bugün

birkaç ay önce kuzenimin sevdiğine kaçmasına ben yardım etmiştim. hâlâ haberleri yok. umarım da olmaz yoksa, düşünemeyeceğim olacakları.
her kullanımdan önce ekşi mayama su testi yapıp "vay beee, ben neymişim beee, ne maya yaparmışım beee" diye tribe giriyorum. besledim büyüttüm bu günlere getirdim. ana sayılırım bir noktada.
hayatın en büyük kazığı yanlış zamanda doğru ile karşılaşmak sanırım.
Hayatımda kaçamakların en güzelini yaptım sanırım seninle dün. Uykusuzda kalsam seni sabaha kadar izlemek güzeldi.
Her gün bu kadar itirafı nasıl buluyorsunuz merak ediyorum.
Bugün benim doğum günüm.
Bağcılar dans kapışmalarını izliyorum.
çook eski bir yazarım aslında.
Oğlan telefonla yemek siparişi verirken hep kadın sanıyorlar tamam abla filan diyorlar çok bozuluyor. Artık sesini kalınlaştırarak konusmaya basladı ahaha salak yaa çok tatlı.
2 gündür aylardır yapmadığım pilatesin orta seviyesinden başladım. Akşam o kadar kötü oldum ki duş aldıktan sonra direkt yataga gittim. Sırt üstü bir süre yattım sağa dönmek istiyorum yok, felc indi sanki. Oğlana seslendim yatağa çıktı da arkamdan iteleyip döndürdü. Ben bu tosuncuğu boşuna doğurmamışım ahaha hayırlı evlat.
Keşke sonsuza kadar yanımda olsan dedım bana her sarıldığında.
istedim mi bende küfredebiliyorum. evet.
bugün son günümüz.
neyse ben o an sınıftan alakasız bir yerdeyim, birkaç öğrencim yanıma geldi; hocam gelir misiniz işte falanca falancalar ağlıyor diyerek.

ben de sanıyorum, kavga etmişler vb.
gittim, bir de ne göreyim? beni göremeyecekleri için, son gün olmasından ötürü ağlıyorlar. ama yüzler kıpkırmızı, öyle böyle değil.

bugün doğru olanı yaptığımı anladım.
çoğu meslektaşım sadece başarılı öğrenciyi seviyor, temeli olan öğrenci için çabalıyor.
içine kapanık, çekingen öğrencileri ise ruh misali dersin dışında kalmalarına göz yumuyorlar. veyahut korku ile denetim sağlamaya çalışıyorlar.

saygılı birkaç öğrencim var işte senenin başında, ama köşede, çekingen oldukları için dersten kopuklar.
en başta sorular sormaya başladım özellikle, yapamayacaklarını biliyordum. ipuçları vererek doğru cevaba ulaşmalarını sağladım. yapamadıkları zaman kızmadım. ve bundan sonra bu çocuklar her derse daha azimle geldi, daha hevesli dersimi dinlemeye başladılar.

mesela çekingen olduğu için durumları vasat denecek olan öğrencilerimden örnekler vereyim.
öğrencimin birinin tüm dersler ile ilgili soru sorma alışkanlığını ben kazandırdım.
aslan parçası şu an çok iyi bir durumda, hemen her derste. ve benim sayemde olduğunu her yerde vurgular sağ olsun.
başka bir öğrencim diğer derslerde halen çekingen kalsa da, en azından benim dersimde bunu aşmayı başardı ve çoğu denemede benim dersimin sorularının tamamını doğru yapmakta.

gerektiğinde kızdım ama öğrencilerimin üzerinde korku imparatorluğu kurmadım.
öğrencileri başarılı, başarısız veyahut atılgan, çekingen diye ayırmadım. saygılı olması ve yapamasa dahi en azından dersi dinlemesi benim için yeterliydi. yeri geldi soruları için ders aramdan feragat ettim.

birçok öğrencim gelip ağlayınca, gerçekten ben de üzüldüm.
ama çocuklarımı teselli edeyim diye belli edemedim sözlük.

yolları açık olsun, emeklerinin karşılığını almaları dileğiyle.
Yarın doğum günüm. Artık 30 (yazıyla: otuz!) yaşındayım. 20 leri seninle yedim sözlük. 20 li yaşlara ilk adım attığım günlerde burada yazıyordum. Dün gibi hatırlıyorum. Sözlüğün süperstarlarının hbbia ve bluevelve olduğu zamanlar işte. Zaman ne çabuk da geçmiş. Koca 10 yıl. Vay be…
bugün buraya 10.yılımı kutlamaya falan gelmedim. Ben bugün buraya geçen yıl bugün tanıştığım ve bir yılda hayatımın bir parçası ailemin bir parçası olarak gördüğüm kadın için geldim. Bana yaşattığı 1 yıldan sonra geriye kalan 9 yılımı onunla karşılaşabilmek için bir basamak olarak görmek bile ona haksızlık olur. O kadar değerli benim için. O kadar çok sevdim. Ebru ile mutlu, mutsuz bir dolu zamanım oldu ama hep onunla oldu. Bu hissetmek o kadar güzel ki, hayatım boyunca hayalini kurduğum ilişkiyi yaşıyorum. Bu yüzden ona ne kadar teşekkür etsem azdır.

Bugün hayatımın en mutlu özel gününü yaşıyorum sözlük. 29 yıl boşuna yaşamışım. Özetle; Çok seviyorum be…
Bir Cem Karaca konserinde avaz avaz Kerkük zindan’ını söyleyebilmeyi çok isterdim.

https://youtu.be/BqJ-4ePe_Pk
Çok sevdiğim şarkıların bir listesini yapıyorum, öldükten sonra yılda bir kaç kez mezarımın başında çalınmasını vasiyet edeceğim.
Bir arkadaşla aramız bozuldu iletişimi kestik üstüne her yerden birbirimizi engelledik. Bu arkadaşla sürekli ciğer yediğimiz bir yer vardı efsane yapıyor. siparişi hep o verirdi bu yüzden adını bilmiyorum dükkanın. Canım deli gibi o ciğerden istiyor fake hesap açıp defalarca dükkanın adını sordum söylemedi. En son engeli kaldırıp dükkanın adını sorup öğrendim ve teşekkür edip tekrar engelledim. Mutluyum.
Geçmez zannettiğim şeylerin yavaş yavaş canımı yakmamaya başlaması harika bir duygu. Neydi benim o halim öyle? Aylarca kurtulamam sandığım yükler birer birer uzaklaşıyor. zamanın çok acımasız ama bir o kadar güçlü ilaç olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Takmayın kafaya öyle her şeyi. Geçiyor. Valla.
Kızım olursa ismini Şeyma Subaşı koyacağım. Şanıyla yürüsün.
1860'larda istanbul'dan italya'ya, oradan fransa'ya uzanan ve oradan londra ve balkanları da kapsayan çok yönlü ve ulusötesi bir hadisenin izini sürüyorum. herkes bilir ki arşiv çalışmasında şansa ihtiyacınız vardır. çünkü istediğiniz kadar donanımlı olun izini sürdüğünüz şeye dair bilgi ve belgeye ulaşmak çoğu zaman mümkün değildir. şansım yaver giderse roman gibi bir olayı aydınlığa kavuşturabilirim. içinde yüksek siyasetin, silahın, ideolojinin, komplonun, entrikanın, casusluğun, sahte pasaportların, polis sorgularının, ülkelerarası yazışmaların, yeminli ifadelerin falan olduğu müthiş bir hikaye. aslında iki arkadaşın öyküsü. ikisi de farklı ülkelerin hesabına çalışıyor. biri diğerini yakalatmaya çalışıyor, diğeri bundan habersizce yeraltı faaliyetlerini sürdürüyor. ve ikilinin yolları istanbul'da kesişiyor ve birlikte uzun bir yolculuğa çıkıyorlar. ve olaylar gelişiyor. hikayede dönemin en ünlü devlet adamlarının bile ismi geçiyor. çok heyecanlı.
"hangi ruh anılmakla olmaz ki sarhoş?"
tüm teknolojik alet ihtiyacımı internet üzerinden karşılıyorum kiyafetleri de internet üzerinde güvenilir bi firmanin magazasindan alıyorum market alışverişimi de en kötü hipermarketlerden maksat esnaf kazanmasin özellikle kendi semtimin esnaflarindan çubuk kraker bile almıyorum.
Bugün nedensiz yere çok sinirliyim. Küçücük bir şeye dahi parlıyorum. Birisiyle kavga edesim var.
Aylardır hastaneye gidip gelmek haricinde dışarı çıkmıyorum. Artık oraya gitmeyi de bıraktım, gitmem gerekse de. Sanırım sürekli evde olduğumdan ve hiçbir şey yapmak istemediğimden yemek yemeye verdim kendimi. Finaller falan zaten umrumda değil. Öyle umrumda değil deyip 80-90 alan üç kağıtçılarınki gibi değil ama. Bu dönem Aldığım derslerin isimlerini bile tam hatırlamıyorum. Tam bunalıma girmelik bir hal ama ona bile halim yok.
sesimi duyduğunda ağlamamak için gözlerini sıkı sıkı yumuşu durup durup aklıma geliyor. beni görmek istemiyor yüzüme bile bakmadı diye çok ağlamıştım. sonradan anladım. seni çok özledim suç ortağım, arkadaşım, babam... hiç çıkmıyorsun aklımdan.