soğuk bir kış günü sıcak bir kaçamaktı yaşananlar. her şey bir mesajla başlamıştı: "yazılarınızı çok beğendim herhalde fiziki varlığınız da bu kadar çekicidir." işte tam bu mesajı aldığım günün gecesi soluğu onun evinde aldım. kapıda şeffaf bir gecelikle karşıladı beni. neden böyle giyindin diye sorduğumda " her zaman şeffaflıktan yanayım" dedi. "ben de öyle" diye ekledim içten bir gülümsemeyle. yarım saatlik sohbetin ardından hemen işe koyulduk. bilgisayarın karşısına geçtik ve sözlükte cinsellikle ilgili başlıklar açarak bol bol entıri girdik. bir yandan kırmızı şaraplarımızı yudumluyor bir yandan da sözlüğe yazıyorduk. harika bir duyguydu. ertesi sabah evden ayrılırken "bir daha gel tamam mı, gene beklerim" dedi. "neden olmasın" deyip uzaklaştım umarsızca. *
(bkz: inandın mı lan)
(bkz: bir an için heyecanlandın itiraf et)
şöminenin önünde mayışmış elimde şarap kadehi içinde fişne suyu oturuyordum. tam o sırada kapı çaldı. gelen amcamdı. onu içeri aldım. yanlış anlaşılmasın eve aldım yani. birlikte şöminenin önüne oturduk. gene ne fantazilerdesin bari şömineyi yaksaydın dangalak dedi amcam bana. hiç tınmadım ipneyi. ben onu düşünüyordum eylem'i. bu şöminenin yandığı zamanlarda şöminenin önünde ateşin o sakin ışığının güzel yüzünü aydınlattığı saçlarının, ateşin odunu santim santim ele geçirdiği anlardaki patlamalarla çıkan hafif rüzgarla dalgalanışını seyrederek değil, onun elindeki fişne dolu şarap kadehini alıp şömineye fırlatıp fişne suyuyla şömine ateşini söndürüp daha sonra onu ısıtmak bahanesiyle ona sahip oluşumla düşünüyordum eylem'i.
odasından içeri girdiğimde kendi kendini tatmin etmeye çalışıyordu. malikanede ikimizden başka kimse kalmamıştı, hizmetçileri de yollamıştım. onun da beni arzuladığını biliyordum. beni tüm davetkar tavırları ve kadınlığıyla yatağına davet etti...
geçen gün yine sevişiyorum... türünden başlayan itiraflarla arkası gelecek olan entrylerdir. bayan yazarların katılımını dört gözle bekliyoruz efendim.