keşke ölseydim..
--spoiler--
hala aşık olan, seven insanlar görmek içimde tarifsiz duygular uyandırıyor. aşka inancınızı nasıl yitirmediniz hala?
--spoiler--
tekrar dünyaya gelsem tekrar severdim ama bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum
Sanırım hala çevremde düzgünce sevebilen insanların çokluğundan dolayı.
insanların aynı ebeveynlerden gelmelerine birbirlerinden apayrı olabilmesi. Hala üzerinde düşünürüm. Annemin bir çocuğa bakamayacağını hissedecek kadar sorumsuz olmasının yanında, büyümeme babam kadar katkı sağlayan teyzem. izmir' de eşiyle beraber yaşadıkları evinde aksiyonsuz bir hayatları var. Arada kimseye anlatamadığın bir sıkıntın olduğunda gecenin dördünde bile yanına geliyorum dersen, eve varacağın ortalama saat geldiğinde kapıda bekliyor olur. Birbirlerinden bu kadar ayrı olmaları şoka sokmanın yanında üzen bir durumdur. Bazen düşünüyorum, acaba annem beni başkasından yaptı da o yüzden mi bu hallere düştü. iki babam olsa gülmekten geberirdim herhalde. Bazen düşünürken böyle bir şeye ihtimal vermesem de annem ömrünün her vakti cazibeli bir kadınmış. Babamın da arada aklına gelen bir soru.
seni hiç sevmediğini anladığın birine aşık olduğunu düşün. hatta şimdi başkasıyla olduğunu düşün. seni komple yoksaydığını düşün. eğer böyle bir şey yaşamadıysan haline şükret.
anksiyeteye sebep olan, hayatınızı mahveden bir durum. geçsin diye beklersin. stalkladıkça da geçmez. bakmazsan da merak edersin. bazen unutmaya başladım dersin, bir sabah kalkınca başa sardığını fark edersin. sanki yoksayılışının ilk günüymüş gibi. hayatımın en kötü yazı bu yaz oldu. eskiden yaz aylarını çok sever kış aylarını sevmezdim. artık güneşi bile görmek istemiyorum. hemen kış gelsin istiyorum. çünkü bu yaz yaşadığım şeyleri beynim hava şartlarıyla birlikte kodlamış sanırım. güneşli bir günde anksiyete başlıyor. sabahları kalktığımda ölü gibi hissediyorum. bana bunu nasıl yapar, beni nasıl kullanır düşüncesi falan. 1 senem komple çöp oldu. buna bile üzülemiyorum. neyine bağlandım diye düşünüyorum. bulamıyorum. içimdeki ölüm korkusu bile yok oldu. hani insanlarda olur. kendimde böyle bir şey fark ediyorum artık. inanılmaz bir cesaretim var. ruh halim ve psikolojim aşırı bozuldu. terapi alıyorum. artık bu düşüncelerimi terapistten bile gizlemeye başladım. bu kadar kötü olmamalıydım. beni asıl kötü yapan düşünce bu kişiyi tamamen hayatımdan çıkaramıyor oluşum. yani ilerde kiminle evlendiğini görcem, çocuklarını görcem. hatta aynı düğünlere, cenazelere gideceğiz. şu düşünce beni kahrediyor. onu baska biriyle görünce ne yapcam bilmiyorum. görmeden önce düzelmem gerekiyor. bu şeyleri atlatmış olmam gerekiyor. resmen hayatta başıma gelmesinde çok korktuğum bir şey başıma geldi. böyle takıntılı, saplantılı biri olurum diye korkuyorum. komple ülkeyi değiştirmeyi düşünüyorum. herkesten uzak sıfırdan bir hayatla belki çözerim diyorum. ama hala aptal gibi ondan o kadar uzak durmayı istemiyorum. hafızamdan silinsin istemiyorum. ne bok yerse yesin diyorum 10 dk sonra yine onu düşünüyorum. offfff.
geçmişte ne yaşadığın konusunda dürüst olma, kim ne yaparsa yapsın senin ne yaptığına takılırlar dedi, bir arkadaş...

düşününce mantıklı olanı bu. ama ben ne zaman mantıklı olanı yaptım ki. kimseyi kandırmak istemedim. ama anlaşılan başkaları gerçeği öğrenmek yerine yalanları yutmayı seviyor...
Kalbim paramparça. Aslında anlamam gerekeni anladım, düşlerimden s.ktirettim hanfendiyi ama işte..

Ben hiçkimselerden biri olup konuşulmaya değer görülmemişken , daha önce bana, onun kendisine karşı sanırım bir şeyler hissettiğini ama kendisi için arkadaşı olduğunu söylediği oğlanın, yanında 3 gün kadar refakatçi olarak kalabilmesi.. (Bunun yorumu, dünyanın hangi yerine gidilse ve sorulsa aynı aslında ama yorumlamayacağım)

Ve bana iki kelime bile olsa dönmemesi. Burası biraz canımı yaktı sadece.

Neyse siktirettim 45 günün ardından , kızın aklımdaki gülüşü geçti acısı da geçer yakında.
geçtiğimiz ağustos ayından bu yana 19 uçuş yapmışım. yarın marsilya'ya uçup birkaç gün sonra döneceğim. bir hafta sonra roma'ya, ondan iki hafta sonra viyana'ya uçuş var. yani ekim ortalarında toplam uçuş sayısı 25'e çıkacak. yoruldum.
Yoruldum.

yorgunluğumu ifade edişim bir durum bildirimi değil, bir itiraf.

Şu sözlüğü kafa dağıtmak, ciddiyetimi bozmak, boş yapmak için kullanıyorum. Lakin burda bile dayanamayıp kendimi bir tartışmanın ortasında bulduğum, bir şeyleri izah etmeye çalıştığım oluyor.

Kendi alanım olmamasına rağmen yıllardır din, dinler tarihi, islam, meshepler, tasavvuf vs. Bunlarla uğraşıyorum. Bunu hep severek yaptım. Bütün dinlerdeki ekolleri bilirim. Kim hangi konuda ne düşünüyor -güncel veya tarihi- en ufak ayrıntısına kadar bilirim. Böyle bir hastalıklı ilgi.

Her alanda Kendi samimiyetimi uzun uzuna sorguladığımı, elimden geldiğince gerçekten doğruyu aramak, bulmak için ne yapmam gerektiğini irdelediğimi ve sonunda hayatın her alanınında gerek düşünsel, gerek günlük hayatta hem maddi hem manevi çok yorulduğumu hissediyorum.

Evet. Giriş gelişme bu kadar. Bir sonuç yok.
Yoruldum demis yazar. Bir haftadir ben de çok yorgunum, saatler nasil geçiyor anlamıyorum. Dinlenmeye hiç firsat bulamiyorum. Aksam olunca uyuyup kaliyorum. Sabah yine başlıyor. Bu kadar hareket bana çok fazla. Yakinda küt diye bayilip kalmasam iyi.

Edit: ne alaka gönderme falan yapiyormusuz. Yorgunum diyorum. Insanlar da halden anlamiyor.
bu ikisi birbirine gönderme yapıyor ama hangisi erkek hangisi kız bilemiyorum.
--spoiler--
bu ikisi birbirine gönderme yapıyor ama hangisi erkek hangisi kız bilemiyorum.
--spoiler--

Olm sen tahmin yapma beceremiyorsun.
Geri zekâsız, acizin tekiyim.

Ancak bu kimseyi ilgilendirmez. Kendimi kandırabildiğim sürece sorun yok.
Bende yoruldum artık. Eve yorgun argın geliyorum. Gün içerisinde yorgunluk etkisiyle herkesle kavga ediyorum.
psikolojimin pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum ancak her şeye rağmen bir şeylerden ister istemez zevk alabiliyorum.
diyaliz döneminde olduğu gibi son zamanlarda zaman zaman bunalım geçiriyorum maddi sıkıntılar nedeniyle.
Oğlum çok hasta oldu. Bademcik iltihabı dedi doktor. Serum, ilaçlar... ateşini zar zor 37.7 ve 37.5 civarına indirebildik. "Anne üşüyorum üzerimi örtmek istiyorum" Dedi, "bugün dayan yarın söz örteceksin hem bak bende örtmeyeceğim üstümü" dedim. 4 saat sonra uyanıp şurup vermem gerekli. Sabahta kpss sınavı var. Umarım gece ateşi yükselmez. O kadar uykusuz,bitap bir haldeyim ki anlatamam. Yine de uyumaya çok korkuyorum. Eşim uyu diye ısrar etmese uyumazdım. Anne olmak böyle bir şey işte.
hayatımda ilk defa babamdan maddi destek istedim. istediğimi tutar da hepi topu 2.5 milyon tl. yaklaşık 11 milyon tl koyduğum yüksek sermaye isteyen bir yatırımla alaklı olarak bu talepte bulundum.
O karıdan kurtulduğum için huzurluyum. Seneler boyunca kendime demir parmaklıklar örmüşüm meğer.

Özgürlük gibisi yok.

Toksik ilişkilerden ve evliliklerden derhal kurtulun!

Hayat kısa ama çok güzel.
Toksik ilişkilerden kurtulun demiş bir önceki entrynin sahibi olan yazar. Çok haklı.

Eski sevgilinizle ayrılık sonrası asla görüşmeyin. Her yerden engelleyin. Ben 1 ay gecikmeli olarak iyileşme sürecine girdim. Medeni olmaktan, arkadaş kalmaktan falan bahseden biri sevmemiştir. Yedekleme kafasıyla zırvalıyordur. Bunu yüzüne vurunca da "ben diğerleri gibi değilim" der. Oysa tam olarak öyledir. Kimsenin sizi manipüle etmesine izin vermeyin. O da aynen öyle diğerleri gibi biri, iyi niyetli değil, ayrılmaya bile cesaret edemeyen bir korkak.

Dün eski sevgilimi yara bandı gibi birden söküp attım. Çok acır sanıp korkuyordum ama çıkarınca çok rahatladım.

Bazen bazı insanları geçmişte bırakmayı bilmek gerek.
hiç sigara kullanmadım ama denemişliğim vardı birkaç kez, meraktan.
seneler sonra sigarayla bir güne başladık.

üzerine şarj aletini evde unutmuşum, gece elektrikler kesikti.
her an sizden kopabilirim canlarım.

keşke dünyadan kopsqm, gönüllü mars kolonisi deneği olmak istiyorum.
uzun süredir düzenli ilişkim yok. birini sevmek sevilmek hayatı paylaşmak istiyorum.
olması gerekeni yaptım ama bıçak kesmiş gibi canım yanıyor.
özlem, dert, merak, hep iyi olsun temennisi..

benim kendime iyi bakasım gelmiyor şu aralar.
çünkü eskiden başıma bir iş gelse bin kez sorup ötelemeyen biri vardı.

ama olacak gibi değildi, napayım.
üzülüyorum ama..

masal gibi şeyi somut nedenlerle olması zayıf diyerek kendi ellerimle darmadağın ettim.
hep iyi ol, bendeki yerin çok başka.

kasıtlı giricem bir kamyonun altına az kaldı.
bu aralar iki hafta önceye göre daha iyi hissediyorum.
Kafamda, kalbimde çok ufak da olsa bir yeri vardı. Arsız, yüzsüz ve pislik olduğunu bugün tekrar kafama vura vura öğretti.

Artık midemdeki bir bulantı kendisi. Gaviscon içersem o da geçer.
muhabbetini çok özlediğim birini 4 senedir arıyorum. hala bulamıyorum. sadece adı var. soyadı bile yok. hatta bu sözlükte anonim olarak konuşmaya başladık. çok da iyi anlaştık. cinsiyetlerimizi, nerede olduğumuzu çok çok sonra öğrendik. muhabbeti de çok sarıyordu. ara ara isminden, okulundan bir şekilde aratarak bulmaya çalışıyorum. 5 sene önce yazıştığımız e-mail adresine ara ara "bu hesap kullanılıyor mu?" diye de yazıyorum ama ne dönen var ne de başka bir ses.