fikirlerine, duruşma, eserlerine hasta olduğum, idealist bir sanatçının en sevdiğim eserlerinden bir tanesinin ismidir. türk gençliğine ahmet şafak sembol olacağı yerde tarkanlar, murat bozlar, serdar ortaçlar sembol oluyor. bazen onları düşündükçe kendimi çok şanslı hissediyorum ve ahmet şafak'ı geç tanımamın içimde bıraktığı buruklukla birlikte, onu anlayanlardan, en azından anlamaya çalışanlardan ettiği için yüce yaratıcıya şükrediyorum.
maroia: monaksia yazılması istenirken akılda bu kaldığı için ortaya çıkan anlamsız kelimedir. anlamlasızlığın anlamında, benim seni düşündüğüm zamanlarda senin beni.. lala la, o zaman ayabalay uçay gidey.
bizim zamanımızda, gençken, henüz cennet plajı otopark olmamışken*v leri w basmak, kelimeleri deforme etmek modaydı. şimdilerde sesli hrfler çkrtlp yzlr ya o hesap. bir ton nick deneyip bireysel bir girişimde bulunmak istemem sonucu maalesef sikko bir nick sahibi olmuştum. ozamanlar 4 sene boyunca buralarda sürteceğimi bilmiyordum. moderasyon gelse dese ki ''bu gün 27 ekimalyowerlak. sana doğum günü hediyesi olarak nickini -alyuvarlar- olarak değiştirdik. tepeee tepeee kullan'' yemin ediyorum asla boş bkz vermem, subjektif entry girmem, başıma tac, gönlüme ilaç ederim şu sözlüğü. ne dertliymişim yahu.
fotoreseptörler karanlıkta görmeden sorumlu rod ve aydınlıkta görmekten sorumlu koni isimli hücrelerden oluşmuşlardır. retinada yaklaşık 120 milyon rod, 8 milyon koni bulunur.