çoğu ergenin ağrına gidecek ama hani seviştiğim karıları böyle elele tutuştursam yarısı pasaport çıkarmak zorunda kalır. bilmem anlatabildim mi ibneler.
ilk deneyimimde deliği tutturamadım. partnerden yardım aldım bu sefer girmedi. girdi bu sefer kondomu takamadım. taktım bu sefer tam takamadım açıkta kaldı. bu sefer kaydı böyle yine deliği tutturamadım. olaylar gelişemedi daha sonrasında yalvardım '' noolur bi kez daha deneyelim '' diye. kız kabul etti ama yine giremedim. soğuk bir kış günüydü ayrıca. bu arada şuan tam itiraf moduma girdiğim için olay örgüsünü öpücem biraz kusura bakmayın. kız önce eve geldiğinde evde kondom yoktu. kızı eve kitledim ve bununla da kalmadım şakayla karışık '' kaçarsın sen eheheheh '' dedim. yardıra yardıra bime koştum (götümü siksinler evet) bu arada da tam evin yanındaki ilkokulun çıkış saatiydi. torununu çocuğunu yeğenini okuldan almaya gelen ne kadar teyze varsa bime uğramıştı. '' bilenler bilir '' bimde kondomlar kasanın hemen yanındadır. zaten extra ve parti olmak üzere 2 çeşit vardı. ben çeşit olsun diye karışık aldım. kasa sırasındaki teyzeleri iterekten kenara çekerek (bu arada yardırmanın etkisiyle kan ter içindeyim) dudaklarımdan '' geçirsene abi '' cümlesi döküldü. kasiyer barkod okuma cihazını sıvazlıyordu. hemen poşete koydu ve göz teması kurmadan sıradaki müşteriye geçti. bu arada ben bu anın provasını defalarca yapmıştım ancak yumurta kapıya dayanınca ne kadar kolay oluyormuş meğer. geldiğim hızın 2 katıyla eve geri döndüm. geldiğimde kız kendi halinde '' ben bu malla mı birlikteyim ya? '' diye soruyordu büyük ihtimal. allahtan bim poşetini yolda imha etmiştim. odaya geldim kız aynen soyunmaya başladı. ama hiç bir cilve falan yok. duşa giriyor zaar. soyundu yatağa girdi. ben de aynı şekilde. bana '' hadi seni bekliyorum'' dedi. ben bu arada paketten rastgele seçtiğim '' mavi '' -tutti fruttili- kondom la savaşıyordum. garibim yadım etmeye çalıştı. ama olmadı. kondomu çekip sündürüyorduk artık. ı-ıh. yarısı takılmış diğer yarısı dışarda bir haldeyken ben kendime yediremeyip '' bari olay yerinde şeedeyim'' diyerekten görevimin bilinciyle pozisyonumu aldım. ama olmuyor. tık yok.. olay örgüsünü başa al şimdi buraya kadar sabırla okumuş pıtırcığım. en kötüsü de gittikten sonra beni '' bunlar normal şeyler, daha denemek için çok fırsatımız olacak.. sen benim sevgilimsin üzülme.. '' deyişiydi. itirafım odur ki.. kaç gece uyuyamadım ben bile bilmiyorum ancak 2 ay sonra bunu başardığım güne kadar diyebilirim. şuan bile yazarken gerildim sözlük. eminim ki ekranları başındaki onlarca ergen '' senin ta amuagoyim lan.. '' diyordur.*
soğuk bir kış günü sıcak bir kaçamaktı yaşananlar. her şey bir mesajla başlamıştı: "yazılarınızı çok beğendim herhalde fiziki varlığınız da bu kadar çekicidir." işte tam bu mesajı aldığım günün gecesi soluğu onun evinde aldım. kapıda şeffaf bir gecelikle karşıladı beni. neden böyle giyindin diye sorduğumda " her zaman şeffaflıktan yanayım" dedi. "ben de öyle" diye ekledim içten bir gülümsemeyle. yarım saatlik sohbetin ardından hemen işe koyulduk. bilgisayarın karşısına geçtik ve sözlükte cinsellikle ilgili başlıklar açarak bol bol entıri girdik. bir yandan kırmızı şaraplarımızı yudumluyor bir yandan da sözlüğe yazıyorduk. harika bir duyguydu. ertesi sabah evden ayrılırken "bir daha gel tamam mı, gene beklerim" dedi. "neden olmasın" deyip uzaklaştım umarsızca. *
(bkz: inandın mı lan)
(bkz: bir an için heyecanlandın itiraf et)
Dün gece birazda dertli dertli dolanırken gözüm denizi gören balkonlardan birine takıldı iki erkek yarı çıplak telaşlı telaşlı bir şeyler yapıyorlardı sonra birisi hafif hafif zıplarmış gibi balkonun görünen kısmından bir görünüp bir kayboluyordu. Daha fazla duramadım orada. herhalde sabah pişmanlıklarından bu drumdan kimseye bahsetmemek üzere sözleşip ayrılmışlardır.