bugün

2009'dan yayından kalktığı 2015'e kadar tarihin arka odası'nı izledim.

Murat Bardakçı'nın yazıları için Habertürk okuyorum.

daha ne olabilir.
Burcumdan dolayı etkisi altında olduğum vaziyet.
En sevdiğim uyku olan ikindi uykusundan uyanır ve Tumblr sitesine rastlarım. Neyin nesiymiş bu diyerek kayıt olmak için nick düşünürüm ve aklıma bu gelir. sonra burada da kullanırım.
Siyaset hakkında elime geçeni okumaya niyetlendiğim zamanlar beni en çok çeken görüşle birlite o sıralar kendimi ifade edişim. Keşke şimdi de aynı ateşle siyasetle ilgilenebilsem ama midem bulanıyor artık.
Bebe'nin şarkısı. Tu silencio. Senin sessizliğin demek.
o zamanlar tabi amcamların kırmızı kaymonlağı vardı beyle kocaman ailecek binerdik pikmeğe gideridik. Eğlenir güler gelirdik işte neyse bunun da zaten konuyla alakası yok nick de öyle sağdan soldan duydum yaptım hikayesi olsa iyi olurdu ama.
görsel

- çook seviyordum

-
..... ö l d ü ........
Cocukken kitabini okudugum Turk yazar. Beni apayri bir aleme goturmustu. Mahlaslarimdan birisi ayni zamanda. Ismimden ziyade mavisel diye anilmam.
çünkü nick yaşayan canlı bir propgandadır, mesela ben boş entry bile girsem nickim canlılığını korur. ad da böyledir mesela birinin adı canlı sürekli tekrarlanan propagandadır, kişilerin çocuklarına o adı vermesi de bu kişiyle bütünleşmiş fikrin canlı kalmasını istemesindendir.
o yüzden en iyi propaganda bu göründü gözüme ve bunu aldım. sonuçta bir şeyleri tekrarlamak, sürekli sözlükte bu sözün var olması ve belli döngü içinde bunun tekrarlanması çok önemli bir şey.
Kendimi ulusal kanka ilan ettim.
hikayesini ben anlatmayayım siz alıp okuyun.
görsel
Yazıyor çiziyor müzik dinliyor ve klüpten sonra bir sigara yakıyor, sonrasında iş ve avcılık.
Surekli siliyorlar durduramiyoruz.
vasıflarımı belirtmeden herhangi bir kişi olduğumu anlatma isteği.
bilmiyorum.
James Churchward, yazmış olduğu Kayıp Kıta Mu isimli kitabından Mu
gençliğimde yaptığım hatalarımın nedeni olan peşinden koştuğum Kuku
Lüksemburg için internet ülke kodu üst seviye alan adıdır lu

hepsini birleştirince ben oluyorum efem.
uludağın eski adı keşiş dağıdır, şu kadar ki: güneydoğudan esen rüzgara "keşişleme" denir--karayelin tam aksi. Monk keşişin ingilizcesidir. Nickimin türkçesi "keşişdağı keşişi"
(bkz: oyledemenolursun)
yüzyüzeyken konuşuruz grubunun ''uzatma n'olursun'' adlı parçasından araklamış olduğum bir şarkı sözüdür aslında. Daha önceden Beylikdüzü'nde oturduğum için şarkının yeri ayrıdır :') Kaan Boşnak'ın yeri daha da ayrıdır:'') Dinlemenizi tavsiye ederim fakat değerli bir grup değerini bilerek dinleyelim.

--spoiler--
öyle deme n'olursun beni dinlemeden gitme pişman olursun diyorum bir de pişkin pişkin
--spoiler--
alternatif nick düşünürken bir köşede hap ve şurup görülür. neden olmasın denilir ve olaylar gelişir.
masallar yahu, bunu da mı ben söyleyeyim.
sevdiğim adam, sikorsky helikopter pilotuydu.
Hikayesi yok işte köklere bağlılığı severim...
uzun bir hikâyesi yok.
sevmek, çok sevmek.
Hikayesini de bilmem ki.