markette kasadan geçirdiğim ürünleri poşete doldurmak, poşete koyulmadık herhangi birşeyi unutmamak, cüzdandan para çıkarmak ve alınanların parasını ödemek sıkıntısı içindeyken, hava da böyle sıcakken arkadan beni acele ettirip üzerimde baskı kuran sıradaki müşteriye çok fena bakmak ve bana bulaşmasını istemek.
asla aşağıda ki tuvaleti kullanmam, üşenmeden merdivenleri çıkıp o uzun koridoru yürürüm yukarda ki tuvalete girerim. sevmiyorum aşağıda ki ufacık klostrofobik tuvaleti.
fayans aralarina bakmak , fayans aralarini beyazlastirana kadar temizlemek. Bulasik makinasina ozon koymayinca yeterince temizlendigine inanmamak icine suphe dusmesi ve bardaklari vs yi kullanmakta kendini ciddi anlamda zorlamak.
- pc masa üstünde sağ tıklayıp yenile yapmak. (pc'nin performansını artırdığını düşünüyorum).
- yarım olan sıvı maddeleri tamamlamak. (sürekli dolu olması hoşuma gdiyor).
ertesi gün bana lazım olacakları gece yatmadan çantaya koymak,eğer öyle yapmazsam uyuyamamak.
kapının kilidini sürekli kontrol etmek.
eğer telefonun sessizde olması gerekiyorda telefon sessizde mi diye sürekli kontrol etmek.
uyunulan oda tamamen karanlık değilse uyuyamamak.
haftanın ilk üç günü kağıt son dört günü uç yemek.
oha diyeceklere not: kağıtı yutmuyoruz herhalde çiğneyip atıyoruz.
eğer sıra karışırsa bütün hafta başıma ne gelicek diye korkudan uyuyamamak.
(bkz: deliriyorum muntazaman) *