Dün sabah 7 tane kedi yavrusuna sahip oldum ve oldukça sevindim.
Bu gece de balığım vefat etti ve oldukça üzüldüm.
Yarın toprağa gömecegim balığımı, umarım kedilerimden biri yemez.
Düşünsenize, midesinde balığım bulunan bir kedimi seviyorum...
Hayat çok saçma ya da çok mantıklı.
ülkenin mevcut şartlarıdır. kendim ile alakalı allaha şükürler olsun çok büyütülecek bir şey yok nefes aldığım sürece eksikleri tamamlar bir şekilde mutlu olabilirim ancak ülkeye dair neredeyse hiç bir şey yapamıyor olmak moralini bozuyor insanın..
her gün insanlar ölüyor. her birimiz öleceğiz bunda sıkıntı yok ancak sadece ölen ölmüyor ki. geride bıraktıklarını sanki inadına yaparlarmış gibi gözümüze gözümüze sokuyorlar ya işte orada ne moral kalıyor ne geleceğe dair umutlar. ufacık çocuklar babasız annesiz kalıyor henüz yeni evlenmiş insanlardan bir tanesi mezara giriyor kalan diğeri hala nefes alırken mezara sokuluyor bir takım aşağılık kansız şerefsizler eli ile.
öyle boktan emeller öyle boktan amaçlar uğruna öldürülüyor ki bu insanlar insanın içi acıyor o ufacık masumların olayı anlamaya çalışırken ki hallerini gördükçe. neyse sabah sabah daha fazla moral bozmayalım yeter bu kadarı.
ülkede yaşayan insanların hal ve hareketleridir. bilmiyorum belki kibirli birisiyim belki abartıyorum belki de diğer insanlardan farklı bakış açım var hepsi olabilir hiç biriside olmayabilir ancak kesin olan bir şey var ise bu ülkede yaşayan insanların a dan z ye tuhaf kafalarda yaşıyor olduklarıdır..
dün hastaneye gittim ki senede en fazla 2 sefer giderim oda zorda kalmış isem. bu sefer gene biraz zorda hissettim kendimi ve görece olarak çokta büyük olmayan ( insanların ne dertleri var dün bir kez daha gördüm ) bir sağlık problemi için gittim. her vatandaşın yaptığı gibi randevumu aldım salı günü. vakti gelincede yani dün gittim hastaneye. doktor bey geldi saat 8.20 de viziteyi açtı hastalar ekranda isimleri yanında giriyor derdini anlatan kasmasın diye çıkıyordu (bkz: boşalan çıksın kasıyor)
velhasılı 8-9 dakika içerisinde sıra bana geldi girdim kolları dövmeli saçları janti benden ( 35 ) bir kaç yaş büyük olduğunu tahmin ettiğim doktor bey gayet hoş bir şekilde buyur etti oturdum nedir şikayetiniz dedi anlattım. ulen derdimi anlatmam ile beraber arkadaş resmen makaraya almaya başladı beni bir kaç saniye sonra ne iş ile meşgul olduğumu sordu söyledim muayene 7-8 dakika sürdüyse 4-5 dakikası doktorun bana mesleğim ile alakalı sorular sorması ile geçti. bilsem böyle olacağını ben kendisinden randevu almasını talep ederdim..
sonunda da teşhisi koydu ; sorunun psikolojik.. ya bu amk psikolojisi insanın bazı bölgelerinde ağrıya falan neden oluyor mu ulan. oğlum sen uzman bir adamsın böyle teşhis mi olur ya bu neyin kafası. bunu ben kendi kendime söyler randevu falan uğraşmaz işimden gücümden geri kalmazdım evde kendi kendime oturur ağrı başladıkça derdim "dayan olm gibson bu tamamen psikolojik az sonra geçecek" şeklinde. verdiği ilaç çok daha bomba "kafanı dağıtmaya çalış" vay anasını lan vay bana vaylar bana..
böyle bir ülkede yaşayıp moralinizin sürekli yerinde olması mucize. bak bu sadece tek bir olay buna benzer 2 mevzu daha var dün sabahtan şu ana kadar yaşadığım. nasıl olacak peki oğlum ya illa ki alıp başımızı gitmemiz mi gerekiyor bu ülkeden. insanlar neden bu kadar vurdumduymaz ve patavatsız. her konuda böyle ama ya ülke resmen bir akıl tutulmasından geçiyor içerisinde yaşayan herkes istisnasız kafayı kırmış..
Ameliyat sonrası 39. Günde vitamin eksikliği sebebiyle fazlasıyla dökülmeye başlayan saçlarımdır moralimi bozan.
iki gündür bunun yüzünden uyuyamamamdır.
Şu an bunları yazarken bile iki tel koptu sanki.
Doktorum selenyum eksikliğinden
supradyn all day önerdi umarım işe yarar, yoksa kafamda güzelim saçlarımdan eser kalmayacak.