platin rengi saçlarıyla düz fönünü birleştirmiş kızlar ve apaçi modeli simetrik taranmış saçlarını blazer ceket karizmasıyla tamamladığını düşünen erkeklerin cirit attığı bir dönemdi. kıbrıs şehitleri caddesine konuşlanmış barlardan, yamuk bir türkçe ve samimiyetsizlik akan bir dille ''kujum yirim seni, benje o çocuk seni hak etmiyor. bizim kuzen emre tokmaklasın mı seni?'' cümleleri, 10 liraya alınmış lacoste parfüm kokuları ve 130 desibellik ''tanrım ne kadar da kankayız'' kahkahaları yükseliyordu.
bu duruma içerleyen ve ''dur'' diyebilecek anti kahraman arıyordu, artık üstünde bira içilmeyen kordon çimleri.
kısaca pis kafa adıyla bilinen ve boxer'ında ''pk'' yazan, bu yazıyla tanınan anti kahraman, evinde bir yandan platinli sosyetik apaçilere nefret kusarkan, bir yandan da kafasını şiddetle kaşıyıp ''bitlendim mi lan acaba?'' diye düşünüyordu. sahaya inmesi geç olmadı.
içinde hala pis olan ancak ekmek parası için blazer giymek zorunda kalan bir arkadaşı vasıtasıyla bu samimiyetsiz ortamlara karıştı.
- bak pis kafa'nın saçları koyu kestane
+ ayol hayır bence açık kestane, ışıkta bak
x oha falan yani, benje direk kömür sobasında kızartılmış taze kestane rengi saçları. di mi pis kafa?
pk; bildiğin kahverengi lan.
kestaneyi sadece ilkokul yıllarındaki kömür sobasından hatırlayan kahverengi saçlı pis kafa, ilk dialog girişiminde başarısız olmuş ve platin kızların ''ayy çokk banalsiiğiin'' laflarına maruz kalmıştı...
bu başarısız girişimden sonra onlar gibi olup onların arasına karışıp onları içten fethetmenin daha kolay olacağını düşünen pis kafa, mahalle berberine gidip saçlarını 3 numaraya vurdurduktan sonra hemen bir bijuteriye koşup parlak beckham küpesinden edindi. blazer ceketin ''allahım ne kadar da karizmayım'' deme yollarından biri olduğunu bilen pisimiz, liseden kalma okul ceketini üzerine giydi(bu sahne yüzünden sinemada bulunan 100 kadar ekşi sözlük yazarı ''leyla ile mecnun'dan çalmış'' diyerek salonu terk etti. tabii ki sinema paralarını geri vermedik gerzeklerin). uzun pazarlıklar sonucu çankaya'daki seyyar satıcılardan 7.5 liraya bvlgari parfüm alan anti-kahramanımız, artık sikindirik ancak süslü, dandik ancak dekorlu bir mekana girip bir cafe latte veyahut irish mocha içip ''bunsuz yapamıyorum caniko'' demeye hazırdı.
3 saat boyunca 4 adet platin saçlı kız ve 3 adet blazer ceketli temiz tıraşlı adamla lady gaga'nın müzik tarihinde elvis presley'den sonra en büyük ilah olduğunu ve rihanna'nın 21.yüzyılın en büyük sesi olduğu üzerine tutkulu bir sohbetle tartışan pis, evine döndüğünde kendisini yatağa baygın şekilde attı. biraz kendine geldikten sonra hemen devlet hastanesinin acil servisine koştu. yapılan muayenelerden sonra yapılan teşhis;
''yüksek dozda cırtlak kadın sesi ve merve'ye maruz kalma sonucu vücudun çeşitli bölgelerine saplanan ''relax'', ''detoks'', ''bayar'', ''facebook'' ve ''yan sınıftaki çocuk'' lafları''...
eski yunan'da yalan haberlerle, entrikalara zemin hazırlayan, toplumu istediği gibi yönlendirmeyi vazife edinmiş, çıkarları için halkın anasını ağlatabilecek, kurnaz, kötü niyetli, güçlü mitolojik kahramanın hikayesi...