sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    1747.
  1. aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
    üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
    ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
    hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
    bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
    sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
    çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
    4 ...
  2. 1746.
  3. O zaman da aynı karanlık, aynı yarasaydı,
    Manolya delirmezden önce.
    Büyükannemizin kocaman bakla bir evi,
    Uzun pencereleri vardı, sedirinde
    Ölü doğmuş fareler pembeliği.
    Okurduk leziz balgamlı gazetelerini büyükbabamızın,
    Okşarken ve korkarken erkek anamızdan,
    Babamız bir gılman, pir şefkat,
    Acımızın cümbüşünde sarsak bir kukla,
    O yokuşta onursuz müezzin kuşları,
    Sabaha karşılar, akşama karşılar hep,
    Dizleri topunun diplerimiz olmuştu,
    Uzun uzadıya bir fener alayı...Karanlık aynı, yarasa aynı,
    Bu eller bu yüzden yıkandıktan,
    Manolya delirdikten sonra.
    4 ...
  4. 1745.
  5. insan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
    Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli
    Bir tek meyve veren dalı kesmeli
    insan dediğin derya misali
    Üstünde milyonlarca dalga
    içinde kıyametler kopmalı
    insan dediğin derya misali
    Uçsuz bucaksız olmalı.

    Gel çıkalım sevgilim gel
    Gel kurtaralım birler hanesinden
    Çekelim gidelim bir uçtan uca
    Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
    Sevelim sevelim sevelim
    Sevebileceğimiz kadar
    0 ...
  6. 1744.
  7. Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
    Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
    Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
    Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
    5 ...
  8. 1743.
  9. özdemir asaf - yalnızlık paylaşılmaz.
    2 ...
  10. 1742.
  11. 'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
    Cennet-i alâ meyhane midir?
    'Her mümin'e iki huri' diyorsun
    Cennet-i alâ kerhane midir?
    * * *
    Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
    Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
    Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
    Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
    * * *
    Beni özene bezene yaratan kim? Sen
    Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
    Demek günah işleten de sensin bana
    O zaman nedir o cennet cehennem?
    * * *
    Kim senin 'yasa'nı çiğnemedi ki söyle?
    Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
    Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
    Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
    * * *
    Tanrı bizi çamurdan yarattığında
    Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
    işlediğim günahlar hep onun emriyledir
    O halde cehennemde beni niçin yakacak?
    * * *
    isyan edip karşında duracağım, neredesin?
    Karanlığı, ışığa yoracağım, neredesin?
    ibadete karşılık cenneti alacaksam
    'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım, neredesin?
    * * *
    Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
    Suskunluğum asaletimdendir.
    Her lafa verecek bir cevabım var elbet
    Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
    Bir de söyleyene bakarım adam mı diye
    * * *
    Dünya, üç beş bilgisizin elinde
    Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
    Üzülme, eşek eşeği beğenir
    Bir hayır var sana kötü demelerinde
    * * *
    Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
    Erenlerin dilini de sökemezsin
    Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
    Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
    * * *
    Niceleri geldi, neler istediler
    Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
    Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
    O gidenler de hep senin gibiydiler
    ******
    için temiz olmadıktan sonra
    Hacı hoca olmuşsun kaç para
    Hırka, tespih, post, seccade güzel
    Ama TANRI KANAR MI BUNLARA?

    Sen sofusun hep dinden dem vurursun
    Bana da sapık dinsiz der durursun
    Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
    YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN?

    Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
    Bırak aldatmacayı ikiyüzlülükleri
    ŞARAP iÇMEM DiYE ÖVÜNÜYORSUN AMA
    YEDiĞiN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDiR Ki..

    Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
    Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
    ONLAR YARATANIN SANATI PEŞiNDELER
    SENiNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE....

    Ben kadehten çekmem artık elimi;
    Tutmam senin kitabını minberini.
    Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
    CEHENNEMDE SEN Mi DAHA iYi YANARSIN, BEN Mi?..

    Seni kuru softaların softası seni
    Seni cehenneme kömür olası seni
    Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ?
    HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENiN HADDiNE Mi ?

    Yaşamın sırlarını bileydin
    Ölümün de sırlarını çözerdin
    Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
    YARIN AKILSIZ NEYi BiLECEKSiN

    Ey kör!
    Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş !
    Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
    Şu durmadan kurulup dağılan evrende
    BiR NEFESTiR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ !
    1 ...
  12. 1741.
  13. güzel günler göreceğiz çocuklar
    Motorları maviliklere süreceğiz
    Çocuklar inanın inanın çocuklar
    Güzel günler göreceğiz güneşli günler

    Hani şimdi bize
    Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
    Yalnız cumaları,yalnız pazarları

    Hani şimdi biz
    Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
    Işıklı caddelerde mağazaları,
    Hani bunlar
    77 katlı yekpare camdan mağazalardır.

    Hani şimdi biz haykırırız
    Cevap:
    Açılır kara kaplı kitap:Zindan

    Kayış kapar kolumuzu
    Kırılan kemik, kan

    Hani şimdi bizim soframıza
    Haftada bir et gelir
    Ve
    Çocuklarımız işten eve
    Sapsarı iskelet gelir

    Hani şimdi biz
    inanın güzel günler göreceğiz çocuklar
    Güneşli günler göreceğiz
    Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
    Işıklı maviliklere süreceğiz
    0 ...
  14. 1740.
  15. Eski bir sevdadan kurtulmuşum;
    Artık bütün kadınlar güzel;
    Gömleğim yeni,
    Yıkanmışım,
    Traş olmuşum;
    Sulh olmuş.
    Bahar gelmiş.
    Güneş açmış.
    Sokağa çıkmışım, insanlar rahat;
    Ben de rahatım.

    Orhan Veli kanık.
    2 ...
  16. 1739.
  17. ''bekarlara ev vermiyorlar, doğru;
    evlilere kız vermedikleri de doğru,
    bu yüzden bir gün seni bırakırım ya,
    tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu.

    evet, gün geliyor bıkıyorum senden
    ama istanbul'dan bıkmak gibi bir şey bu...''

    Cemal Süreya
    2 ...
  18. 1738.
  19. seviyorum ama kimi
    en tatlı birini
    nasıl anlatsam sana
    ilk harflere baksana. tşk ben eylendim
    3 ...
  20. 1737.
  21. 1736.
  22. yaşamak güzel şey doğrusu
    üstelik hava da güzelse
    hele gücün kuvvetin yerindeyse
    elin ekmek tutmuşsa bir de
    hele tertemizse gönlün
    hele kar gibiyse alnın
    yani kendinden korkmuyorsan
    kimseden korkmuyorsan dünyada
    dostuna güveniyorsan
    iyi günler bekliyorsan hele
    iyi günlere inanıyorsan
    üstelik hava da güzelse
    yaşamak güzel şey
    çok güzel şey doğrusu.
    0 ...
  23. 1735.
  24. Melankoli..

    Beni en güzel günümde
    Sebepsiz bir keder alır.
    Bütün ömrümün beynimde
    Acı bir tortusu kalır.

    Anlayamam kederimi
    Bir ateş yakar derimi
    içim dar bulur yerimi
    Gönlüm dağlarda bunalır.

    Ne kış, ne yazı isterim
    Ne bir dost yüzü isterim
    Hafif bir sızı isterim
    Ağrılar, sancılar gelir.

    Yanıma düşer kollarım
    Görünmez olur yollarım
    En sevgili emellerim
    Önüme ölü serilir.

    Ne bir dost, ne bir sevgili
    Dünyadan uzak bir deli...
    Beni sarar melankoli:
    Kafamın içersi ölür.

    (Sabahattin Ali)
    1 ...
  25. 1734.
  26. içkiye benzer bir şey var bu havalarda
    Kötü ediyor insanı, kötü...
    Hele bir hasretlik oldu mu serde;
    Sevdiğin başka yerde,
    Sen başka yerde.
    Dertli ediyor insanı, dertli.

    içkiye benzer bir şey var bu havalarda,
    Sarhoş ediyor insanı, sarhoş...

    içkiye benzer bir şey- Orhan Veli Kanık.
    2 ...
  27. 1733.
  28. mona roza: şiirin hikayesinden dolayı çok seviyorum. Çok güzel bir şiirdir.
    2 ...
  29. 1732.
  30. "unumu eledim,
    eleğimi asmadım."

    M. N. Akıncıoğlu
    0 ...
  31. 1731.
  32. https://youtu.be/qJ30Ts32FOw

    bu şiirin hikayesi var.

    lisede bir arkadaşım bir gün yanıma geldi. bak dedi sana bi şey dinleticem. kendi mp3 ünü verdi. bunu dinledim.
    bu bi kızı seviyor o zamanlar. kız bunla dalga geçiyor belli ama. ilgisi hoşuna gidiyor ama başka birini bulsa anında şutlayacak. gel ama gelme kafasında. bizimki de baya aşık. dedim ki buna "kanki sen mal mısın?hayır niye yani başka kız mı yok? niye taktın bu kadar kafayı?" o da işte dedi bu yüzden..

    sonra şöyle bişi oldu, bunların ikisi farklı yerleri kazandılar bizimki bi sene kadar daha peşinden koştu bu kızın. şimdi ikisinin de sevgilisi var. geçen konuştuk. "ben bir malım speedy. başka bir açıklamam yok."* dedi.

    yani gitmeniz susmanız bi boka yaramaz gençler. keyfinize bakın. hak edene gösterin sevginizi.
    1 ...
  33. 1730.
  34. sözlük yazarlarının beğendiği şiirler arasında yer alan şiirlerdir.

    (bkz: aysel git başımdan
    4 ...
  35. 1729.
  36. 1728.
  37. Yaşamak güzel şey doğrusu
    Üstelik hava da güzelse
    Hele gücün kuvvetin yerindeyse
    Elin ekmek tutmuşsa bir de
    Hele tertemizse gönlün
    Hele kar gibiyse alnın
    Yani kendinden korkmuyorsan
    Kimseden korkmuyorsan dünyada
    Dostuna güveniyorsan
    iyi günler bekliyorsan hele
    iyi günlere inanıyorsan
    Üstelik hava da güzelse
    Yaşamak güzel şey
    Çok güzel şey doğrusu.
    (bkz: MELiH CEVDET ANDAY)
    9 ...
  38. 1727.
  39. Zülf-ü Kaküllerin Amber Misali
    Buy-U Erguvan Dan Güzelsin Güzel
    Kızarmış Gonca Gül Gibi Yüzlerin
    Şah-I Gülistan Dan Güzelsin Güzel

    Yüzünde Yeşil Ben Aşikar Olmuş
    Çekilmiş Kaşların Zülfikar Olmuş
    Gözlerin Aleme Hükümdar Olmuş
    Mihr-i Süleyman Dan Güzelsin Güzel

    Kurulmuş Göğsünde Bahçe-i Vahdet
    Hatmolmuş Kadrinle Tubayı Hikmet
    Cemalin Seyreden istemez Cennet
    Sen Huri Gılman Dan Güzelsin Güzel

    Gözlerin Velfecri Benzer imran 'E
    Seni Seven Aşık Olur Divane
    Yanakların Şule, Vermiş Cihana
    Yüz Mahı Taban Dan Güzelsin Güzel

    Çiğ Düşmüş Çayıra Benzer Yüzlerin
    Âşıkın Öldürür Şirin Sözlerin
    Mısrın Hazinesi Değer Gözlerin
    Zühre-i Rahşan Dan Güzelsin Güzel

    Sıdkı Der Suretim Hattın Secdegah
    Cümle Güzellere Oldum Pişegah
    Güzeller Tacısın Yüzün Padişah
    Yusuf-U Kenan'dan Güzelsin Güzel

    Sıdkı Baba
    0 ...
  40. 1726.
  41. yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
    Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
    Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
    Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

    insan saatlerce bakabilir gökyüzüne
    Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
    Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
    Kopmaz kökler salmaktır oraya

    Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
    Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
    Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
    Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

    insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
    Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
    insan balıklama dalmalı içine hayatın
    Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

    Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
    Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
    Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
    Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

    Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
    Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
    Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
    Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
    Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.

    ataol behramoğlu
    6 ...
  42. 1725.
  43. sitâre.

    1 ...
  44. 1724.
  45. Gitmişti makama arz-ı hâl için
    'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
    Bir azar yedi ki oldu o biçim..
    'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını.

    Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı
    Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı...
    Bir baktı konağa alttan yukarı
    'Vay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

    Çekti ayakları kahveye vardı
    Açtı tabakasın, sigara sardı
    Daldı.. neden sonra garsonu gördü
    'Çay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

    içmedi, masada unuttu çayı
    Kalktı ki garsona vere parayı
    Uzattı çakmağı ve sigarayı
    'Say' dedi, yutkundu, eğdi başını.

    Döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş
    Sandım can evime döktüler ateş
    Sordum: 'memleketin neresi gardaş? '
    'Köy' dedi, yutkundu, eğdi başını.

    Yürüdü, kör-topal çıktı şehirden
    Ağzına küfürler doldu zehirden
    Salladı dilini.. vazgeçti birden,
    'Oy' dedi, yutkundu, eğdi başını...

    isyanlı sükût, Abdurrahim karakoç.
    2 ...
  46. 1723.
  47. Louis aragon - bırakıp gittin beni.*
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük