aşkın nöbeti tuttu
gül yüzünü görmedikçe ayılmaz
ağzım dilini yuttu
muhabbetin sahtesine açılmaz
sevmeyi bilirsin
acıyı tasayı bilmezsin lakin
zaman davul senin mekanında
tokmak senin elinde
mekan hayallerinde
hayal senin elinde
sen istediklerinle cirit oyna
ben isteyebileceklerimin sınırında
volta atarım boyuna
aşk sana oyun
bana ibadet
sesinin sihrine takılmış koyun
bulamaz ülkende bir gülüş saadet.
aradığın şey o kitaplarda değil,
aradığın şeyi okuyarak bulamazsın.!
sende eksik olan şeyi gözlerinle tamamlayamazsın.!
aradığın şeyi dünyada arayacaksın,
aradığın şeyi yüreğinle bulacaksın.!
dünyada ki tüm kitaplar,tüm hesaplar,akıl oyunları,sayfalarca laflar, sevginin yerini tutmaz.
okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.!
ben
senden önce ölmek isterim.
gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
az önce yağmuru sen sanıp bir miktar yaşadım.
bir miktar yaşadım seni hasretin baş aşağı.
elimde kaşağı, kağıtlar asil bir at gibi,
yaşıyorum her zerresini seni götüren yasağın.