bugün

itiraf ediyorum sözlük, patronumdan ve stajerlikten nefret ediyorum.
herkesi sana benzetiyorum. sana benzeyen birini, yürüyüşünü, saçlarını, konuşmalarını, anlamlı anlamsız herşeyi. leman sam haklıymış o adama ''merhaba'' demekle galiba. niye bu kadar uzaktasın ki.
sürekli bilgi icerikli entry girmeye calisiyorum sözlük, diger yazarlar gibi cükten, kukudan, götten bahsedemiyorum. icimden gelmiyor sözlük. yaslaniyor muyum? ama daha 4 tel beyaz sacim var.
bilgisayar başında içmekten zevk alıyorum.
zamanında bir ped firmasının reklamında ilk önceleri kıl kaparak dinlediğim nil karaibrahimgil jinglı, bugün tüm gün bağırarak söylediğim kendimi rahatlatma sloganım haline geldi.

niye mi? çünkü (bkz: bugün benim doğum günüm)

iyi ki doğdum
Gördün mü 25 oldum
Özgürüm kanatlandım
durmadım ayaklandım
koşup ilerliyorum
iyi ki doğdum
Ne güzel bir kadın oldum
Erkekler hep peşimde
ama aklım işimde
Sınırı zorluyorum
Kalamam hayatın köşesinde
O zaman neşesi neresinde
Koysalar önüme bariyer de
Çocuk da yaparım kariyer de
Pes etmem ben en zor günüm de
Kanatlandım özgürüm ben de
Deseler geçecek bu heves de
Çocuk da yaparım kariyer de
bir grup insanın önünde konuşmaktan daha çok korktuğum hiç bir şey olmadı ve hayatım boyunca hep son dakikada konuşmacı, sunucu yapıldım ve konuşurken hep karşımda sadece patates çuvalları varmış gibi düşündüm.

çok utanıyorum sözlük, çok. *
itiraf ediyorum
kedim yüzüme işemişti. tamamen benim hatam hayvanın çişi varmış gitmeye çalışırken yakaladım kucağımda sıkıştırdım kaçmaya çalışırken kadir inanır bakışı fırlatmak istedim artık sinirden mi sıkışmaktan mı bilemiyorum işedi yüzüme. bir daha eskisi gibi olamadık sözlük.
facebook'ta fake hesap açtım önüme geleni ekliyorum.
bir insana iyi davrandığım an beni sinirlendiriyor. iyilik yaramıyor allahım ya.

edit: yok öyle değilmiş, nerede nankör var beni buluyormuş.
tenceredeki makarnaların en salçalılarını kendi tabağıma koyuyorum hep.
diğerlerine daha az salçalıları kalıyor. bana ne.
bu başlıkta yazılanları okumak çok mutlu ediyor beni. sanırım insanlara ait özel şeyleri bilmek içimdeki bastırmakta olduğum "insanların özel hayatlarını gözetleme" içgüdüsünü doyuruyor.*
--alıntı--

odalarda ışıksızım.

--alıntı--
bir itirafım daha var. seviyorum...
yemek yiyemiyorum, herkes bana kızıyor. neden yaptığımı anlamıyorum, sanki çevremde insanlar değilde bir avuç kukla var artık. tek bir kişi gerçek kaldı sanki. yanlış yapıyorum sözlük itiraf ediyorum. ama vazgeçemiyorum.
beğenip beğenmemem hiç önemli değil (bkz: fidelcastro) nun entrylerini kötülüyorum. çokda eğleniyorum. bir tür meditasyon oluyor benim için. yada kum torbası gibi bişey.
an itibariyle alt komşum "tek başına" parçasını 4. kez çalıyor, hem de orgla. ne içtiyse aynısından istiyorum, katil olucam zira.
wipe out'a katılmak istiyorum ama götüm yemiyor.
itiraf ediyorum:
(benzemeleri sebebiyle)hakan pekeri dayım, kibariyeyi yengem sanıyordum.
tanım: uludağ sözlük üyelerinin itiraf etmekte zorlandıkları nitekim bu başlık altında söyledikleri kendileriyle ilgili gerçekler.

mazoşistim
yüzmeyi 5 yaşında öğrendim. *
her cocugun büyüdügünde kendi annesiyle evlendigini saniyordum. o yüzden kücükken anneme habire evlenme teklifi ederdim.

not: evet salaktik napalim.
çetin akdeniz çok kral saz çalıyor lan.
kücükken hirsizlik yaptim. bakkaldan sakiz caldim.

hem de sipsevdi
sözlük itirafların bol olsun öncelikle...

* sözlük ben okuldaki çaylaklık dönemimde yurda 2 buçuk ay para ödemeden kaçak girip çıktım en kral bloğun en kral odasında kaldım ve kalmaya devam ediyorum.
* sözlük bu oda bizden önceki sene fetocularınmış ama şimdi halini görmelisin... eyvah eyvah eyvah...
* 7 yaşındayken iki tane futbolcu kartının uğruna fenerden cimboma döndüm ben...
*küçükken kuran kursunda kurana geçenler ertesi günü lokum dağıtırdı. birgün çocuğun biri lokum dağıtırken bizim gruba da vermeye geldi. ben lokumu aldım baktım şöyle esnettim ve "bu ne lan kamyon lastiği gibi böyle" deyip, çocuğun dünyasını karartmıştım... çocuk ağladı sözlük. pişman değilim ben.
*sözlük... bir de 10 yaşındayken bi gece komşunun motorsikletini kaçırdık arkadaşlarla ve motoru mahalledeki bikaç arabaya vurup boydan boya boyalarını çıkartmıştık. sonra motoru gecenin bie vakti yolun ortasında bırakıp kaçtık... halen merak ederim o motora ne olduğunu... hayır olsun inşallah.
itiraf ediyorum:
bir gündür sürekli oğuzhan koç'un sebepsiz aşk şarkısını dinliyorum. dinledikçe de kahroluyorum...
başkalarının hikayelerini kendi başımdan geçmiş gibi anlatıyorum ve bundan hiç utanmıyorum.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar