sözlük yazarlarının itirafları

Çoktan bitmiş bir şeylerin içinde hissediyorum kendimi. Bu bei yoruyor, üzüyor ve korkutuyor.

Ben sonucu değil, sonuca giden yolu seviyormuşum. bunu fark ettiim.

Seneler sonra şarap içme keyfi yaşadım 2 kadeh yeterli oldu. Özlemişim tadını.

bi kızla konuşuyordum sonra muhabbet bayağı ilerledi benden hoşlanmaya başladı. Bende sevgili olmamak için kızı kendimden soğuttum. djjdsjxjxjxjjx.

marketten çikolata çalmıştım. bir de bakkaldan cips çalmıştım ama ürünleri bedava getiriyorlar diye düşünüyordum. bir de marketten soğuk nescafe çalmıştım ama daha büyük bir şey çalmadım.

benim de param yoktu. karnım çok açtı o yüzden.

askerdeyken best bir erkek manken fotoğrafını, bir müzik kanalına mms olarak gönderip, altına da numaramı yazmıştım. swh.
O zamanlar müzik kanallarına böyle sms, mms atmak modaydı. instagram falan yok. Akılı telefonlar bile yeni yeni çıkıyor.
Neyse kanala mesaj atanlar hep böyle pala bıyıklı amca tayfası.
Tabi ben kaslı maslı yakışıklı bir erkek fotosunu atıp numaramı yazınca telefonum hiç susmadı.
Saat 17:00 den sonra rütbeliler gidince açıyordum zaten teli. Açtığım gibi bir sürü mesaj geliyordu. Hafta sonları çarşı izininde falan çeşit çeşit kızlarla muhabbet ediyordum. Geceleri de mavi yorgan altından mesajlaşıp aksiyon yaşıyordum.
O kadar çok kadın aradı ki artık no'ları arkadaşlara dağıttım. Koğuşta adımız pezevenge çıktı. swh.
Evli kadınlar bile arıyordu. Özellikle güneydoğu bölgesinden yüzlerce kız aramıştı. Fotonun bana ait olmadığını kimse anlamamıştı. Belki de anlayanlar oldu ama yine de o fotoğrafı hayal edip beni aradılar.
Askerliğim boyunca memleketin her yerinden etkileşim de olduğum tonla kız arkadaşım olmuştu. Canım hiç sıkılmıyordu. Hemen hepsine de:
şu an asker olduğumu söylüyordum. Hem bu sayede net Cafe de kamera açtırma muhabbeti de olmuyordu. Görevdeyim deyip yırtıyordum cam açmaktan.
Teskereyi alana kadar sanal flörtün dibine vurdum askerde. Sivil hayata dönünce ise kendime geldim ve yeni bir hat aldım.
Fakat konuşurken çok elektrik aldığım Isparta'lı bir kız vardı. Sadece seks temalı değil, normal olarakta keyifli muhabbet ettik. Bu yüzden Ona gerçeği itiraf ettim.
Askerden dönünce buluşuruz diye sözleşmiştik.
Bir gün ona dedim:
+ Seni kandırmak istemezdim. Ama o fotoğrafta aşık olduğun adam ben değilim. Askerlik psikolojisiyle yaptım. Özür dilerim.

Kız şok oldu ve mesaj atmayı kesti. Bir saat sonra falan aradı beni:
+ ya peki tamam, ama seni çok merak ettim. Bir resmini gönder vedalaşalım sonra...
Tamam dedim fotomu attım. Bir kaç dakika sonra aradı beni.
Sende fena değilmişsin... Dedi.
Gülüştük falan. Sonra yine muhabbete başladık.
Ve bana demez mi:
+ eee yanıma ne zaman geliyorsun? Ben şaşırdım tabi.
Ertesi hafta bilet alıp gittim Isparta'ya.
Beraber gezdik sonra otelde geçtik. Ve de çok ateşli hatıralarımız oldu. swh.
Hala da görüşüyoruz...

sen benim entrymi belki beni tanımayarak beğendin ama aslında tanıyorsun. neyse böylesi çok daha iyi. swh.

itiraf edecek hiçbir şeyi olmayacak kadar sığ yaşadım.
gerçi bu da bir çeşit itiraf oluyor sanırım.

Akşamı ne karılar var daki "karı" olarak geçirdikten sonra bal kabağı olmadan eve yetişip çocuğu uyuttuk. Dedim olabilir.

kafaya hiçbir şeyi takmıyormuş gibi görünüyorum ama çok fazla takıyorum. "acaba yanlış bişey mi dedim, bana kırıldı mı, niye ters tepki verdi" şeklinde düşünceler kafamda dönüp duruyor. gece yatmadan önce düşünüp duruyorum ondan dolayı da uyuyamıyorum. kendime de kızıyorum niye böyleyim diye ama değiştiremiyorum amk...

Her nabzı atanı diri mi sandın,
Diyar diyar dolaşan ölüler vardır.

3 bira içtim başım dönüyor. Dedim olabilir.

tezimin kitaplaştırılması üzerine teklif aldım. kabul etmedim.

neden kabul etmedin utandın mı.ewed

O kadar beylik laflar ediyorum ki;

Bir gün bir aptalın tekine aşık olup, zekamla karşı karşıya gelerek kendimle savaş halinde olmaktan korkuyorum.

zalim, net, radikal ve prensipleri uğruna herkesi harcayabilecek bir adamım.
sanırım broken olmam beni tehlikeli kılıyor.

sikerim.

dedim türkçeye çevirseniz taslak üzerinden gideriz. dediler ki sen çevir. kendi kitabımı bir daha mı yazayım amq dedim. işim gücüm yok aynı kitabı ikinci kez yazacağım. zaten bırakmışım akademiyi hala iş kitlemeye çalışıyorlar.

son zamanlarda sadece kar yağışından zevk aldım. gerisi zorunlu ömür geçirme eylemleri.

Adolf Hitler'i seviyorum. yaptığı şeylerden ziyade zekasına ve hitabet yeteneğine hayranım.

genelde sıkıntılı bir ruh hali içerisinde olabiliyorum çünkü kabz hali diye bir şey var. ayrıca bu senenin güzel geçeceğini düşünmüştüm. aslında normalleşme var orası güzel ama bu sene şu ana kadar çok soğuk geçti.

Günaydın veya iyi geceler diyen birisi cevap alamayınca saçma olabilir ancak onlar adına üzülüyorum. Burada olan da varsa oyluyorum ki selamını alan birisi olduğunu bilsin. Nedense onların da üzüldüğünü düşünüyorum.

Kafamda kuruyorum bazı şeyleri.

aşık olmak istiyorum. böyle bayağı delili dolulu bir aşk.

orta birde tebeşir kolu başkanı demeyim de tebeşir sorumlusu idim. anlayacağınız üzere kara tahta dönemi, babanın bile karne ile alındığı, tebeşirin dahi değerli olduğu zor yıllara denk geldi benim öğrencilik dönemim..

neyse, tebeşir sorumlusu olarak asli vazifem sınıfta daima kullanıma hazır tebeşir bulundurmaktı. bu nedenle sınıftan para toplamak gibi akçeli bir görevim de vardı..

ben de bu görevi laikiyle yerine getirdim...

şimdi bir itirafta bulunacağım sizlere. bir dönem boyunca topladığım tebeşir paralarının büyük bir kısmını sıra arkadaşım, kankam volkan ile yedim.

nasıl yediniz o kadar parayı dediğinizi duyar gibiyim. yedik işte. okulumuzun karşısındaki pastanede yedik hem de.

kah salep yanında paskalya, kah ponçik üstü alman pastası..yedik. allah affetsin!

dışarıdan sinirli görünsem de çok duygusalım.