ilk yıl evimizi ikinci yıl aynı evde yaşadığım anneannemi üçüncü yıl şirketi dördüncü yıl kendimi kaybettim en sonunda hayatımın komple değiştiğini fark ettim. Buna rağmen her zor zamanımda yanımda olacak bir iki dost edindim fakat güzel yıllar değildi.
Öğretmenin önünde otururdum. Çalışkandım. Çalışkanlığım yüzünden öğretmenlerim kopya konusunda benden şüphelenmezlerdi. Lakin ben matematik ve geometri de güzel kopya çekerdim.
Ayrıca tenefüslerde fazla dışarı çıkmaz ya kütüphanede yada sınıfta kitap okurdum. Erkeklerde 'güzel ama aptal' lakabını takmışlardı bana. Swh.
biri benim ortaokuldan beri arkadaşımdı, şansımıza lisede de aynı sınıfa düştük ama Ondan başka kimseyle arkadaş olmamı istemezdi, çok kıskançtı. O küsecek diye başkalarıyla sosyalleşemiyordum bile hdjd. Hatta bi keresinde onunla küstük diye zona oldum ben… ygs’ye lys’ye bu kadar stres olmamışımdır hayatımda djdj. Neyse çok sonraları bu huyundan vazgeçti. Evlendi, çocuğu oldu, bir daha görüşemedik…
Selçuk vardı, öyle lafta değil cidden kardeşim gibiydi… Selçuk’la kablolu kulaklığımızı paylaşır, Esat kabaklı bile dinlerdik beraber cjdj. Onunla da liseden sonra hiç görüşmedik…
Benim Lise Arkadaşlarımın çoğu üniversiteyi şehir dışında okudu… hepsi gitti, ben Ankara’da kaldım işte o zaman çok üzülmüştüm… ve şu an görüştüğüm tek bir arkadaşım kaldı işte, o iyi ki var… onu da başka zaman anlatırım. Burayı günlüğe çevirdim iyice. Hoççağalın gidiyom ben.
Uzun sivri kunduralarımla başlamıştı herşey. Hem çok güzel, hem çok kötü, hem çok şey zamanlardı. Meslek lisesiydi, erkek doluydu okul amk. Erkek egemen bir okulda okumuştum. Kavgalarla, dövüşlerle, ülkü ocaklarında geçen zamanlardı.