Yeni köyde minibüse bindim uzattim bozukluğu yerde 20 lira gördüm normalde cebe atarim verdim minubuscuye parayi sahibi cikarsa verirsin diye arka koltuğa oturdum bi baktim ki para benimkisi AMK .
ilkokula gittiğim zamanlar, muhabbet kuşunun kafesini bahçede temizlerken, kapısını açık unuttuğum için hayvan kaçmıştı. Arkasından koşmuş gittiğini görünce de kendimi yere atmış ağlamaya ve bağırmaya başlamıştım. Caddenin üstünde beni bu halde gören komşular da araba çarptı sanmış, başıma üşüşmüşlerdi. Sonrasında sen benim yüreğime mi indireceksin diye güzel bi dayak da yemiştim anamdan.
Geçmiş mallıklarımı say say bitmez ama yeni bi mallık planım var. Site kentsel dönüşüme giriyor. Bizim binada tek biz kaldık. Banyodan çıkıp bornozla vanayı kapattım. Yakın zamanda da dal daşşak tüm koridoru gezicem. işte böyle de vizyonsuzum.
Metrodayken eminem dinliyordum. Yanlışlıkla uyuya kalmıştım ve kulaklığımın şarjı bitmiş. Amcanın biri beni bağırarak uyandırdı " şu gavur müziğini kapat len kafamı şişirdin" çok utanmıştım. Hiç bir zaman toplu taşıma araçların'da uyumuyorum artık.
babylon'da the cat empire konserindeyim. tek başıma gittiğim için zaten pozisyon mallık yapmaya oldukça müsait. neyse aldım biramı konserdeyiz falan, bira bitince dedim gideyim şunu arkadaki bara bırakayım. gittim bıraktım eski yerime dönmek için arkamı döndüm, önümde bir çift var. aralarından geçeyim kestirmeden gideyim derken böyle bi gözüm karardı sahne ışığı mı vurdu nedir. bunlar da aralarına yere çanta falan koymuş, ayağım takıldı kafa önde gitmek suretiyle sendeledim ve daha da öndeki kızın kafasına kafamla girdim. kız döndü neyle vurdun diyor. "kafamla" diyemedim tabi binbir özür dileme falan. sonrasında mal herhalde bu kaçalım diyip başka tarafa gittiler.
mallığa bak, neden çiftlerin arasından geçmeye çalışırsın ki?
evde manikür yapmak için ortamı hazırladı, kız arkadaşım. manikür öncesi tırnaklarını yumuşatmak için derin bir kaba sıcak suyu koydu ve daldırdı ellerini içine.
o arada da tvde bir şey izliyordu. program ara verince eğilip kaba baktı, kapta su yoktu, o :
o ha parmaklarım bütün suyu içmiş!
dedi ve kabın çatlak olduğunu fark etmeden saniyeler evvel.
sonra biri duydu mu diye etrafa bakındı.
Tabi önce sinirlenmedim sonra ensesine 3 kere kürekle vurdum, vurdum vurdum!
Bir arkadaşımın anannesi, buna marketten alışveriş yapsın diye bir liste tutturmuş eline. Listede de tuflet peçet, el peçet, tomatos gibi beyin yakan, bir o kadarda komik kelimeler var.
Neyse.. ben farklı bir arkadaş grubumla, tatildeyim o sıra. Ama bu muhabbeti de bilmeyen yok. Akşamdan kalmayız ve balkonda kahvaltı masasını toplarken de hala bununla dalga geçiyoruz. Ben yalpalayarak tabakları aldım elime. hala dalga geçiyorum, son kez kahkahalarla el peçet diyerek dönmemle arkamda duran demir sütuna kafa atmış bulundum... Böyle de bir anı işte.
arabanın anahtarını bagajdan eşya çıkarırken bagaja bırakmak. sadece bagaj açıldığı için arabanın bagajı bir süre sonra otomatik kitlemesi. arabanın yedek anahtarının evde olması. evin anahtarının arabada olması...
gelen danışana anlatmam gerekenleri anlatamam. konuşamadım yani, aslında bunu en geç üç yaşında falan öğreniyoruz.
konuşamadım affedersiniz deyip tekrar konuşamadım. iyi niyetli bir insan kişisiydi, bazen bana da oluyor diyerek tesellide bulundu. minnetle anıyorum kendilerini.