan. arada dört şehir var şimdi. denizin adı başka. burada suya marmara diyorlar. senin haberin yok. gündüzler çekip durduğum mercan bir tesbih. geceler içinde uyuduğum siyah bulutlar. bilirsin. sitare işte. nerden bileceksin. sitare?

çok fazla geldi herşey. bir kadın intihar etti. kollarımda öldü. burun kemiğim inceldi bir ara sürekli kanadı. suretler gördüm sen sandım olaylar çıktı. bir ara delirdim. iyiden iyiye deliydim. sonra geçti. kendiliğiden. üç ev değiştirdim. kaç ev arkadaşı saymadım. iki kere kaza yaptım. vücudumdaki dikiş sayısı kırkyediden ellisekize yükseldi. köprücük kemiğim kırıldı. en çok kalbim kırıldı. cam gibi. kırıldıkça kesti beni. dayanamadım artık. kaçtım. birde dövme yaptırdım kaçarken. elime sadece bir bavul alıp saçlarımı kazıttım. sonra bizim ilk evin sokağının sonundaki dövmeciye gittim. sol omzuma hiç yazdırdım. bir kadın vardı o sıralar. onu terkettim ayaküstü. otogardan bilet alıp bu şehre kaçtım.

çok canım sıkılıyor be. gelsen görsen tanıyamazsın beni. ben bile tanıyamıyorum artık. keskin sirkenin küpüne zararı misal yok etmekten geçiyor hayatım. karadelik gibiyim. herşeyi kendime çekip yok ediyorum. sana ne yaptım inan bilmiyorum. sen nasılsın inan bilmiyorum. hayal ediyorum. birine sarılarak uyuduğunu düşününce mutlu oluyorum. yeniden sev. sev ama benim gibi sevme sitare. sonu yok. ölemediğimi bilirsin. bununla övünürüm. her ölüme beş kala ölmem yırtarım kefeni. ama hep birşeyimi kaybederim sonrasında. çok büyük öldüm bu sefer. çok büyük kaybettim.

buraya geldim. dört duvardan sonrası açık ceza evi bu aralar. içtiğim şarabın adı cumartesi. günün adını bilmiyorum. umrumda da değil. keza ha pazar ha pazartesi.

öff be sitare. vuslatın daha beter be. arada dört şehir. kim bilir kaç sevda? soramıyom ya sana.

2021edit: ne olmuş lan bana o gece. sheeeeeeesshhhh.
görsel
Tanışmıyor gibiymişiz ama biliyormuşuz gibi de hafız.
Selanikli bir genç, tüm cesaretiyle bir ülkeyi kurtarma planı yaparken Türkiye'nin içinde yaşayan kansızların kendi ülkesini öldürmek gibi bir gayesi var. Nefret ediyorum.
Bir şeyler eksik.
En güvendiklerim, canımı en çok yakanlar oldular.
Yeni insanlar tanımak güzel ama kıvamını kaçırmamak gerek.
Uyuyorum.
Söylemek istediğim birşey yok. Geziniyorum buralarda işte.
2 aydır telefonuma dakika ve tl yüklemiyorum ve dahada kötüsü fark eden bile yok sözlük yalnızlık zordur, gece ayazında kuduz bir köpek kadar yalnızım malasef.