En büyük hataları orta okul ve lisede yapmışımdır. O yaşlarda tam bir hödüktüm. Üniversite hayatı sonrası özendiğim insanlar hep entelektüel insanlar olduğu için birazcık düzeldim.
Yıl 2001...
Will Smith'in "Ali" Filmini sinemada izledim. Film, Muhammed Ali clay'in hayatını anlatıyor. Adım Ali, iri yarı cüsseli bir çocuğum. Müslümanım. O günden sonra ben artık Muhammed ali'ydim. Lise sona kadar Çok kişinin burununu kırdım, gözlüğünü çatlattım, gözünü morarttım. Şimdi yaptıklarımdan dolayı pişmanım.
Bundan tam 3 sene önce hayatım boyunca hatırladıkça "evet çok sevmiştim" diyeceğim birini terk etmiştim. Evet ortada hiçbir sebep yokken, her şey gayet iyi giderken, saçma sapan bir şekilde..
Maalesef bazen insan farklı nedenlerin onu getirdiği haliyle o an yanlış kararlar alabiliyor hatta karşısındaki için yanlış insan bile olabiliyor.
3. Bir kişi için ya da sevgimin bitmesiyle alakalı değildi bu şeyin sebebi..
herneyse pişman olmuştum. Hatta bir ilişkisi olduğunu öğrenene kadar da beklemiştim onu ve evleneceğini öğrendiğimde de tebrik de etmiştim.
Fakat bu 3 senede ne o kadar kötü insanlar tanıdım ki...
her biri bir önceki e şükretmem gerekecek kadar tuhaf ve sorunlu insanlardı.
Bunu hep bu ayrılığa ve belki de onu o an ne kadar çok üzdüysem hala da bunun etkisinde kalıp karmasını yaşadığımı düşünüyorum.
Nasıl bundan kurtulurum bilmiyorum.
Evet keşke böyle olmasaydı..
ama zamanı geri alamam, bir şeyleri düzeltemem. Elimde olsa bunu yapmayı isterdim.
Hala beni silmemiş veya da silmiştir ama fotoğrafı gözüküyordur. Çocuğuyla fotoğrafını koymuş. Umarım sağlıkla hep birlikte büyütürler ve çok mutlu olurlar.
Ama bu bir karmaysa ve ah varsa ben artık bundan sıyrılmak istiyorum..
Aslında bunları ona yazmak isterdim ama şu anki durumlar buna müsaade etmediği ve kendi mutluluğum ve vicdanım için kendi hayatına bakan insanları rahatsız edemem.
O sebeple günlüğüme yazıyorum..
Birincisi kadınlara karşı atarlı giderli ve kontrol sevdasıyla yaklaşmayıp hep saygılı davranmaktır. Çünkü hep bunları yapan erkeklere açtılar kalp ve yataklarını.
ikincisi hak etmeyen, kötü, çekilmez tipleri bile anlamaya çalışıp ince davranmak ve suratlarının ortasına hak ettikleri zaman bir tane yerleştirmemiş olmak. Yapsaydım bu kadar üzgün olmazdım.
küçükken namaz kılmaya başlamak, üniversite okumak, antalya'ya oruç tuttuğum için 2016'da gitmemek hatta şimdi kalabalıklaştı falan diyorlar. o zaman nasıldı acaba. gerçi gitseydim de otelde kalırdım muhtemelen ama ablamlar 1 hafta kalmışlardı. ben de eniştemin teyzesinde kalmıştım 1 hafta ama allah'tan bir sonraki sene akıllanıp otele gitmiştim ramazan'da da olsa.
Salak gibi köye gelirken tarot kartlarını getirmedim. 1 aydır falıma bakamıyorum.
O değil faldan da bi bok çıktığı yoktu ama en azından zevkli oluyordu.
Pişmanlıklarım yok. Eğer yaptığım şeyleri yapmamış olsaydım bugünki benliğim var olmamış olurdu. Belki de bu farklılık şimdi ki halimden daha iyi olabilirdi ama yaşanmamış bir hayata sahip olurdum. Asıl o zaman yapmadığım şeylere pişman olabilirdim.
Demek ki böyle olması gerekiyormuşlara tamamım ben.
Aslında yoktur.
Yani pişman olursam diye düşünüp yapmaktan vazgeçtiğim bir şey olmadı hiç. Hatta o öyle şeyler yaptım ki başım epey belaya da girdi.
Ama bunlar, aradan yıllar geçince tatlı bir anıya dönüşüyor.
Kafa yapım yüzünden Akrabam ve fazla arkadaşım da yoktur. Ama olanlar bana yetiyor.
En iyi arkadaşım da Uludağ sözlük. Sırdaşım oldunuz lan.