patronu olduğum herhangi bir iş. ben bu hayale 16 yaşımda ulaşmıştım gerçi, küçük de olsa bir el arabasında sattığım yeşillikler beni patron yapıyordu. şirketim büyüyüp pazar tezgahında çakma adidas haşortman satmaya kadar gitti. zirveden yuvarlanıp düştüm kısmetse tekrar çıkacağım.
onlısans tarım,peşinden de zıraat yada endustrı muh. okuyabılırsem ekonomık anlamda evlendıkten sonra esımı ve ınsallah cocuklarımı cok rahat ettırmeyı planlıyorum.
dışişleri bakanlığında başarılı bir memur olmak ve de diplomatlık yapmak. belki bir ateşemiri belki bir maslahatgüzar belki başkonsolos. farklı ülkelerde takım elbiseye iliştirilmiş gurur verici bir türk bayrağı.
daha nasıl güzel bir hayal olabilirdi ki ? az kaldı az 2 sene.
bir sahil kentinde gemici, denizci olup koy turlari, ada turlari duzenlemek. hic bir sey kafanda olmadan yalnizca denizin tuzlu, temiz kokusunu cigerlerime cekip ruzgarin yari ciplak vucudumdaki hissini hissetmek..
yurtdışında öğretmenlik yapmak. iki sene venedik'te, bir sene moskova'da gibi mesela. gidebildiğim kadar yabancı şehirlere gidip dil öğrenip o kültürleri tanımak. 30lu yaşlara geldiğimde ise kpss'ye girip bir ilkokulda çocuklara what is your name dedirtmek.