içimde bir direniş, dışıma vuran sessizliğin sonsuz fırtınasının dinginliği ve olgunluğu var. Şairin de dediği gibi;
Şemsiye taşımak istemiyorum, ıslanmak daha güzelmiş
Yitik kalbini arayan bir şairin gözyaşlarıyla
Yaktım sana dair isteklerimi
Tutunmayacağım bulutlarına
Avuçlamayacak yıldızlarını
Gökkuşağına dokunmayacağım
Ben bir samanyolu bedevisiyim artık...
"Bazen durduk yerde bir olayın bütün yaşamımı değiştireceğine inanırdım. En çok da bu mecburi eve dönüşler sırasında, tam kapıda yakalardı bu duygu. Eşikte öylece kalır, gözlerim dalar, çocuksu bir umutla bir şeylerin olmasını beklemeye başlardım. "
Sürekli yokladığım bir şey bu içim fakat ne bakacak yer ne de bakacak şey kalmış. Sadece çalışıyorum. Sabah işe akşam eve. Uyumadan önce yarının ders materyalni hazırlıyorum bugün Haldun taner den bahsettikleri. Zaman dedik insan dedik. Bozuk saat ölü insan dedik ama kimse bozuk insan demedi. Acaba bu çağda yaşamıyorlar mı?
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklar da güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
Hayatta bir şeyleri başarmış görünsem de yapamadım, başaramadım, bugüne kadar bir şey üretebilmişliğim yok.
Yapabilenlere imreniyorum.
Fakat tek sıkıntı ve yetersizliğin bende olmadığını gördükçe rahatlıyor insan.