Neden bu kadar sik sok insan var aq ya. Her birinde ayrı bir mallık. Yarabbim anlıyorum hepsinin bir nedeni var, herkesin kazandırdığı bir şeyler, kaybettirdiği bir şeyler illa ki oluyor da yani biraz daha normal olamaz mıydı.
19 yılı renault ile geçmiş biri olup bir kere bile opel sahibi olmamamıza rağmen opel'e karşı gizli bir sempatim var. özellikle gm opel'leri benim ayrı hoşuma gidiyor.
Birileriyle tanışmak ve sohbetimi daha ileriye taşımak adına bana basit veya büyük bir şey itiraf et diyorum. Şu huyum hiç bitmedi. Bitmeyecek de anlaşılan. insanlarla tanışmak için yeni ve eğlenceli bir yol sunuyor bana. Üstelik sonsuza dek bende kalıyor.
Erkek olmadığım için şu anda bira almaya çıkamıyorum. Biri bana bira getirsin sizi gidi gece vakti rahatça sokağa çıkabilen köleler. Her özgürlüğün bir bedeli vardır. Gidin şimdi tborg extra getirin.
Bazı kaygılar hiç bitmese bile her şeye rağmen yaşamak güzel, şükretmek güzel. Bugün banyo yapmayı geç hatırladığım için sabah değil akşamüstü yaptım. Kendimizi sevmek çok güzel bir duygu. Kendimizle barışık olmalıyız.
Bu benim son iyi şansımdı kurumsal firma diye kovulmayacağımı düşündüm, düzen kurup ekonomik anlamda özgürleştikten sonra IT uz. arkadaşıma açılacaktım o bana çok yardım etti ve çok yol gösterdi ona yakışmak istedim ve mesleğimi (IT) bu sayede benimsedim. Nasıl olsa bekarsın düzenin yok toparlarsın diye düşündün, abi gibi davranıp kuyumu kazdın. Oysa 30a yaklaştım ve sevdiğime geç kalıyorum, o en iyi yerlerde çalışırken ben kütüphanede bazen çay-kek sırasına giriyorum makas o kadar açıldı ki. Şevkimin, 1,5 yıllık hayalimin emellerimin içine ettin abi. 2 yıla düzenimi kurardım. maaşımı aldığım gün birikim yaptım ertesi gün beni kovdun, bari 4 ay sonra kovsaydın başka yere girmem kolay olurdu. iş dilenmiyorum, bidaha oraya sadece iç hatlar uçuşu için uğrarım.
Sana hakkımı helal etmiyorum abi. 8 aydır işsizim, millet içine çıkamıyorum. Mesleğimden soğudum. Rahatsız ettiğim için çok özür dilerim ama içimi dökmek ve Allaha havale ettiğimin bilinmesini istedim, onun adaletine inanıyorum.
(bu yazı kahramanmaraş depreminden sonraki psikolojiyle yazılmıştır.)
kıvırcık saçlıya;
Hayat kısa, ben seni uzun zamandır aklıma ve kalbime getiriyorum. Ve bir gün sana yakışabilmeyi istiyorum. Aile hukuğumuzun bozulmasına müsade etmemek için kendime bile düşündüklerimi itiraf edemiyorum. Sen yine de yazılanları görmek istemiyorsan görmemiş ol. Düşüncelerimi kimseye şikayet etmedikten sonra ailelerimizin samimiyetine zarar gelmez. Mesafeli olmak istersen anlarım. Zaten 3-4 senedir görüşmüyoruz, en fazla bu durumdan dolayı çok uzun bir süre daha birbirimizi görmemiş oluruz.
Sen benim bu hayattaki en büyük tabumsun. Seni sana anlatmak istiyorum ama ismini bile kendime söyleyemiyorum. Hissettiklerimi yazarak bu tabuyu yıkmak istiyorum ama senin hislerini sarsmaktan korkuyorum. Bu hayatta yanlışlarım çok oldu ama doğru yaşamaya çalışıyorsam bunun birazı farketmesen de senin sayende. Sadece bilmeni istedim. Başka bir beklenti içine girmeyeceğim.
şaçma sapan iyi niyeti bıraktım. artık en yakınlarıma bile taviz vermiyorum. saçma sapan konuşanlara önce ibneye bak dediği lafa bak deyip kestirip atıyorum şimdiden verimini alıyorum. bundan sonraki hayattaki duruşum da bu.
Neden saat 12 de yapacağımız kahvaltı için ben şimdiden biber doğruyorum bilmiyorum. Ben de son dakikaya yetişememe korkusu var. Ancak aynı zamanda son dakikaya bırakma olayı da var. ikisi bir aradayım *