bugün

mutsuzum sözlük hiç olmadığım kadar mutsuzum.
hani birine çok değer verirsin de karşılığını alamazsın ya. işte öyle bişey.
Sol frame'de entry girildikçe başlıkların yerleri değişiyor ya hani , heh ona sinir oluyorum işte.
Tam başlığın birine tıklıcam çat bir anda gidiveriyor sinir oluyorum sonra iki saat onu arıyorum yine.
Evet çok ufak bir mesele bu belki sözlükçüm ama bir değil iki değil.
bir adet seri eksi oy veren ibneye sahibim. kim, benimle derdi ne, ne istiyor, hiç bir fikrim yok. ama artık sinir bozucu olmaya başladı.
kızıl saç, yemyeşil göz ve bembeyaz ten combosuna aşığım ama bembeyaz tenli olup ta kaşı gözü kara olan sevgilime söylemiyorum sözlük, tutup yeşil lens takar yaratık gibi bakar diye. harbi bak.
müşteri kartım olmadan girdiğim alışveriş merkezlerinde kendimi dış kapının mandalı gibi hissediyorum. böyle bir itilmişlik, böyle bir çaresizlik hissi olamaz. hem kasiyer de öyle bi'soruyor ki, o suratsızlığıyla daha da kötü oluyorum. yok lan, müşteri kartım yok!
düzenli seks hayatımın olduğu dönemler, son derece cicili bicili boxerlar giyiyorum, fakat o dönemlerden çıktığım zaman, özellikle kış aylarında içlik giyiyorum.

napim lan, çok sıcak tutuyo, rahatlatıyo.

neyse itirafın en acı boyutuna geliyoruz, kızlar!, erkek arkadaşlarınız da yapıyorlar bunu, aldanmayın o donlara sakın.
kilo verme nanesine açlıktan parçalanıyorken bir kısım kaşar kesip iki zeytin ile yemek demekmiş irade. ne irade varmış arkadaş bende, senelerce dombili dombili boşuna mı gezmişim yoksa o dombili gezişlerin hepsi bir ders olmuş da mı irade son 2 senedir tavan yaptı da hayvan gibi kilo verdim. neyse nasip. bu kahvem de sizin için gelsin gençler, hazmı kolaylaştırıyor.
ben şanslı değilim lan aslında. şanslı olsam orada çalışmam. amk şanslı olsam zaten jimi hendrix dinlemem lan. hey joe çalmazdı şimdi. intihar et deseler düşünürüm ak. o derece.

avmden çıktığımda bi piç gördüm.. ağzında sigarası vardı. yanındakinden bahsetmeye gerek yok. büfeden bi bira almıştım. kulaklığımda çalan jimiden bi parçaydı işte. servise bincekkler sanıodum. büfede karşılaştım. kız baktı. iyi akşamlar dedi. heyecandan kalbim çıkacak kadr oldu. çok tatlı, çok sexy, çok güzeldi amk. altında taytı vardı. hem de güzeldi.

sonra ne mi düşündüm. dur yazıyorum;
"hepinizi sikicem olum. bi partiye toplıcam hepinizi. içiceksiniz. ve sikicem gördüğüm tüm etkilendiğim kızları. jimi hendrix de orda olacak. olacak orada ama o sadece çalacak. küvette gitarını çalacak. kızlar benimle olacak. o çekecek. ben sikicem."

of. zaten içkiliyim ki.
çok sorunlu bi tip olmaya başladım...
ben cidden kütahya'yı seviyorum bugün tekrar farkettim.manyak mıyım neyim nesini seviyorum onuda bilmiyorum.
Diger 364 gün canımıza okuyup laf olsun diye senede 1 gün "kutlu olsun gününüz" deme yavsaklığınızdan utanıyorum.
itiraf ediyorum; bugün annemin zorla içirmek istediği sütü o gidince lavaboya döktüm. israf biliyorum. ama başka çarem yoktu.
kaybetmeyi göze alamadığın hiçkimseye, onun için yaptığın fedakarlıkları çuvalın dibini silker gibi söylememen gerekiyormuş. tam tersini yaşadığımdan mütevellit böyle düşünüyorum.
dünyada köpekten korktuğum kadar başka bir şeyden korkmuyorum sözlük.
ben bu filmlerde kaçma sahnelerinde düşen aptal kadınlardan nefret ediyorum sözlük.

ayrıca evdekilerden birini öldürmeye gelen katilden kurtulmaya çalışan kişi çığlık attığında, diğerinin duşta olmasından ya da tv izlemesinden dolayı, o çığlığı duymamasına da sinir oluyorum.

ve akşam üzeri uyuyup gece uyuyamamaktan, üstüne üstlük zaman geçtikçe acıkmaktan, gece yemek yemek zorunda kalmaktan, ertesi gün erken kalkmak zorunda olduğumu düşündükçe, bu durumdan daha da nefret ediyorum.

edit: ekleme: ben şu an her şeyden nefret ediyorum sözlük. msn de bir ifade vardı. kafasını klavyeye vura vura ezen bir adam. işte onun gibi yapmak istiyorum. off. tekrar 80 lerde çocuk olmak istiyorum. o masum günlerime dönmek istiyorum. hadi ayı oynatan adam gelsin. koşa koşa gidelim, horoz şekeri yiyelim, leblebi tozu yiyelim, gozozumuza beyaz leblebi atalım. on yüz bin milyon baloncuk olsun. sözlük, gözümü kapatayım, 5e kadar sayayım ve o günlere döneyim, yüreğimdeki acılar geçsin, tek derdim oyun olsun...

çok sonranın editi: 4 ay geçti ve ben hala her şeyden nefret ediyorum sözlük. en çok da yalandan!
benden hoşlandığından kıllandığım bir arkadaşa çok pis bir olta attım bakalım zokayı yutacakmı diye bekliyorum. resmen küçük sırlar oldum ben sözlük. ibneliklerin, çakallıkların haddi hesabı yok artık.
hüzünden uzak, keyifli geçen bir günün ardından, şu an dinlediğim şarkının kasvetiyle, kapatmazsam eğer yeniden ağlıcam!
bugün bir iş görüşmesi tecrübesi daha edindim. sohbet gibi ilerlerken görüşme, şunu şunu yapabiir misin deyince adamcağız, ben yine yapamam dedim ve ücreti sormayı unuttum. gayet açıksözlü olduğumdan elbette alınmadım. zaten alınmak için yine hiç bir şey yapmadım. neyse. adam cv'ni yine de yolla, tanıdık, eş dosttan sana uygun bir şey buluruz elbet deyince sevindirik olmadım mı? oldum.
kafam çok güzel...
ayıp ettim.
nutella - galeta ikilisi projeli gecelerin paha biçilemezliği.
son zamanlarda kendimi sorgulamam gereken olaylar yaşıyorum. yaşadıklarımın benle hiçbir ilgisi olmamasına ragmen kendimi sorular sorarken buluyorum. ve şunuda söylemeliyim ben korkuyorum gerçek anlamda insanlardan korkuyorum *.
cevreme bakıyorum beklemediğin yada sana normal gelmeyen şeyler normal gelir olmuş he benide ilgilendirmez milletin ne yaptıgı dogal olarak kendi düşünceleri kendi yaşamları. ama korkuyorum bi ben mi böyleyim böyle düşünüyorum diye. yada bende değişicekmiyim diye? ben masum kalabilmek istiyorum. herşeyin bukadar basitleştiği bi hayatta aksine bunu gerçekten başarabilmeyi.
mal ya uyu diyor, bırakıp gitmek kolay mı la.
-ekşi sözlük yazarı olmayı tercih ederdim.

ödöt: amma kompleksliymişsiniz. her sozluk yazarı ekşi'de yazar olmak ister. ayrıca burdaki yazarların pek cogu ekşi'de çaylak zaten.

kendinizi kandırmayın.

(bkz: seri eksi oy veren ibne)