bugün

Günah işlemekten çok korkuyorum. Hem vicdani olarak hem de cezalandırılmaktan… demin araştırdım unutarak günah işlemek/ kötü bir şey yapmak affediliyormuş. Rahatladım. Ben bu kadar korkarken hiç korkmadan kötülük yapanlara da deli deniliyor, okb olan ama iyilik için savaşan bana da. O zaman aklıma albert einstein’in sözü geliyor: “ şudur zorlayan cevabı beni: ben mi deliyim onlar mı deli ? “.

Edit: okumadan nicke bakıp eksileyenler geri döndü.
Edit-2: evet geri dönmeye devam ediyor.
2014 ya da daha öncesinde üye oldum çok insanla tanıştım o zamanlar şuan hiç biri ile görüşmüyorum haber bile alamıyorum zamanında burası da en çok entry alan başlıktı sözlük ölmüş.
Kendi kendime bile değilim. O kadar yalnızlık var ki içimde bir yerlerde. Geç kalmışlık hissi var içimde. Herkesin elinde şimdiden sahip olduğu şeylere yıllarca uğraşsam da sahip olamayacak kadar yalnızım. Ailenin ayak bağı olduğu yerde onları sırtıma yükleyip tek başına yaşamanın ve gelecekten yana böyle Umutlu olmaya çalışmanın ve fakat umudun olmadığını bilmenşn verdiği buruk bir tat var ağzımda.
Bir ay içerisinde on kilo vermem lazım.
The other boleyn Girl filmindeki Natalie Portman gibi hırslandım.
1 ay içerisinde hayatımın geri kalanını planlamam, şehir seçmem ve pişman olmamam gerekiyor. Ve her gün bu düşüncelerden kaçmak için sözlüğe giriyorum.
Zamanında Madame Coco'yu ingiliz ya da Fransız markası sanıyordum, Türk markası olduğunu öğrenince baya şaşırmıştım efendim, evet.
Bugün itibariyle yeni bir yaş aldım ,içimde bir miktar buruk hüzün ve bir miktar sevinç var.
Bugün bir doktora laf sokmak zorunda kaldım. Beni bezdirdiler çünkü. Polikliniğin üç psikiyatr doktoru var ikisi de çok gıcık ve ben ilaçlarımı yazdırmak için devlet hastanesine gitmek zorundayım. Çünkü invega diye baş belası bir ilacım var mesela çok pahalı. Özel bir doktora gidip oradan takipli olduğum için de devlet hastanesinin doktorları bana kıl gidiyorlar. Halbuki doktor masrafımı annem karşılıyor. Bizim zaten durumumuz iyi değil. Doktor bildiği için seansları atak dönemleri hariç dört aya kadar geciktiriyor hatta.

Neyse gelelim laf sokma konusuna; doktor bana hangi doktora gittiğimi sordu bende doktorumun adını söyledim. Ukala bir biçimde "adını bilmiyorum" Dedi. Sanki ben hava atıyorum ona doktorumun adıyla hani çok zengin çok elit bir insanım da(zengin gösteriyorum sanırım) bende doktora dönüp "bende bilmiyordum" dedim. Hayır bana Trip atıyorlar da oturup benimle seans yapmayacaklar her hastayı bir dakika tutup gönderiyorlar görüyorum. Tek istedikleri istedikleri ilacı yazabilmek sanırım. Ne yapayım anlamadım ki doktorumu mu bırakayım? intihar falan edip geberip gideyim mi? Ne önemli bu insanlar için?
öfkemi susturamıyorum.
Hep sorarlardı gülerdik. ikizlerin birine bir şey olduğunda diğerinin de gerçek anlamda canı yanmıyor yani etini çevirirseniz diğerinin de eti acımıyor. Aslında kastedilen diğerinin hissettiği şeyi yoğun empati şeklinde yüreğinde hissetmek. Bana olan sanırım tam olarak bu. Nefes alamıyorum, yüreğim sıkışıyor ve sebebi yok.
hastanede bile huzurlu olamıyorum.
çocukken ressam olmak istiyordum. hala içimden çılgınca fikirler geçiyor be sözlük. iç sesim sürekli, bırak her şeyi, okumayı, dersi filan.. evde 24 saat resim yap, ressam ol, hayalini gerçekleştir çünkü elinin titremesine ve kalem tutamayacak hale gelmesine az kaldı diyor. *
Tam bir götsün aq.
Kaç haftasonu boş olduğumda kimseden çıt çıkmazken, çalıştığım haftasonları bir sürü etkinlik teklifi almak hayatın büyük ibneliklerinden.
Güne daha kötü nasıl başlanırdı bilmiyorum.. sınava geç kaldım üstüne taksici tarafından dolandırıldım ve kavga ettik aq
1.5 yıllık ilişkimin son 1 yılı "uzak mesafe ilişkisi" olarak adlandırılan türden.

Sadık bir insan olarak tanımlarım kendimi. Gözüm yoktur başkasında. Minicik de olsa yeniden bir araya gelme, aynı şehirde yaşama umuduna tutunuyorum son 1 senedir. Buna uygun yaşıyorum. Hemen hemen kimseyle konuşmuyorum, duygusal bağ kurmuyorum. Kendimi hep geri planda tutuyorum. Kaç daveti, etkinliği sırf bu yüzden reddettim.

Son 1 aydır bu durum değişti. Biriyle tanıştım ve bu kişi giderek aklımda daha çok yer kaplıyor. Gizemli çekiciliğine her geçen gün daha çok kapılıyorum. Ve bu durum beni korkutuyor.

işin kötü tarafı, ilişkim de farklı sebeplerden bir çıkmaza girdi.

Çok da uzun olmayan geçmişimde çok kalp kırdım, çok ah almışlığım da vardır ve bu sefer öyle olmasını da istemiyorum.

Bilmiyorum. Radikal adımlar atmam gerekecek günler geliyor. içim sıkılıyor.

Bilmiyorum.
Nasıl oluyor da doğru bildiğim şeyler, yolda ilerlerken yoluma hep taş oluyor? Oysa ben de herkes gibi doğru bildiğim gibi yaşamak peşindeyim. iyi insan olma yolu değil mi hepimizinki? Herkes öyle iddia ediyor çünkü. Ama yakın çevremin doğruları, yakın çevremin yollarına engebe yapmıyor. Anladık, kimse bana karşı değil herkes kendinden yana ama nasıl vicdanlar bunlar sayın yazarlar? Önündeki taştan korkan sapıyor başka yola amacına bi şekilde ulaşıyor. Bu mudur yani bunun tek yolu? Doğrusunu bildiğin şeyin yanlışını yapmak mıdır doğru bildiği gibi yaşamak? Ben beceremiyorum bu işi.

Sanırım bu şuna çıkıyor, ‘doğru yolu bilmekle o yolda yürümek aynı şey değil.’ Doğru yolda yalnızlık, başarısızlık, fakirlik, sefalet, rezillik var yürekli olan beri gelsin diyip konuyu kapatıyorum.

Başıma gelenler için Çok üzülüyorum, üzüldüğüm için bile vicdan azabı çekiyorum. doğrusu buydu afferin kızım sen doğru olanı yaptın demek her zaman kolay olmuyor ne yazık ki.

Bu da böyle bir itirafımdır.
fenerbahçeliyim
ak partiliyim
recep tayyip erdoğan
aziz yıldırım
kadir mısıroğlu

hayranıyım bu itirafsa yazdım.
Değerini bilmediğin her şeyi, ki insan içten içe yediği herzeyi bilir, eşşek gibi özleyeceksin, geri isteyeceksin ve alamayacaksın. Sonra bununla yaşamayı öğreneceksin ve bu senin kıyametin olacak. Yaşadıkça nefes alamayacaksın, sırtından soğuk terler dökülecek aklına ben geldiğimde, miden bulanacak stresten.

Pişmanlık başka bir şey, sen perişan olacaksın.
Otobüste gidiyorum, ön koltukta da açık bir yaşlı kadınla eşi oturuyordu. Durakta oturan 5 kapalı kadın vardı eşine döndü kadınlar için diyor ki '5'li çete' . Aynen hümanizm aynen herkese özgürlük. Evet.
2 kişiyi yaraladım bro yanlışlıkla aq.
iyi adamım ben arkadaşlar.
inanmasanız da olur.
evet.
Toplu taşıma araçlarında iken Uludağ sözlüğe mümkün olduğunca girmemeye çalıştığım doğrudur. Geçenlerde staja giderken bir açtım başlığı, karşıma crema de la creme'nin attığı fotoğraflar çıktı. yanımda da liseli bir ergen oturuyordu. her an çıkıp "o nasıl porno sitesi abi, neresi burası ben de üye olayım" diyecek diye bekledim de meğer kulaklığı takmış, gözlerini kapatmış müzik dinliyordu.
Sözlüğü günlük olarak kullanıyorum genellikle. insanlarla sohbet etme imkanı bulabiliyorum burada.
Bir keresinde 9. Sınıftayken çarşaflı bir kadının atatürk afişini yırttığını görmüştüm.