her sabah saat 7 sularında kendini saatin aslında daha 3 buçuk olduğuna ikna etmeye çalışmak, kendi kendine söylediği saatin ileri gittiği yalanına kendisi inanmak. *
arabayı park et, çıkmadan bagaj düğmesine bas.
sol elcikten evin anahtarını al, arabadan in kapıları kilitle.
bagajdan fotoğraf çantasını al, bagajı kapat.
markete git, selam vermeden sigaranı uzatsın, paranı ver para üstünü al.
apartman kapısını aç, gözün posta kutusunu süzsün ama dokunma.
asansörü çağır, kata gelince tık sesini bekle, bin 3e bas.
asansör aynasına bak, gün boyu neye dönüştüğünü gör ve kapıya dön.
tık sesi gelsin kapıyı aç 3 basamak in ve evin kapısını aç
girişe anahtarı, telefonu ve fotoğraf çantanı koy, odana gir.
ışığı açmadan, pantalonunu çıkar, gömleğini as, kıravatı katla
banyoya git direk duşa kabine gir suyu aç ve dizlerinden aşağısına soğuk su tut.
duşa kabinden çık klozetin kapağını kaldır işe.
sifona bas, kapağını kapat sağa dön.
sıvı sabuna iki kere dokun ve ellerini yıka, akan kiri izle.
temizlendiğini anlamak için kir görmenin gerektiğini düşün.
ellerini durula tekrar sıvı sabun hortumuna iki kere bas
ellerini tekrar köpürt ve yüzünü yıka, durula, kurula
mutfağa gir, buzdolabının kapağını aç.
sağ kolunu arkadaşın omzuna atar gibi buzdolabının kapağına at ve 10 saniye içeriyi süz
hiç bir şey almadan kapağı kapat, mutfağın ışığını yak ve ketıla su doldur.
düğmesini yukarı kaldır, fincanı çıkart kahveni koy
odana yönel pantalonunun cebinden sigara ve çakmağını al ve balkona git.
bir sigara yak, bilgisayarın düğmesine bas, sigarandan bir nefes çek ve kül tablasına koy.
mutfağa git, fincanın %25ine su koy ve biraz karıştır
daha sonra kalanının %75ine su koy ve köpüğünün gitmesi için tekrar karıştır.
köpük gidip fincanın içindeki suyun %50 olduğunu fark et ve %40 daha su ekle
kaşığı, fincanın yanına üç kez vur ve lavabonun kenarına bırak
sol elinle ışığı kapat balkona yürü.
fincanı monitörün soluna koy, klavye rafını çek.
google chromea tıkla ve sırasıyla 3 orta tuş vuruşu yap, gmail, twitter ve facebook
daha sonra bu rutinden sıkıldığını başka bir öğretmen arkadaşına anlat; sıkma canını alışırsın desin.
asıl sorunun bu olduğunu anlatmak bile isteme. boş boş yüzüne bak ama yarın tekrar aynı rutini yaşayacağını düşünme
şimdi anlatabildim mi neden öğretmen olmak istemiyorum?
saçlarımı taramak, krem sürmek,
uykusuz gecelerin sabahında uyanmak.
günde en az bir fincan kahve içip, bir tane çikolata yemek.
neden yaşadığım yere kendimi ait hissetmiyorum diye düşünmek.
google chrome da yer işareti eklediğim tüm haber sitelerini ziyaret etmek
müzik dinlemek vs. vs. yeter bu liste uzar da uzar,
son olarak, hayal kurmak
karar verememek. önceden bu tek bir konuyla alakalı olsada artık her konuda karara varamamak beni ziyadesiyle yıpratmakta... (bkz: ziyadesiyle) (bkz: ne diyom lan ben değişik)