bugün

itiraf ediyorum internetten bir erkek bana yazıyor. Fakat çocuk kadından güzel amk?? Bildiğin top model gibi birşey. Anne tarafı rusmuş.

Kafamı karıştırıyor şerefsiz.

Belkide kimseden iltifat alamadığım içindir?

Oğlancı olursam kendimi gebertirim rezillik amk.

Bacağımın sakatlığı düzelmedi sinirden kuduruyorum çünkü tekme atamıyorum. amk bacağı çekiyor. En sonunda tüm kuvvetimle demir direğe geçirip kavalımı kıracağım.

Edit: beni seri eksilmeyen o.ç senden nefret ediyorum biliyor musun? Ama aynı zamanda sana karşı anlamsız bir sempatim de var.
Çakmak lazım. ışık olsun diye.
ulan dün dedim ya dün dert edip üzüldüğün sey dert değil çok şükür.
2 kocaman dert hemen kapımda belirdi biri üstesinden gelinecek gibi değil.
arkadaşlar yarım saat evel dede olduğum haberini aldım gerçekten şuan çok farklı duygular yaşıyorum adeta bir romanın giriş gelişme ve sonuç bölümü gibi. iyice yaşlandığımı anladım birileri ölüyor birileri doğuyor. bugün bir kez daha şükrettim yaradana herkese nasip etsin bu duyguları
ben bir orospu çocuğunun tekiyim, amımakoyayım, tipimi sikeyim.
Çirkinliğimi benimsemek için her gün sabah aynanın karşısına geçiyorum 30 yıldır hala bu çirkinliği benimseyemedim AMK.
Küçük kardeşimi yalnız bırakmamak, ona yakınında bulunduğum sürece maddi manevi ve psikolojik olarak destek olmak, zamanın şu kötü halinde onun hep yanında olduğumu hissettirmek için üniversiteyi başka şehirde tuttuğu halde kendi şehrimde seçtim.
Bu başlığa girerken içimden hep nolur uzun entry olmasın diyerek giriyorum. Sanki okumayani zikiyorlarmis gibi bi başlık.
ben vazgectim, haberin olsun.
bunca yalnizlikta cirpinirken tutunamiyorum senin uzakligina.
fiziki uzaklik yeterince kan kusturuyorken,
boylesi cigerlerime kan dolduruyor.

aci cekmiyorum artik,
dizlerimin ustunden kalktim.
ayni gune, ayni gunduze, ayni gunese uyaniyorum hergun.

alistim her turlu yokluga ve yalnizliga.
umursamiyorum, olani biteni, geleni ve gideni.

vazgectim cunku, yolun sonunda isik yok artik.
ilkokulda öğretmen soru sorunca biliyormuş gibi yapıp parmak kaldırırdım ve o da bilmeyenleri kaldırıyorum diyip beni kaldırmazdı,matematik dersinde aşırı sinsiydim.
çok osuruktan teyyare bir insanım.
lanet olsun bana ya.
Yemek yerken uyuyakalabiliyorum.
arkadaşım duyup anlamasın diye kısık kısık ağlıyorum karanlıkta. ıslak zeminde yuvarlandığım onlarca basamağın ardından hayatımda ilk kez kendim için acil servise gittim. kırık, üzerine kocaman bir alçı... hoş geldin hayatımın kısa süreli yeni zorlukları hoş geldin akülü sandalye. insan canı yanınca neden annesini ister hep, annemi istiyorum sözlük beni anneme götürün.
açık öğretime başvurmaya karar verdim. akbil falan mı diye kendimi sorgularken, aşçılık okuma hayalimi bir nebze de olsun dindirme gayreti olduğunu farkettim.

galiba çok sıkıldım ben.
Çevrem evlenmemi istiyor ve ben buna birşey diyemiyorum ben evlenmek istemiyorum bekarlığa alıştım evlenmek bir zorunluluk değil ama gelde anlat hadi.
Viski keyfinin bokunu çıkartıyorum aynı zamanda her gün spor salonuna gidip hayvan gibi çalışıyorum. Biliyorum ki, alkol alındığı zaman boşa kürek çekilir. Neden sebep ilişkinin beni nerelere götüreceğini bilmediğim için, şimdilik pek derine inmiyorum.
bundan seneler önce arkadaşımın yeni aldığı aracının her gece çizildiği bir dönem olmuştu. çok affedersiniz ama bir adet zaniye artığı her gece gelip, anahtarla adamın arabasını boydan boya çiziyordu. en sonunda nöbet tutma kararı aldık. benim arabayı arkadaşın arabasını görecek şekilde konumlandırdık ve aracın içinde nöbet tutmaya başladık. aradan 3-4 saat geçti ama kimse gelmedi. muhtemelen arkadaşın arabayı çizen şerefsiz bizi önceden fark etmişti. ne olur ne olmaz dedik ve bir süre daha oturma kararı aldık. mevsim de yaz olunca, arabanın içinde bunaldık. çıkardık t-shirtleri ve o şekilde oturduk. sarma sigara içiyorduk o dönemlerde. sarıp sarıp içtik.

neyse, iki erkek arabanın içinde terli terli beklerken devriye aracı geldi. bizi fark etmesin diye eğildik zira vaziyetimiz hiç hoş değildi. ama fark ettiler. devriye aracıyla dibimize geldiler ve arabanın içine fener tuttular. feneri gözümüze sokan polis memurunun ilk sözü şu oldu; "siz ne ayaksınız lan?"

bir şey diyemedik. terli terli arabanın içinde oturan iki erkektik ve memur bizden mantıklı bir açıklama bekliyordu. en sonunda t-shirtümü giydim ve arabadan indim. durumu izah ettim ama inanmadı. camdan dışarı salladığımız yerde duran sarma sigara çöplerini gördü ve bir tanesini alıp kokladı uyuşturucu mu acaba diye.
aradan birkaç saniye geçtikten sonra diğer memur dayanamadı ve sordu;
"nöbet tutuyorsunuz tamam da, neden bu kadar terlisiniz?"

amk, ne diyeyim şimdi? hava nemli ve bünyelerimiz terlemeye müsait. hayır, güreştik desem rahatlayacak pezevenk. duymak istediği o çünkü. velhasıl, şerefsizi yakalayalım dedik, ibne damgası yedik.
Çok sevdiğim insanlarla aram açıkken onlar yazmıycam diye gurur yaptığı halde arayıp soran, eskisi gibi olmaya çalışan ve sonunda sinir krizi geçiren yine ben oluyorum. Neden böyle kendime işkence ediyorum.? Çünkü yakın arkadaşım dahi olsa sevince çok seviyorum. Bu bir yerden sonra insana acı veriyor.
şirket arabasının gprsini kapatıp denize kaçardım. kızlı erkekli. patronumda süleymancıydı, denize gittiğime kızmazda...
Bazen insanları fazla zorlayabiliryorum..
sabahtan beri açım, bişey yemedim. bunun yanında devam eden kronik çözülmeyi bekleyen sorunlar, işle ilgili akut başlangıçlı saçma sapan sorunlar, ha bir de sevgilinin ara ara mesajlarda iğneleyici göndermeli güldüren ama güldürürken de düşündüren görsel karikatür içerikli mesajları falan filan. nasıl başa çıkacağız bi fikrim yok hepsiyle. aslında bir fikrim var, var olmasına da uygulamaya şu an için enerjim ve motivasyonum yok.

yeter artık yani azcık müsaade edin de kalkayım.
dün akşamdan beri hiçbir şey yemedim.

Aç kaldım resmen, aç.

Başım ağrıyor şu anda açlıktan.
hayatım boyunca saçmalamışım.
birine karşı biraz sevgi besliyorum ama nefret de etmeye başladım. Sevgimi hak etmiyor aslında ama işte gönül bazen boka da konuyor.

Hayırlısı, bakalım ne olacak. Mevlam neylerse güzel eyler.