Ah güzel Ahmet abim benim,
Gördün mü bak.
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar.
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket,
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile.
Gelse de,
Öyle sürekli değil,
bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün.
O kadar çabuk,
O kadar kısa
işte o kadar.
Ahmet abi, güzelim. Bir mendil niye kanar,
Diş değil tırnak değil bir mendil niye kanar.
Mendilimde kan sesleri.
EDip Cansever.
Ben şimdi bir yağmurla gittim
Pencereni aç
Duyacaksın...sesini gözyaşlarımın
Kağıt bir gemi bıraktım ardımda
Pencereni kapa
Göreceksin...adını sevdaların.
kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim
onu söndürmek için kamçı yerim çifte yerim
adam aldırma da geç git diyemem aldırırım
çiğnerim çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
in cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.