Yüksekten yere pat çakılıp uyanmam, ortaokulda dayak yediğim çocuğu rüyada dövmem, lise zamanı komşumun güzel kızını wcde hunharca sikmem ve kendi kendimle sevişmem gibi saçma rüyalardı.
rüyamda hacettepe ünisi dublin deymiş pisa kulesi de kampüsteymiş kulenin en üstünde güneş maraş dondurması satıyomuş
Korkunç..aşık olduğum adam niye yöresel dondurmacı kıyafeti giyip dondurmacı olur rüyamda??
Ruyamda cinsiyet degistirip erkek oluyorum. Fakat bunu arkadaslarim "artik erkek oldun ya" dediklerinde fark ediyorum ve sevindigim ilk sey de artik ayakta iseyebilecegim oluyor.
Bilincaltimda en buyuk avantajiniz buymus galiba.
bütün rüyalarım genelde saçma olur ama gördüklerim arasında en saçma olanlardan biri de buydu sanırım.
rüyamda nükleer santralde çalışıyorum. patlama oluyor radyasyondan tamamen yeşil oluyorum. herkes benden vebalıymışım gibi kaçıyor. bir kız var. bir tek o kaçmıyor. onunda radyasyona bağışıklığı var. öyle bağışıklık mı olur amk. neyse. o kızın benim vücudumda dokunduğu her yer normal haline dönüşüyor. kız bana dokundukça ben normal oluyorum ama tamamen normal hale gelemeden uyandım.
size tavsiyem pencere açık yatmayın. yaz ayları da olsa üşüyor insan kıç açıkta kalınca. annem hep der uyuyan insanın üzerine kar yağarmış. hava sıcakta olsa bir şey örtmek gerekirmiş.
bir keresinde uçurumun kenarinda buldum kendimi "la ne alaka uçurum felan" diyorum kendi kendime. fonda da erol budan uçurumun kenarina getirdin ömrümü çaliyor. neyse o ara bizim mustafa ucurumun altinda hayvan gibi bagiriyor "atla la atla tutcam ben seni" diyo. "çok yüksek atlayamam" diyorum. sonra bi bakiyorum teleferikteyim. mustafayla bulusup bilardo oynamaya gidiyoruz. o ara bilardo masasinin üzerinde dansöz oynamaya başliyo ben göğüs nahiyesine para takiyorum felan
bu haftasonu, 2 gün boyunca o kadar uyumuşumdur ki.. bilinç altım artık gösterecek bir şey bulamadığı için, en son kendimi pazarda boxer satar iken görmüştüm.
ürdün kralının evine gitmişim. salonunda kocaman elmas bir avize vardı. elmas taşlardan birinin içine hapsetmişti beni. evet, yıllarca orada yaşadım ben! sonra kraliçe gelip kurtardıydı.
batmakta olan bir denizaltıda uyanıyordum. yani rüyada uyanıyordum. Cem Yılmaz, tıpkı "bütün galaksi var." skecinde anlattığı gibi bir üniformayla kamaranın önünden "batıyoruz!" diye bağırarak geçiyordu. derken Tolga Çevik içeri girip bana okkalı bir tokat sallıyordu. sebebini öğrenemeden uyandım. rüya tabiri olarak aratmaya kalktım, bilgisayar fatal error verdi. bu ne şimdi, nereye yorabilirsin?
Komik olmakla beraber ürkünç olabilen rüyalardır. Şahsen başıma ürkünç olanlardan çok gelir. Aşırı korku filmi izlediğimden olsa gerek. (bkz: korku filminden sonra yapılanlar)
2014 de chp yi iktidar görmek, devlet bahçelinin 7 milyon işsiz insan kelimesini kusursuz bir şekilde telaffuz etmesi. kürdistan diye bir devlet kurulması.
lisedeydim (bkz: hey gidi günler hey). o zamanlar beraber çaldığım bir çocuk telecaster gitarını double neck ve tamamen surf green renginde yapmış, okula getirmişti. elime alıp çaldığımda inanılmaz tonlar çıkıyordu gitardan, inanılmaz. (bkz: olsa da çalsak).
bir insanın rüyasına ali ağaoğlu giriyorsa gerçekten saçmadır.
rüyada telefon çalıyor açıyorum ben ali ağaoğlu diyen bir ses tonu. konumuz kartvizit. ali ağaoğlu kartvizit tasarımını bana hazırlatıyor. fakat her zamanki gibi müdahaleci. bu olmamış, adresi biraz aşağı çekelim logo şu renk olsun ebat şöyle olsun tarzında emirler yağdırıyor. benim sesim kısılarak yok olup gidiyor.
yanarım yanarım rüyada olsa adama "lan kes sesini ben böyle düşündüm istemiyorsun çık git" diyemedim.
Rüyamda beni allahın emriyle istemeye geldiler hocam inşallah..
Yalnız gelen kız ve ailesi yeni zelanda'lı idi. Ellerinde bir tepsi baklava ile kafile halinde gelmiş, oracıkta söz yüzüğünü takmaya niyetlilerdi. Ben de erkek halimle bi köpüklü kahve getirdim. Sonra baktım iş ciddi, annem hayırlısı falan diyor, babam tespihi şıkırdatarak kahveyi yudumlayıp ağzını çipçip ettiriyor; kıza bi işaret kesip dışarı çağırdım. Maksat reddetmeden önce düşüşü yavaşlatmak, egoya bak anasını..
Neyse kızla tanışıyoruz ki çatır çutur türkçe konuşması gözümden kaçmıyor, bildiğin afet-i cihan, can-u canan, bildiğin maralım, yerim yerim.. Adı da johanna böyle kumral, buğday tenli. 22 yaşında ama en fazla 18 gösteriyor. Kızı kandırayım derken kız beni kandırıyor.
Allahtan rüya devam etmedi hıristiyan bile olurdum o şapşallıkla.
