küçük şeylerdir.bazen can sıkıtısısan küçük notlar yazıyorum yaşadıklarımla ilgili veya tepkiler, öğütler sıralıyorum bi de biriktiriyorum bunları garip bazen aptalca şeyler çıksada. misal;
-Toplumsal bir yaraya parmak basıyosunda noluyo allahansen!
-bi bakmışın alıp başını......
-beyaz zehir nedir la beyaz saflıgın rengi değilmidir?
-çay-sigara, köfte-patates geçici heves ve fakat kuru-pilav ölümsüz aşk.
-dümenden iş çevirmek mekanik bilgi ister a dostlar.
-mahalleyi yakıp karşısında köpeköldüren zıkkımlanma anadolu yakası fantezisi midir nedir?
-tanrım tek başına koyma kullarını yanlızlığa ancak sen dayanırsın.
-extasy aldınmı herbişey ex zaten.
-memleket meselesi düşünecek durumda değilsen eğer siktir et düşünme.
-lanet olası federallere şiir yazsak ya la.
-milyonlarca dalga dümenden birinci olarak dünyaya geldiğimden beri derece yapmanın anlamsızlıgını düşünüyorum.
-bazen hayat hakaten acıdır bide kavonozda küçük biberler varya onlarda feci acı oluyo.
-yeni nesil çok fırlama da bana kopyala yapıştır ezberci geliyo.fırlama papağanlar gibisinden.
-Avuçiçi kadar mutluluk yeter felsefisini özetliyorsun muratım.avucunun büyüdükçe büyümesi ni diliyoruz.LA maniac monami.(lö sahanda)
-volkan konak çok tehlikeli adamsın.
-şehirde kaldırım taşlarının altı boşsa ve yağmur yamışsa bubi tuzaklarına dikkat etmelisin çoçukken süper mario yada hügo oynadıysan sorun teşkil etmemekte .
-ben bana kendim için lazımım hatıram olsun sana şarkım uu beybi
-çatı katındaysan kafaya dikkat,inşaattaysan kafaya dikkat her daim kafaya dikkat...
-l am not normal.
-dometes çorbası üzerine kaşar bu mevzular bizi aşar.
-Aklımda fikrimde hep sen varsın hülyelı rüyalı gözlerin var demiş erkişi ne güzel demiş.
-Sana ait ne varsa renklilerle beraber makineye atıyorum ona göre.
-elektrik alma hatun kişiden kapat kapıyı pencereyi ceryan yapmasın.
-neskafende sade olsun hayatında.
-şaffakla taşşak olurmu hiç
-bişeyi kilitlediğine eminsen ve kilitlediğin şeyin yanında değilsen aslında emin değilsindir ki bunun sosyolojide bi de ismi vardı.
-markalaşmaya karşıyım kardesim duygular bile markalaştı.
-mental olarak yorgun olmayayım ben beter bişey.
-madem hesap öbür dünyada nedir fani dünyadaki hesaplaşmalar.
-kanun hükmünde kararname gibisin beybi,içeriği ve söylenişi çok ciddi,bana kalsa o kadar da ciddiye almamalı hayatı.
-http://www.sigarayladuzeysiziliskilerdeyiz.com.TR
-hayattta yanlızsın adamım kollektif oynama şansın yok,hepyek....
-yolsuzduk yolumuzu bulduk ama boş durmadık koşturduk....
-ergenlik hayallerinize veda ettiyseniz biraz iş konuşalım.
-no comment....
-VAY CANINA BiTTiM BUNA.
ve külkedisi kaçarken, pabucu ayağından fırladı. ertesi gün prens ayağı bu pabuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. ülkenin tüm kızları, prens tarafından beğenilmek için,ayaklarını daha ufak hale nasıl getireceklerinin çabasına giriştiler.''
işte o gün bu gündür kadınlar, ayaklarını erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara sıkıştırmaya çalışır, böyle yaparak erkeğin 'prensesi' olacağını ......düşler dururlar. zaman geçtikçe topallamasının, kendini depressif hissetmesinin sebeplerini sürekli kendi eksiklerinde arayarak... ve pabuç'un ne denli geçerli olduğunu hiç düşünmeden...
erkekler ise ellerindeki 'ayakkabıya' (veya düşlerindeki kalıba) 'ayağını' (kendini) sıkıştıracak kadını arar; 'ayağı sıkışmış' bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup mutlu edebileceğini bile düşünemeden...
ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce...
içimin sıkıntısı dinermi bilmiyorum. omuzlarımı çökerten bu ağırlığa daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. insanın hayatıyla ilgili ciddi kararlar almaya çalışması ne kadar da zormuş.tek birşey bile insanın istediği gibi gitmezmi hayatında. neyin cezasını çekiyorum, neyin bedelini ödüyorum anlayamıyorum. aklım, kalbim, ruhum karmakarışık. nereye yürüyorum bilmiyorum. düzelirmi bu bulanıklığım, için huzura erermi bilmeden sadece bekliyorum. yoruldum. gücüm tükendi. can çekişiyorum..
Terkedilmişiz gibi bazen. Hani kimse kalmamış gibi. Hayat bile yaşanmamış gibi. insanlar yokmuş gibi. Gündüz vakti sokaklar karanlıkmış gibi.
Arkana dönüp bakarsın sonra. Yaşanmış yüzlerce şey. Elinde kalan sadece yalnızlığın. iyi zamanlarda kahpe onlarca dost varken aslında o yalnızlık, tek gerçek dostunmuş gibi.
Düşünsen ki bakıp huzur bulduğun ay da yalnız, sesini dinlediğin deniz de yalnız, sokaktaki köpek, ağaçtaki kuş, dökülen binlerce yağmur damlası. Hepsi yalnız.
Bu kadar yalnız varken hayatta ben nasıl yalnızım diye sorarsın kendine.
Derin bir 'Aaah' çekersin sonra.
Ne kadar da karmaşıkmış değil mi hayat?
Bazen aldığın bir nefes kadar değerli. Bazen bir ömür kadar uzun ve anlamsız.
Değer katacak bir şey bulamamışsındır çoğu zaman. Bulduğunda çabuk kaybetmişsindir.
Arkana dönüp bakmaya da korkarsın artık. Bakmak istemezsin. Bakarsın. Ağlarsın. Arkanda bıraktıkların hep ağlatır. Arkanda bıraktığın için. Bitirilmiştir. Yitirilmiştir. ilerdeki yaşantında yer edinmeyecektir.
Dile gelirsin. Zaman olur saatlerce konuşursun. Anlattıkça anlatırsın. Her cümlenin altından bir yaşanmışlık gizlice çıkar ortaya acılar içinde.
Bazen de hiç konuşamazsın. Tek kelam edersin. Düşündükçe o kelâmı, binlerce cümle çıkar. Düşündükçe bulursun. Buldukça karşına çıkar gerçekler.
Anlatmaya çalıştığın aynı, kullandığın yol farklıdır.
Aşk dediğimiz bu kördüğümde kimimiz kalbini dinler uzun bir yol seçer, kimi kestirmeyi seçip istediğine kavuşur kısadan.
Gel gör ki o yolun sonunda mutlu olan görülmemiştir hiç.
Çünkü yaşadığımız bu dünya ve tahta oturttuğumuz insanlar, bir masal kitabı ve kahramanlarından ibaret olmadıkları için mutlu sonra varmaz hiçbir hikaye.
Sonunu bile bile yürüdüğümüzü biliyoruz.
Muammanın peşrevinde muallaktayız.
Sabır gerek. Sevmek gerek.
