acayip korkuyordum ya. adile naşit'in onu görünce gözlerini belertmesi ve gulyabaninin rüzgarda savrulan kıyafeti hala aklımda. ve vallahi hala korkuyorum desem yeridir.
ilk filmim olması sebebiyle bi hayli tırsmıştım. yaklaşık 1 hafta kadar samara gelecek diye ışıklar açık uyuduğumu hatırlarım. *
not 1: aslında evimize yakın kuyu neyin de yoktu.
not 2: televizyon vardı ama bu önemli bi faktör.
(bkz: bekledim gelmedin)
4-5 yaşlarında, hem de sinemada izlemiştim..*
ancak korku türüne olan takıntım küçük yaşta okuduğum stephen king romanları ve onun romanlarından uyarlanan filmler ile başlamıştır...
(bkz: perili ev) miydi neydi hatırlamıyorum tam. elenor falan vardı, korkan çocuk kafaları falan vardı. ben korkmamış, hatta sıkılmıştım. en gergin yerinde kuzenlerimi öyle bir korkutmuştum ki, bir tanesi koşarak dolaba saklanmıştı. eheh, ergenlik işte..
'V'. Aslında bir film değil dizidir. Film olarak hatırladığım kadarıyla ilk izlediğim korku filmi trt'de alacakaranlık kuşağında yayınlanmış, büyük bir konakta cadı gibi özellikleri olan bir kadının ev ahalisinin başına bela olduğu bir filmdi. Filmde bu kadını yakalayıp öldürmüşler ve bir tabuta koymuşlardı. Ne olur ne olmaz diye tabutun kapağını vidalamışlardı. Gece herkes uyuduktan sonra o vidaların tersine dönerek kendi kendine açıldığı sahneyi hiç unutmadım. Sonra koltuğun arkasına saklanıp gizlice filmi izlediğimi farkedip beni zorla odama postaladılar.