Coco mademoıselle Chanel. Artık bana pahalı geldiği için kullanmıyorum. Orijinale yakını var diye iyi paralar ödediğim çakmalarından kesinlikle aynı kokuyu alamadım.
Davidoff cool Water. bu EDT olduğu için hala ucuz. Ve bunu hala kullanıyorum.
Bu ikisinin dışında da marketlerde satılan diğer parfümlerden, doldurma parfümlerden de kullandığım oluyor ortaya karışık. Parfümünüz kimliğiniz olsun tabi imkanınız varsa. Yoksa imkan dahilinde de kullanacağınız kokular olabilir. Güzel temiz kokalım yeter.
jean paul Gaultier tarafından 2011 yılında piyasaya sürülen kokorico.
1-2 fıs kaldı.
üretimden neden kaldırıldı şaşırdım. piyasada orjinal bulmayı bırakın muadil-çakmasını bulmak bile mümkün değil.
kokorico parfümü ortaya çıkaran fransız bir kadındı, annick menardo.
bu kadın bir psikolog - bilim insanıydı. konulara merakı onu kimya alında diploma alıp sonra ISIPCA (Institut supérieur international du parfum, de la cosmétique et de l'aromatique alimentaire) lisans üstü eğitim veren adeta kokunun akademisinden de diploma almaya neden olmuştur.
şu an en kaliteli çoğu markanın parfümlerinde onun imzası var desek yanlış olmaz.
unutmadan...
eğer belli bir kokunuz yoksa ve bir erkek kokusunu devamlı kullanayım (yaz veya kış ya da ortama göre) bir koku kimliğim olsun diyorsanız alacağınız seçeceğiniz parfümün tasarımcısı (designer) mutlaka kadın olsun.
en başarılı erkek parfümlerinin tasarımcıları kadın, en başarılı kadın parfümlerinin tasarımcıları erkektir.
hangi marka olursa olsun fark etmez. bunu dikkate alın...
kokuyu sizin sevmeniz önemli ama %90 bu koku karşınızda-başkaları için olduğunu unutmayın.
bir küvet içinde veya duş esnasında banyo, ya da evinizde oda kokusu, wc kokusu seçmiyorsunuz.
parfümü sizin beğenme öneminiz %10 olduğunu unutmadan cahillik yapmayın.
bu sırada mecburen ya dior - fahrenheit veya grey vetiver - tom ford ya da pour homme - azzaro alacağım.
klasikleşen azzaro pour home gönlümden geçen...
bakacağız.
işte en güzeli, teninle uyumlu olan bir parfüme yıllarca sadık kalmak bence de.
ben son bir yıldır parfüm değiştirme çabasında olduğumdan ve biraz da koku obsesifi olduğumdan biraz zıvanadan çıktım. Tek faydası, kokulara dair biraz anlayışım gelişti.
Diğer yandan, bunların hepsini satın alarak denemek hem aşırı maliyetli, hem de çok büyük bir israf olacağından, edp tester ve esans üzerinden fikir edinmek çok daha mantıklı. En basitinden birkaç farklı parfümcüde teninize sıkarak deneme yapabilirsiniz. Zaten markaların pazarlama stratejisine uygun bir durum, yadırganacak bir şey yok.
Ancak bu konuda naçizane 1-2 öneride bulunmak isterim:
öncelikle, koku uzmanı olduğunu iddia edenlerin yönlendirmesine kapılmayın. Çünkü bakış açısı doğal olarak ticari olacaktır. ikincisi, türkiye’de böyle bir titrin dayanağı olabilecek profesyonel bir eğitim yok. Firmaların satış temsilcisi olarak görevlendirdiklerine verdiği eğitimin de sanırım yine pazarlama yönü ağır basıyordur. Yani o, çoğunlukla tecrübeye dayalı bir uzmanlık.
Ayrıca, bu kişilerin koku içeriğini bilmeleri veya koku içerisinde nota tespit edebiliyor olmaları da sizi etkilemesin. koku tasarım sürecinde olmadığınıza göre, bunun size bir faydası yok. Açın internetten bakın, her kokunun içeriği yazar zaten.
Denediğiniz kokuları teninize sıkın ancak o an kokunun çok çarpıcı/fresh/derin olmasına kapılmayın. Çünkü koku esansları alkol buharıyla taşınır (çok niş kokularda pancar menşei olur) ve ilk duyduğunuz kısımda alkol etkisi yüksek olacaktır. Bu etki geçtikten sonra da kokunun açılış, alt, üst notalarını duymanız gerekir. O nedenle 10 saniye bekleyip açılış notasını bi koklayın. Sonra çıkın dükkandan yarım saat, 1 saat, 2 saat sonra bileğinizi tekrar koklayın. Koku her anında hoşunuza gidiyorsa sizin için güzel bir kokudur. Çünkü kokunun teninizin kimyasıyla uyumu da değişkenlik gösterir. ilk anlarda güzel gelen koku, 2 saat sonra sizin teninizde acılaşmaya veya ağırlaşmaya başlayabilir. Diğer yandan, kokunun kalıcığına dair fikir edinmiş de olursunuz. Sonuçta ciddi bir ödeme yaptığınız parfüm yarım saatte silikleşiyorsa satın almanın çok manası yok.
Ve son olarak, bir kerede 4-5 taneden fazla koku denemeyin. Her burnunuza tutulanı koklayarak hassasiyetinizi çabuk tüketmeyin. Bunu çok yaparlar, bu nedenle bir süre sonra neyi beğendiğiniz konusunda emin olamaz ve yönlendirmeye daha açık hale gelirsiniz.
benim kontrolü yavaştan yitirdiğim bir alan. Özellikle Son 4-5 aydır niş parfüm saptama sevdasına parfümcüleri darlıyorum. Bu süreçte yoktan yere 4-5 farklı parfüm satın aldım ve biri hariç hiçbirini kullanmıyorum. O biri de, 2023 çıkışlı, aralarındaki en ucuz ve sıradan olanı. Ama bayılıyorum kokusuna. 200 ml’yi yarıladım, üzerime sıkmaktan çok bileğime sıkıp koklamayla geçti.
Sadece koklayıp satın almadıklarım içinde:
Tom ford serisi’nin tamamına aşinayım, niş diye sundukları versiyonlar bile bence cacık.
Tizziana terenzi, kirke mirke derken yine serinin tamamına aşinalık edindim, bu bir nebze iyi ama bana göre almaya değmez.
Versace, yves saint loren, sauvage (bunu kullanmayanı dövüyorlardı bi ara), spicebomb, invictus, pi, aventus creed, armani aqua di gio (bunun bazı versiyonları kusma isteği uyandırıyor bende), roberto cavalli, xerjoff, jean paul gaultier, kurdjian vs popüler kokuların aşağı yukarı her versiyonunu bazılarını orijinalinden, çoğunu esans/tester’dan defalarca denedim.
O kadar ki, acemilikten başlayıp artık koku içinde biraz da olsa nota ayıracak raddeye geldim.
Bi ara guerlain’a kafayı taktım, “işte bu ya” falan derken çiçek kokularından soğudum.
mevzunun en başında atkinsons serisi için “güzel ama illa daha iyisini bulurum” diye yola çıkmışken, bunca karmaşa beni yine buraya getirdi. Ki, anladığım kadarıyla o da, niş diye satılan parfümlerin en bilineni. Daha kötüsü, bana, serinin yine en çok bilineni save the king güzel geliyor. Bu kadar boğuşmayıp bunda karar kılsam oluyormuş amk.
bütün bu kaosta tam olarak hangi notaları sevdiğimden bile tam emin olamıyorum. Çoğunlukla Tatlı kokular, kakao, sandal ve deri seviyorum galiba.
Sanki daha doğru düzgün bir şey bulunabilirdi, hissiyatı da yakamı bırakmıyor.
Hasılı, en güzeli, riske girmeden bir koku seçip başka bir şeye de bulaşmamak sanırım. Mümkünse sürekli bulunabilecek, ithali zor olmayan, aşırı farklılıkla başkalarının burun direğini kırmayacak ama biraz olsun daha az kişinin tercih ettiği parfüm, en güzel parfümmüş.
1-raph lauren-romance
2-yves rocher-green tea
3-mavi jeans-road trip
4-yves saint laurent-black opium
5-yves rocher-the garden party
6-tommy hilfiger-the girl
7-davidoff-cool water
8-zara-peony
var.
uzun zamandır tek parfum kullanamıyorum. sıkılıyorum sabri, bunalıyorum:) ruh halime gore degistirmek istiyorum.
ilk uzun iliskim ve sonrasında bi 10 sene channel-allure kullanmıstım.
platonik askım donemi bi 5 sene dolce gabbana light blue kullanmıstım.
eski esim donemi bi 5 sene paca rabbanna-lady million kullanmıstım.
baska uzun sure kullandıgım parfum olmadı, olamadı.
