trt1 kanalında ki zengin kız fakir oğlan dizisinde ki nurhan'dan tek farkı isim olan ben az önce bunu yaptım, şimdi olay şöyle yerde ayakkabı kola şişesi ve ağzı açık bira şişesi var kola şişesini alırken şişe biraya takıl, bira yere düş kaldırırken birazı ayakkabının içine kaçsın ve hemen koşarak ayakkabıyı ters çevir balkona koy, yeri sil, yaptığım ilk sakarlık mı? elbette değil, salı günü aparttan okula dönüştürülmüş okula git geç kaldığın için koş, hava almak için balkona çık rüzgarın etkisiyle kapı kapan 20-25 dakika kısılı kal, telefon sıranın üstünde dersin sınıfı değiştirilmiş kimse gelmesin, en son anladım kimse gelmicek aşşağıda ki güvenliğe seslen gelsin kurtarsın, bir gün sakarlıktan öleceğim
biraz önce kırdığım bardakla tekrar ne kadar sakar olduğumu görmemi sağlamıştır, içimden bir ses benim ölümümüm basit bir sakarlığım sonucu olduğunu söylemektedir, şöyleki bundan 2 ay önce pepsi kola aldım sırf üzerinde bardağı var diye bardağı çok sevmiştim, bir hafta sonra düştü kırıldı, bugün üzerimde son 5 liram vardı, 3 şey arasında kaldım ve kola almayı seçtim sırf üzerinde bardağı var diye, koladan bir bardak koydum içtim ikinci bardağı koydum masaya koydum bardağı bilgisayar şarj kablosu takıldı ve düştü, öyle içim acıdı ki sözlük anlatamam viranlardayım gitti bardağım ühhühüühhhüü.
arkada cam var sanıp yavaş yavaş sırtı yaslamaya çalışmak, bunu yaparken de dur bi bakayım yoksa orası boşluk mu acaba diye düşünmektense allahallah demekki sandığımdan daha uzaktaymış dur biraz daha geriye doğru gideyim demek ve kıç üstü oturmak. daha da güzeli bunu çok kalabalık bir ortamda başarmak.
Okul yemekhanesinin tam orta yerinde ,ayağın kayması ve akabinde eldeki demir tabldotu havada taklalar atarak yere düşürmek ve bana gelen masum kızarıklık.
üniversite yemekhanesi bir de binlerce kişi..
öğrenci evinde bulaşık yıkarken kırdığım çay bardağını çöpe attım. bir süre sonra mutfakta işim bitince etraftaki gazeteleri, kağıtları falan da çöpe attım, sonra da kabarık durmasın diye elimle bastırayım derken, haşırt! cam olduğu gibi baş parmağım ve işaret parmağımın arasına girdi.
sonuç; 20 metre ötedeki hastaneye gidene kadar kaybettiğim 4 avuç dolusu kan ve 9 dikiş.
işin kötüsü camı kıran ben, çöpe atan ben, unutup eliyle üstüne basan ben.
bi nevi sakarlık sayılır... bi başlık açmıştım ''4 yıllık üniversite hayatının getirileri'' diye ama ''üniversite'' yerine ''niversite'' yazmışım. yazmaz olaydım. bi insanın üstüne bu kadar gelinmez birader sanki israil'e savaş açtım.
(bkz: alişan-ikimize birden yükleniyorlar)