yani bunu şey için söylüyorum, keşke bu benim sırrım olarak kalsaydı. çünkü karşındakine açıkladığın zaman ne boksa artık birden götleri kalkıyor, sonrasını bilirsin işte hayatın da aşkın da sevgin de kalbin de mahvoluyor. sonra bu şahıs havadaki kıçını da alıp defolup gidiyor, sen de afedersin göt gibi kalıyorsun. heh, sen tutma çeneni, yumurtla aşkını sonra da "çık rüyalarımdan artık orospu çocuğu" diye debelen dur artık.
zaten platonik olmasından dolayı imkansız olan aşkımın, üstüne bi de gay olduğunu öğrenmiştim. ha bi de bunun da kötüsü; gerçekte gay değilmiş benden kurtulmak için öle söylemiş. peh cok da fifi.
Senenin başında onu gördügümde birşeyler hissetmeye baslamıştım. Daha sonra ilerleyen günlerde onunda beni kestiğini fark ettim. Baya garip olmuştum ilk defa başıma geliyordu. Daha sonra arkadas olduk, ikimizden felsefeden hoslanıyorduk arkadaslar arasında garip muhabbetler yapıyorduk din, tanrı filan.. Daha sonra onunda deist oldugunu ögrendigimde bana şok olmuştu. Tanrının bir işaretiydi. Oda benimle ilgileniyordu. Daha sonra birbirimizle konuşmak için fırsat arıyorduk. Kendimi toplamıştım ona söyleyecektim onu sevdiğimi fakat bir gün onu bir çocukla gördüm okul çıkışında, koluna girmişti. Sevgilisi olduguna tam inanmamıştım, daha doğrusu inanmak istememiştim. Bir gün arkadaşlarla kafeden çıkarken onu görmüştüm yanında o çocukla, mecburen selam vermek zorundaydık çünkü aynı sınıftaydık. Ve o gün tanrım neden dedim neden böyle düşük bir ihtimali gerçekleştirdin neden onu görmek zorundaydım.... işte sözlük benim platonik aşkımın hikayesi böyle.