At. Uzun kollarıyla Adı gibi atlıyor, zıplıyor, önünde sağında solunda taş varmış dinlemiyor, yem olarak kalkan yapılan piyonları siklemiyor. Daha oyun açılmamışken dahi vezir ile kalenin baş düşmanı.
şüphesiz ki piyondur. işçidir, emekçidir olm bir kere. hareket kabiliyeti minimum olsa da, zamanı geldiğinde mat hamlesi yapabilir. hatta uslu çocuk olduğunda vezire bile dönüşebilir. var mı piyon gibisi?
vezir sevilir. bir de bazen at. ama sonunda iğrenç bir espri; hepsi aynı kutuya girerler. girsinler o arada fil at vezir kombinasyonundan mütevellit şahın ne yapacağına kestiremediğimiz eylemler gerçekleşir, kutuda. kutu, kutu olalı böyle zülüm görmemiştir. bu yazıda öyle...
piyondur piyon.
o başı önünde her verilen görevi yerine getirmeye çalışan, ilk adımı atan, herzaman ileriye gitmeye çalışan, rakibi bazen sıkıştıran, yeri geldiğinde kendini feda bile edebilen, o ki karşıya geçtiğinde bir anda ubatlı hasan olan küçük mücahit.
diyezeğim oki hep sevezeğiz seni.
attır. atı neredeyse vezirden bile daha etkili oynarım. kapalı oyunda en etkili taştır ayrıca. açık oyuna gelirsek genelde atın bastığı 8 kare olur ve rakip bunları pek takip edemez.
edit: oynamak isteyen mesaj atabilir.
oyunun durumuna göre değişir. at oyunun başında taş bolken çok iyidir. kale oyunda pek taş kalmadığında çok iyidir. fil ise iki durumdada kullanılabilir ancak genelde hissedilmesi zor hamlelerde fil ve vezir kullanılır. ancak vezirde çok göz önünde olduğu için fil diyorum.