sözlük yazarlarının otobiyografileri

entry462 galeri2
    435.
  1. En kısa özeti;

    Hayatta kuçuk şeylerden mutlu olmayı bilen, gozu buyuk yerlerde olmayan, olabildiğince iyi niyetli, kalbini kolay kolay kırmayan, hayko cepkin'e aşık, alemin kıralı dizisindeki nihale-kubat gibi bir ilişki yaşamak isteyen hümanist; ucundan da anarşist biri. *
    0 ...
  2. 434.
  3. 1986 doğumlu.

    Ekim 2013'te evlendi.
    Mayıs 2014... boşanıyor.
    1 ...
  4. 433.
  5. 1994'te istanbul'da doğdu. Türk vatandaşı olsa da köken olarak karmaşık bir yapıya sahip , üniversite öğrencisi, halen yaşamakta...
    0 ...
  6. 432.
  7. 90'lı yılların antenli cep telefonlarının bile daha yeni çıktığı zamanlarda yapacak bir şey olmamasından ileri gelen nüfus patlamasına paralel olarak dünyaya geldim.Doğduğum gün salının gerçekten sallandığı bir günde dünyaya getirildim.Bana fikrimi sormadılar hiç fakat öyle ya da böyle getirildim.Şubatta doğduğum için kış veledi sayılırım.Burcum bilindiği üzere kova.Dengesiz biriyim.Dengeli bir insan olmak için çaba göstermiyorum da.
    Bir tarafım daha ağır basıyor,ee haliyle dengeyi tutturamıyorum.
    Büyüklerle genellikle(bazen değişiyor bu) aram bozuk olur nedeni ise beni anlamamaları veya benim çok fazla özgür olma düşüncemin olması.Bilemiyorum yani kim haklı kim haksız.
    Bir anımın ötekini tutmaması nedeniyle değişken bir tip olduğumu söyleyebilirim.
    Hayatımda 'en' diye bir şey yok.En sevdiğim renk,en sevdiğim sanatçı ya da en sevdiğim gül türü yok.Her zaman zevklerim ve beklentilerim farklı alanlara kayar.Bu kaymanın neticesinde benimde hayatım kayıyor olduğu düşüncesini barındırmakla beraber geyiği bırakıp birazda kendime geçeyim.
    Zaman zaman sinirli,asabi,kıskanç,sabırsız,hassas,kırılgan,duygusal,ince ruhlu,hayattan zevk almasını ve deli dolu yaşamayı bilen,bir yandan iyi,anlayışlı ve yardımsever. Diğer yandan çok kararsız,tutarsız,melankolik ve kırılgan,bazen çok konuşkan bazen çok çekingen...
    Yalnızlığı severim,bol bol hayal kurarım. Öyle nevrotik,hasta ruhlu,hep sağduyulu,pragmatik,spiritüel,kaygıları olmayan materyalist bir tipim.Yaz ayını çok seviyor. Bir yere giderken dolapları aşağı indiriyor,sonra bir şey seçemiyor,evde oturuyor. Çoğunlukla spesifik cümleler kuruyor,sonra ne söylemek istediğini açıklamaya çalışıyor,yorulup susuyor...
    Kendini çok seviyor ama en çok dostlarını seviyor.Ailesini ne kadar çok sevdiğini söylemeye gerek duymuyor.
    Sevgili sevgilisi hiç bir zaman tam anlamıyla olmuyor,o yüzden böyle işleri pek sevmiyor.Kedi gibi bir gittiği yeri asla unutmuyor...
    Son olarak yaşamayı ve kitap okumayı çok seviyor.
    4 ...
  8. 431.
  9. 18 yaşında sünnet olan sözlüğümüzün biricik yazarı montajelemanina saygılar.
    1 ...
  10. 430.
  11. Ben Orhan Veli
    "Yazık oldu Süleyman Efendiye"
    Mısra-i meşhurunun mübdii..
    Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
    Hususi hayatımı,
    Anlatayım:
    Evvela adamım, yani
    Sirk hayvanı falan değilim.
    Burnum var, kulağım var,
    Pek biçimli olmamakla beraber.
    Bir evde otururum,
    Bir işte çalışırım.
    Ne başımda bulut gezdiririm,
    Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
    Ne ingiliz kralı kadar
    Mütevaziyim,
    Ne de Celâl Bayar'ın
    Sabık ahır usağı gibi aristokrat.
    Ispanağı çok severim
    Puf böreğine hele
    Biterim
    Malda mülkte gözüm yoktur.
    Vallahi yoktur.
    Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir
    En yakın arkadaşlarım.
    Bir de sevgilim vardır pek muteber;
    ismini söyleyemem
    Edebiyat tarihçisi bulsun.
    Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
    Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
    Sadece üdeba arasındadır.
    Ne bileyim,
    Belki daha bin bir huyum vardır.
    Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
    Onlar da bunlara benzer.

    (Orhan Veli Kanık)

    Aha işte benimki de buna benzer bir şey. Ama en çok da son dört dize:

    Ne bileyim,
    Belki daha bin bir huyum vardır.
    Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
    Onlar da bunlara benzer.
    0 ...
  12. 429.
  13. 428.
  14. - ilk otomobilimi babam bana 2 yaşındayken almış.

    - 4 yaşındayken geriye çekip bırakınca vıjjjj diye giden kırmızı bir arabam vardı. hala duruyor.

    - 5 yaşında kirvem tarafından alınan ve takla atan otomobilimi yan komşunun oğlu bozdu (şerefsiz).

    - ilk uzaktan kumandalı arabamı aldığımda son sürat duvara çarptım ve ön farı kırıldı.
    oyuncak arabalara da kasko yapılmalı bence.

    - ehliyetimi 12 ocak 2014 te almaya hak kazandım. hiç gerçek arabam olmadı ama olacak.

    - ilk gerçek arabamı alır almaz çocukluğumu anımsayıp duvara vurmayacağımı ümit ediyorum. çünkü çok sevindirik oluyorum lan ben bazen.

    bu kadar kısa otobiyografi mi olur...oluyor işte.
    1 ...
  15. 427.
  16. doğdum borcum vardı. yaşıyorum borcum var. ölünce arkamdakilere allah sabır versin.
    1 ...
  17. 426.
  18. ifşaya gerek olmayan, ama merak edene özel mesaj yoluyla iletebileceğim bilgiler bütünüdür.
    0 ...
  19. 425.
  20. 424.
  21. 25 eylülde doğdum ve ölmeye başlıyorum...
    0 ...
  22. 423.
  23. Isparta'da degil istanbulda öğretmenlik yapmaktadir.kedi,kitap ve çay sever. Evsiz ve iki çocuksuz.
    12 ...
  24. 422.
  25. "sözlük yazarlarının otobiyografileri"
    inanılmaz bir imla hatası ile karşı karşıya olduğumuz ukte dir.
    bir yazarın birden çok otobiyografisi olamaz.

    (bkz: otobiyografi)
    7 ...
  26. 421.
  27. sözlük yazarlarının yazdığı şahsına münhasır biyografilerdir.
    kimi doğru kimi yalandır.. benimki de hemen aşağıdadır, buyurum efendim.

    http://ayberktelkk.blogspot.com/
    8 ...
  28. 420.
  29. 1990- bir sonbahar günü 45 gün erken doğarak ilk defa bir yerde uzun süre duramadığımi fark ettim.
    hiç anne sütü emmediğim için bütün bebeklik evrem "milupa mama" ile gecti anneme hala "bende süt hakkın yok" diyerek takılsamda benim gibi bir adamı çekebildiği için hakkını ödeyemeyeceğimi bilirim. milupa mama evresi bana ilerde kocaman bir bünye olarak geri dondü.

    1991- üzerinde inek resmi olmayan bütün sütleri "bu inek sütü değil" diyerek içmeyi istemedim.

    1992- hayata ilk adımlar aptal saptal cümleler girdi.

    1993- lunaparkta atlı karıncadan düşüp beyin travması geçirdim hala lunaparka gitmem.

    1994- babam "eve gercek at almadı" diyerek 4 saat ağladığım günü içerisinde bulunduran yıldır.
    akvaryumda bulunan balıkların sudan sıkıldığını düşünerek ilk katliamımı gerçekleştirdim, diğeri ise bir yıl sonra kavga ediyorlar diye ayırmaya çalıştığım 10 civciv...

    1995- abantta kozalak atarak ürküttüğüm at, bir arabanın ön camını patlattı. 1 gün boyunca otel odasında "uslu çocuk" oldum.

    1996- ilk kavgamı ana okulunda ettim. legolar gerçekten sert oyuncaklarmış, arkadaşımın başı yarıldığında fark ettim.
    "küfür etme" diyen babaanneme "o sadece laf." diyerek ilk mantıklı açıklamamı yaptım.

    1997- okula başladık, mavi önlük beyaz yaka ikilisini sevmedim ama okumaya ısındım.

    1998- action man'ler kız kardeşimin barbie bebekleriyle evlenmeye başladıklarında aile kavramı yerleşti beynimde.

    1999- mahalle maçlarında sertliğe gösterilen tolerans yüzünde kolum çatladı. yaz tatilim yalan oldu.
    hayatımın ilk öpücüğünü evcilik oynadığım "merve" den aldım garip bir deneyimdi o zamanlar cazip gelmemişti.

    2000- milenyum' a sünnetsiz girdim derken yazın yakalandım. narkoz'un etkisi geçtikten sonra "erkek olmak ne zor!" diye ağlarken hayatın içinde ki ironileri fark ettim.

    2001- "beni mi seviyorsun damlayi mi?" sorusuna damla diye cevap verdim ilk tokatımı yedim.
    sonra öğrendim ki bu sorunun cevabı her zaman "seni" diyerek başlar.

    2002- bir sabah uyandığımda benimle bir şey daha uyandı. o yıl hayatımın en hijyenik yılıydı.

    2003- bok varmış gibi sigaraya başladım. marifetmiş gibi hala aynı sigarayı içerim.

    2004- lise "ben büyüdüm." nidalarıyla başladı. ne başarılı ne de başarısız bir yerde noktalandı.

    2005- ilk sokak kavgası dayağımı yedim. 10 kişinin tek bir kişiye kız meselesi yüzünden dalıp 2 emanet diş almasını hep kınadım.

    2006- en büyük askım başladı gerçi ben bunu daha sonra bir kaç kez daha tekrarladım.

    2007- radyo-sinema tercihini yapmayarak yaptığım hatayı bir yıl daha dershane çilesi çekerek öğrendim.
    bu esnada yaşadığım en uzun ilişkim, türk kadınının trip atarken 10 kaplan gücünde olduğunu gösterdi.

    2008- üniversite yeni bir şehir ve yeni bir çevreyle başladı.
    okul tiyatrosu'nda 2 oyunda 15 kez sahneye çıktım daha sonra amerikan futbolunun içimde ki hayvana yakıştığını düşünüp bıraktım.
    ailemize bir alman çoban köpeği yavrusu katıldı ve ailemize katılıp "ölüm" nedeniyle aramızdan ayrılan diğer yavrularla aynı adı aldı.
    "savaş."

    2009- eve çıktım. "benim de evim var" nidaları atarken ev işlerinin ne kadar sıkıcı olduğunu anladığım yıl oldu.

    2010- hazırlık okulunun ne kadar sıkıcı, reklamcılığın bir o kadar eğlenceli olduğunu öğrendiğim yıl oldu.
    "savaş" güzellik yarışmasında türkiye 3.sü oldu, bulgar juri "köpekler sahibine benzer, kilolu biraz" diyerek beni bütün katılımcıların yanında ayar ettiği yıl oldu.

    2011- atılım rhinos ile türkiye 1. lig şampiyonluğuna ulaştığım yıl.

    2012- "uzun mesafe ilişkisi" kavramıyla tanışıp binlerce kilometre yol yaptım. okul bitince istanbul' a yerleşme kararı aldım ki daha fazla yol yapmayayım diye.

    2013- takımımla 4. sezonda ikinci madalyamı aldım. okul bitti. ticarete başladım. en iyi mesleğin öğrencilik olduğuna bir kez daha ikna oldum. istanbul'a yerleşmedim. ilişkim bitti.

    ben bi çay koyayım bari.
    12 ...
  30. 419.
  31. 418.
  32. kasımın yirmi birinci günü, doksan tarihinde, çarşamba günü doğmuşum. ilkokulu mahalledeki okulda, liseyi önüne süper konan salak saçma bi okulda okudum. maddi zorluklardan dolayı dersane filan hak getire, kendim çalıştım, aynı yıl mustafa kemal üniversitesi kamu yönetimi bölümünü kazandım. baktım okul tırt; pamukkale üniversitesi siyaset bilimi bölümüne yatay geçiş yaptım. bu arada gerek sosyal çevre gerekse sosyo-ekonomik durumlar nedeniyle uzun süreli ya da ciddi bi ilişkim olmadı. şu an mezunum, bir senedir de işsizim. amacım akademisyen olabilmek ki çok yüksek bir ihtimal gibi duruyor. okurken inşaatta, boyacılıkta, tekstilde çalıştım, kendi paramı kendim kazandım bir bakıma. en önemsediğim şeylerden birisi dostluktur. denizlispor ve galatasaray benim için çok önemli. kronolojik olarak yazmadım ama anlaşılır sanıyorum. neyse, ilkokuldaki en büyük zevkim tenefüslerde meybuz yemekti. ilkokul ve lisede kızlara donsuz saygım vardı. neyse akademiyen olmak için çabalıyorum, bakalım.
    1 ...
  33. 417.
  34. 89 yılında doğdum.
    90 yılında sürgün yedim.
    90-95 arası laylaylom takıldık.
    95 yılında tek başıma okula gidip okul müdürü babama beni okula kaydet lan dedim.
    96 yılında ikinci sürgünü yedim.
    97 yılında okuldan alınma kararım çıktı, aldırmadım kendimi.
    99 yılında üçüncü sürgünümü yedim.
    02 yılında kıymetimi anladılar.
    07 yılında bütün hayatıma etki edecek salakça bir karar aldım, kararımdan geri dönmedim.
    13 yılında aldığım o karar beynime en büyük baskıyı yapıyor.
    0 ...
  35. 416.
  36. Nedir bu benim çilem
    Hesap bilmem
    Muhasebede memurum
    En sevdiğim yemek imam bayıldı
    Dokunur
    Bir kız tanırım çilli
    Ben onu severim
    O beni sevmez

    (bkz: oktay rifat)
    (bkz: tecelli)
    1 ...
  37. 415.
  38. Doğum Ms.1976
    Doğum yeri dedeler diyarı.
    daha renkli tv nin gelmesine 8 sene var sen düşün.
    0 ...
  39. 414.
  40. 478.1990 yılında doğdum,

    1994 yılında konuşmaya başladım,

    1999 de ilk kavgamı yere düşen bir dondurma için yaptım. mahallemizdeki aslı diye bir kız koluma çarpıp külahı düşürdü, bende onun saçını çekip suratına tokat attım.

    2004 yılında ilk kopyamı çektim. çok heyecanlı olduğum için kopya kağıdı ile birlikte yazılı kağıdını öğretmene verince yakalandım. okul bitene kadar herkes beni kopiş diye çağırdı. halen lakabım kopiş dir.

    2008 in mayıs ayında aşık oldum. ilk aşkımdı. adı canan'dı. hep onu düşünürdüm, uykularım ve yemeklerim anlamsızdı. aklımda hep o vardı. çünkü o benim kraliçemdi.

    2008 in haziran ayının ilk haftası götüme tekme yedim. canan bana ha siktir git orospu çocuğu dedi ve ayrıldık.

    2009 un ocak ayında istanbul boğaz körüsüne araba çektim. hava soğuk ve karlı olmasaydı atlayacaktım. ölmezsem üşürüm suda diye korktum.

    2011 de okulum bitti çok sevindim. sonunda bir mesleğim olmuştu

    2013 yılında yine bunalıma girdim. 2011 den beri işsizim. köprüye gidecem ama benzin almaya bile param yok. fakirim. çok fakirim.

    nereye kadar böyle gidecek bilmemekteyim.. ya sabır.
    4 ...
  41. 413.
  42. 1988, temmuz. bir pazar sabahı. kurban bayramının ilk günü antakya da dünyaya geldim.

    annem babamla almanya' ya gittiler, bende köyde babaannemlerin yanında kaldım. 5 sene böyle geçtikten sonra, 1993 yılında beni ve 2 yaş küçük kardeşimi alıp almanyaya, o bilinmeyen diyarlara götürdüler.

    1995 - 1999 anaokulu
    1999 - 2005 ortaokul-lise
    2005 - 2007 istanbul
    2007 - 2013 almanya.

    her sene en az 2 kere memlekete, vatana, doğduğum topraklara gidiş geliş. öyle işte.
    1 ...
  43. 412.
  44. 1989 da doğdum.
    2003 lise giriş
    2007 üniversite giriş
    en güzel dönem ama parasız
    2012 mezniyet halen aktif olarak hafta içi hergün işe gidip gelmekteyim o değilde işimi seviyorum arkadaş. ismail abinin de dediği gibi masabaşı işi *
    0 ...
  45. 411.
  46. hem resmi tatil hemde pazar günü olması sebebiyle hastanenin tuvaletinde dünyaya gelerek herkesten önce dünyanın ne bok olduğunu görenlerdenim.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük